İstanbul'da Türk Kahvesi Nerede İçilir? (Karton Bardakta Değil)

Türk kahvesinden şaşmayın!

Reklâmlara, propagandalara bakıp da Türk kahvesini dışlama. Tiryakileri avlamak, onları yabancı hayranlığına alıştırmak için çalışıyor bazı güçler. Yemen, eskiden Osmanlı imparatorluğu sınırları içinde olduğu için oradan getirilen kahvelerle başlamıştır kahveyle aşinalığımız. Sabahları kahve içilirdi eskiden. Kahvaltı sözcüğü de oradan, yani kahve altı sözcüklerinin birleşip kaynaşmasından meydana gelmiştir. Anadolu’nun birçok yerlerinde kadınlar birbirlerine sabah kahvesi içmeye gelirler. Maksat kahve içmek değil, sohbet etmektir: “Gönül ne kahve ister ne kahvehane/ Gönül sohbet ister, kahve bahane!” keyif ehli yemeklerden sonra kahve içmeden duramazlar. “Ehli keyfe keyif verir kahvenin kaynaması/ Eşeği baştan çıkarır sıpanın oynaması!”

Reklam
Reklam

Kahvelere tembel yuvası gözüyle bakılmıştır ama belli bir kültürü vardır oraların. Semai ve âşık kahvelerinde şiirler okunmuş, ozanlar saz çalmışlar, atışmışlardır. Şimdi bu gelenek sadece Erzurum yöresinde devam ediyor. Eskiden kahveciler koruk, nar şerbetlerini, ayranları hep kendileri yaparlardı, şimdi her şey hazır. Kolalı içecekler, hazır meyve suları, gazozlar kahveleri meşrubat içilen yerler haline getirdiler ne yazık ki. Derken ortaya neskafeler, espressolar, kapuçinolar, Amerikan kahveleri çıktı; Türk kahvesi unutulmaya başlandı, hatta Yunanlılara kaptırıldı... Geçenlerde Milliyet Gazetesi’nin Cumartesi ekinde Bade Gürleyen imzalı bir haber yüreğime su serpti. Yazı özetle şöyle:


Kahveyi Kartonda Değil, Fincanda Veren Mekanlar

Daha hiçbir şey söylemeden orta şekerli Türk kahvesi, yanında buzlu suyu ve tabii ki fıstıklı lokumu geliveriyor... İstinye Park’ta hizmet veren Fazıl Bey’in Türk Kahvesi’nin sahibi, ilk mağazalarını Kadıköy’de, ikincisini Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi’de açtıklarını söylüyor.

Reklam
Reklam

Ragıp Tuncalı, “Türk kahvesi ağır denir. Oysa içinde bir espressonun yarısı kadar kafein vardır” diyerek önemli bir gerçeği dile getiriyor. Tiryakilere duyurulur!


Olivium ve Kale Center’da iki şubesi olan “Köpüklü Kahve” gerçek Türk kahvesi içebileceğiniz bir başka yer.
Kahve Dünyası da ilk mağazasını 2004 yılında Eminönü’nde açmış, Türkiye genelinde 25 satış noktasında kahve kültürümüzü ayakta tutmaya çalışıyor. Bu kahvenin sahibi Nurcan Övütmen, “Espresso, cafe latte, kapuçino gibi kahveler çok fazla meşhur oldu. Bu da beni üzmeye başladı. Bizim yıllardır klasik Türk kahvesi dışında başka çeşit kahvelerimiz de var. Mesela köpüklü kahve, vanilyalı, çikolatalı, aromalı kahvelerimiz var Osmanlı’dan gelen. Şanlıurfa’nın mırrası da çok özel bir kahvedir. Bir cezvede pişiriliyor, süzülüyor, telvesi dibinde kalıyor. Bu suyla kahve beş kere pişiriliyor” diyor.

Türk Kahvelerinin çoğalması, damak tadımızın değişmemesi dileğiyle.