Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerin bitmesinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilen 91 kişi arasında bulunan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy'a 3 sayfalık ifade verdi.
Yılmazer, Emniyet Müdürlüğü İstihbarat kadrosunda 22 yıl görev yaptığını, 2011 yılında da İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube'den sorumlu Müdür Yardımcılığı görevini sürdürdüğünü ve bu yılın başında emekli olduğunu söyledi.
Ali Fuat Yılmazer'in, “Görev yaptığım süre içerisinde, önleme dinlemesi dediğimiz dinleme faaliyetinde, karar talep formları üst yazısında şube müdürü olarak imzalarımın bulunduğu doğrudur" dediği öğrenildi.
Dinleme faaliyetlerini "alt kadroların" başlattığını belirttiği öğrenilen Yılmazer'in, “Bir takım paraf işlemlerinden sonra, 'İletişime Müdahale Karar Talep Formu' imzalanır. Benim önüme getirilir. Ben de mahkemeden talep yazısına imza atarım. Ekleri ile birlikte talebimiz mahkemeye iletilir. Mahkeme de uygun görürse, karar vererek evrakların geri dönüşü sağlanır" dediği iddia edildi.
"EVRAKLARI TEK TEK KONTROL ETMEM MÜMKÜN DEĞİL"
Yılmazer'in, sahte isim ve eksik isimle dinleme suçlamasını kabul etmediği, Şube Müdürü olarak önüne gelen bilgi ve belgeleri tek tek kontrol etmesinin mümkün olmadığını söylediği öğrenildi.
"YAPILAN HATALAR HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYGUNDUR"
İfadesinde, bir şahıs hakkında yaptıkları ilk dinlemeden sonra bir suç unsuruna rastlanmaması durumunda ikinci ve üçüncü dinlemelerin yapılmaması için yazılı talimat verdiğini belirten Yılmazer'in, “Faaliyetlerin denetleyicisi oldum. Hoyratça uygulamalardan kaçınılması için bu konuda çok çalıştım. Görev yaptığım dönem içerisinde, benim bir üstüm olan İl Emniyet Müdür Yardımcılığı görevini de ben yürüttüm. Her iki görev beni dışarıda meşgul etti. Bu kadar ağır görev içerisinde bir takım yanlışlıkların olması memuriyet vazifesinin doğal gereğidir. Aynı zamanda hayatın olağan akışına da uygundur" dediği iddia edildi.
"BİLGİLERİ DEPOLAMADIK"
Elde ettikleri tapeleri imha ettiklerini söyleyen Yılmazer'in, bu tapelerin amaç dışı kullanımı hususundaki suçlamaları kabul etmediği, bilgilerin de ayrı bir yerde depo edilmesinin söz konusu olmadığını söylediği kaydedildi.
"İSTİHARAT'TA ÖRGÜTLÜ FAALİYET SÖZ KONUSU OLMADI"
İstihbarat Şube Müdürü olarak atandığı dönemde, var olan kadro ile çalışmaya devam ettiğini söyleyen Ali Fuat Yılmazer'in, “Hangi kadroyu devralmışsam, o kadro ile beraber çalıştım. Hiçbir personeli kendi gayretimle müdürlüğe getirmedim. Dolayısı ile burada bir yapılanma oluşmamıştır. Örgütlü bir faaliyet asla söz konusu olmadı" dediği öğrenildi.
"2 YILDA 23 CANLI BOMBA YAKALADIK"
2007-2009 yılları arasında, Türkiye'de, özellikle de İstanbul'da patlamak üzere olan 23 canlı bomba yakaladıklarını öne süren Yılmazer'in, “Özellikle DHKP-C örgütüne bağlı Silahlı Propaganda Birlikleri'nden 8 grup yakaladık. Bu kadar yoğun faaliyetler içerisinde yapılan şeyler varsa da, diyeceğim bir şey yoktur" dediği iddia edildi.takım yanlışlıklar olabilir"
DHA