Yolcu360’tan bir araç kiralayıp çıktığımız yolculuk sonunda Tuz Gölü’nün kenarına geldiğimiz ilk an, bir su birikintisine değil de aynaya bakıyoruz sanmıştık. Sanki bulutlar gökte değil yerde asılı duruyordu. Yani burada manzara gerçekten eşsiz, fotoğraf çekmeyi ve çekinmeyi sevenlerin mutlaka ama mutlaka gitmesi gereken bir rota bize göre.
Tuz Gölü, Konya, Aksaray ve Ankara’nın kesiştiği bölgede Aksaray iline bağlı bir doğal güzellik. Türkiye’nin en büyük 2. gölü Tuz Gölü, hayallerde çok derin gibi canlansa da gerçekler aslında hiçte öyle değil. ☺ Yüz ölçümü oldukça büyük olan gölün derinliği ise ayak bileği seviyelerinde. Metrelerce ilerleseniz dahi suyun bu yüksekliği fazla değişmiyor. Çok ileriki bölümlerde derinliğin 1-2 metre civarında olduğu söyleniyor.
Senede 150.000 ton tuz çıkarılıyor Tuz Gölü’nden ve Türkiye’nin tuz ihtiyacının %50’si buradan karşılanıyor. Bilim adamlarına göre 1995 yılından bu yana göl %85 küçülmüş ve tahminleri 2015 yılında gölün tamamen yok olması yönündeymiş. Henüz yok olmadı Tuz Gölü ancak her geçen yıl biraz daha küçülüyor. Bu özel doğal oluşumu kurtarmak için çalışmalar yapılsa da kaçınılmaz son çok uzak değil gibi gözüküyor ne yazık ki. Yani aslında biraz eli çabuk tutmak, tamamen yok olmadan bu güzelliği görmek gerekiyor.
Giderseniz eğer, harika fotoğraflar çekebilmek ve eşsiz manzarayı doyasıya izleyebilmek için ayakkabıları çıkarın ve kendinizi tuzlu suyun üstüne bırakın. Önce biraz batabilir tuzlar ama sonra yumuşacık olacak o ayaklar Tuz Gölü’nde bulunan mineralleri sayesinde. Ayna gibi gölün hem manzarasından hem mineralinden hem etinden hem sütünden sonuna kadar faydalanın. ☺
Çevrede bulunan işletmelerde satılan ürünleri denemenizi öneririz. Siz denemek istemeseniz de onlar zorla denetecek zaten. ☺ İsteyerek deneyin pişman olmayacaksınız, tamamen doğal olan bu ürünlerin ellerinizi anında pamuk gibi yumuşacık yapmasına hayretle bakacaksınız.
Tuz Gölü’nün oluşumu elbette tamamen doğanı bizlere bir hediyesi. Ancak böyle yerlerde efsaneler eksik olmaz. Tuz Gölü’nün oluşumunu efsaneye bağlayanlara göre, çok eski zamanlarda gölün bulunduğu yerde kocaman bir üzüm bağı varmış. Bu bağın sahibi kötü kalpli ve cimri bir nineymiş. Bir gün oradan geçmekte olan bir derviş, susuzluktan ölmek üzereyken bu bağı görmüş. Bağın sahibi yaşlı kadına, çok susadığını söylemiş ve birkaç bağ üzüm istemiş. Yaşlı kadın dervişe üzüm vermemek için “bu yıl bağım kurudu, hiç üzüm vermedi” demiş. Kadının yalanına sinirlenen derviş, “tuz ile buz olasın!” diye beddua etmiş ve yaşlı kadın o anda taş kesilmiş, tüm bağı da Tuz Gölü’ne dönüşmüş.
Ankara üzerinden geliyorsanız Ankara-Konya devlet yolunu takip ederek Şereflikoçhisar ilçesine gidip ardından tabelaları takip ederek Tuz Gölü’nün kıyısına ulaşabilirsiniz. Konya üzerinden geliyorsanız, Konya kavşağından sağa dönerek Cihanbeyli ilçesine gidip yine tabelaları takip ederek göle ulaşabilirsiniz. Bu keyifli yolculuğa Yolcu360’tan bir araç kiralayıp hemen çıkabilirsiniz.