İSTANBUL(ANKA)- İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, İstanbul'un hem nüfus olarak hem de sanayi olarak Türkiye'nin merkezi konumunda bulunduğunu belirterek, "Fakat ne yazık ki, yaşamanın yanında, İstanbul'da üretim yapmak, İstanbul'da sanayici olmak da giderek zorlaşmaktadır" dedi.
İSO Başkanı Küçük, bu yılın ilk İstanbul Sanayi Forumu Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İstanbul'un Türkiye ekonomisinin lokomotifi ve tarih boyunca göç alan bir şehir olduğuna işaret etti. Küçük, İstanbul'un özellikle son 50 yılda aldığı göçün kentin sosyo-ekonomik, fiziksel ve kültürel dokusunda büyük değişikliklere yol açtığını dile getirdi.
Küçük, "Öyle bir göç ki, şehrin nüfusunun yaklaşık yüzde 70'i İstanbul dışı doğumludur. Türkiye nüfusunun yüzde 15'inden fazlası İstanbul'da yaşamaktadır. Ve, onbeş milyonu zorlayan nüfusuyla, pek çok ülkeden daha kalabalık olan İstanbul'da yaşamak, her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır" diye konuştu.
"İSTANBUL'DA SANAYİCİ OLMAK GİDEREK ZORLAŞIYOR"
Türkiye sanayisinin de İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde yoğunlaştığını, İstanbul'un imalat sanayinin de merkezi olduğunu hatırlatan Küçük, "Fakat ne yazık ki, yaşamanın yanında, İstanbul'da üretim yapmak, İstanbul'da sanayici olmak da giderek zorlaşmaktadır" dedi. Plansız kentleşmenin, alt yapı eksikliklerinin, trafiğin, asayiş gibi sorunların üretimi de olumsuz yönde etkilediğine işaret eden Küçük, tüm bu sıkıntılara rağmen İstanbul'un küresel bir merkeze dönüşmeyi hakkettiğine vurgu yaptı.
"İSTANBUL SANAYİDEN VAZGEÇMİŞ DEĞİL"
Küçük, Türkiye'deki sanayi kuruluşlarının yüzde 38'ine ev sahipliği yapan, çalışan nüfusunun yüzde 32'si sanayide istihdam edilen İstanbul'un sanayi fonksiyonundan kolayca vazgeçeceğini düşünmenin gerçekçi bir yaklaşım olmadığını belirtti. Küçük şöyle devam etti:
"Yapılan bir araştırmaya göre, 2002-2006 yılları arasında İstanbul'da yapılan teşviğe bağlı yatırımlarda imalat sanayi yüzde 53 payla birinci sırada yer almaktadır. Demek ki İstanbul sanayiden vazgeçmiş değildir. İstanbul'da sanayi mutlaka olacaktır ve olmalıdır. Düşünülmesi gereken, bunun nasıl bir sanayi olacağıdır."
"İSTANBUL SANAYİ, ENTEGRE BİR YAKLAŞIMLA YAPILANDIRILMALI"
İstanbul ve Marmara Bölgesi'nin, mevcut yükü daha ne kadar taşıyabileceği, hangi koşullarda taşıyabileceği, taşıması için neler yapılması gerektiği gibi konulara ilişkin vakit kaybetmeksizin gerekli adımların atılmasına ihtiyaç olduğunun altını çizen Küçük, şöyle konuştu:
"İstanbul'da sanayi, tarihsel süreç içinde yavaş yavaş kent dışına kaymıştır ve bu kayış kaçınılmaz olarak devam edecektir ve etmektedir. Ancak, bundan sonra bu süreç, çok daha sistemli ve planlı bir şekilde işlemeli ve iyi yönetilmelidir. İstanbul sanayi, Marmara Bölgesi ve tüm Anadolu'yu bir arada ele alan, entegre bir yaklaşımla yeniden düşünülmeli ve yapılandırılabilmelidir. Bu, göçü kontrol etmek, bölgeler arası gelir farklılıklarını giderebilmek açısından da büyük önem taşımaktadır."
"ARZU EDİLEN İSTANBUL İÇİN REKABET GÜCÜ GELİŞTİRİLMELİ"
Küçük, arzu edilen İstanbul'u yaratabilmek için İstanbul'un rekabet gücünü geliştirmek gerektiğini belirterek, bu noktada kamunun, özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının hem kendi üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yapması, hem de işbirliği içinde, beraberce çalışmayı becerebilmesi gerektiğini söyledi. İstanbul'un daha rahat yaşanılabilir ve üretim yapılabilir bir kente dönüşmesinin, yalnızca sanayinin değil, ticaret, turizm, hizmetler, finans gibi alanları da olumlu etkileyeceğini savunan Küçük, rekabet gücü açısından en önemli belirleyicinin ülkedeki istikrarın korunması olduğuna dikkat çekti.
"ERKEN SEÇİM KARARI MEMNUNİYET VERİCİ"
Son dönemde, Türkiye'de siyasi ve toplumsal anlamda oldukça hareketli günler yaşandığını hatırlatan Küçük, "Bu hareketliliğin, toplumdan yükselen talep ve demokratik işleyiş doğrultusunda, erken seçim kararı alınması ve millet iradesine başvurulmasıyla sonuçlanması memnuniyet vericidir. Dileğimiz, önümüzdeki seçim sürecinin, istikrarın devamını temin edecek şekilde devam etmesi ve sonuçlanmasıdır" dedi.