İstanbul'un fethi ile ilgili mesajlar sözler ve şiirler! İstanbul'un fethi ile ilgili sözler!

İstanbul'un fethinin 568. yılı minnetle anılıyor. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettiği gün olan 29 Mayıs her yıl etkinlikler düzenlenerek milli zafer olarak anılıyor. Bu yıl koronavirüs tedbirleri kapsamlarında kapsamlı etkinliklerin gerçekleşememesi nedeni ile İstanbul'un fethi ile ilgili şiirler ve sözler araştırılıyor. İşte, ayrıntılar...

Türk milletinin zaferi olan İstanbul'un fethi her 29 Mayıs'ta şiirler, sözler ve etkinlikler ile anılıyor. Milli duygularını paylaşmak isteyenler arama motorları üzerinden İstanbul'un fethi ile ilgili mesajlar, sözler ve şiirleri araştırıyor. İşte, en güzel İstanbul'un fethi şiirleri, mesajları ve sözleri...

İSTANBUL'UN FETHİ MESAJLARI, ŞİİRLERİ VE SÖZLERİ

İstanbul'un fethi hakkında yazılan en güzel şiirleri, mesajları ve sözleri sizler için derledik.

*Çağ açıp çağ kapatan İstanbul’un Fethinin 568. yıldönümü kutlu olsun. Fatih Sultan Mehmet Han ve şanlı ordusunu rahmet ve minnetle yad ederiz. Biz toprakları değil gönülleri feth etmeye gidiyoruz. Fatih Sultan Mehmet Bir gece ansızın gelir krallığınızı imparatorluğuma katarım. Fatih Sultan Mehmet

Reklam
Reklam

*Gidin kralınıza söyleyin benim gücümün yettiği yere onun hayalleri bile ulaşamaz." İstanbul'un Fethi mübarek olsun.

BİZANS GÖRÜNDÜ KARŞIDAN

Geldik surların önüne,
İçimizde garip bir sevinç
Tamamlamışız vuslatın tadını
Böyle hiç.

Yeditepe kardeş kardeş gülümser,
Boğaz'ın mavi rüzgârları,
Bir esinti sarhoşluğu içinde
İstanbul sizin der.

Elbet bizim olacak İstanbul,
İnanmışız,
Denizlerden, dağlardan, ovalardan gelen
Bu nurlu bahar içinde yıkanmışız.

Temiz ellerimizde açacak,
İstanbul çiçek çiçek.
Şimdi surlar önünde dalgalanan bayrak,
Yarın Bizans göklerine yükselecek.

ARİF HİKMET PAR

*Adıyla Şanıyla büyük olan İstanbulun bağımsızlığını armağan eden Fatih Sultan Mehmet Hanı Ve Silah Arkadaşları Şehitlerimizi saygı ile anıyor, İstanbulun Fethini kutluyorum.

*Ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni. Fatih Sultan Mehmet O güzel komutana da o güzel orduya da binlerce selam olsun… Bu büyük Fethin mirasına sahip çıkmak hepimize nasip olsun…

*Fetih ile yeni bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılmış, köklü medeniyetimiz insanlık tarihine damgasını vurmuştur. Fetih ile sadece şehir değil, gönüller de fethedilmiştir. Hem milli tarihimiz hem de dünya tarihi için bir dönüm noktası olan İstanbul'un Fethini kutlarım

Reklam
Reklam

İSTANBUL'UN FETHİ

Aştık geçilmez dağlar üstünden
Öyle vakur, öyle heybetli
Vardık ot bitmeyen vadilere
Ayağımız değdi yeşerdi!

Gönlümüzde büyüklüğü Asya'nın
Yıktı köhneliğini orta zamanın
Zamanın karanlığı ortasında
Şimşek örneği parlayan kılıcımız
Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere
Eskilik, karanlık düşüverince yere,
Dağlar, denizler misali,
Yol verdi gemilere!
Sustu kulakları tırmalayan çan;
Burca bayrak dikince Ulubatlı Hasan!

İbrahim MİNNETOĞLU

*Peygamber övgüsü alan atam Fatih Sultan Mehmet Hân ve muzaffer ordusunun ruhu şâd, İstanbul'un Fethi Kutlu Olsun.

*Ne fetih akla hayale sığabildi; ne de Fatih! Hayalin ustası olan ressamların bile tahayyülünü aciz bıraktı. İstanbul’un Fethini çizenler, onu hep kırk yaşın üstünde hayal edebildi. Oysa o, 21 yaşında bir delikanlıydı.

CANIM İSTANBUL

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

Reklam
Reklam

İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir " Katibim"i...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Reklam
Reklam

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...

*Çağ açıp çağ kapatan İstanbul'un Fethi kutlu olsun.

Anahtar Kelimeler: