İşte Balıkçının Gerçek Hikayesi!

'Öyle Bir Geçer Zaman ki' adlı dizisinin balıkçısı Hikmet Karcı'yı yakından tanıyın.

'Öyle Bir Geçer Zaman ki' adlı dizisinin balıkçısı Hikmet Karcı'yı yakından tanıyın. 'Öyle Bir Geçer Zaman ki' adlı dizisindeki 'Balıkçı-Hikmet Karcı' rolüyle dikkat çeken Orhan Alkaya'nın hayatı da balıkçının ki gibi iniş çıkışlarla dolu. Orhan Alkaya 1958 İsanbul doğumlu. Birçok benzer iş dalıyla uğraşan Orhan Alkaya, şair, yazar, tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen, gazeteci.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okuyan Orhan Alkaya, günlük gazetelerde ve dergilerde değişik sanat disiplinleri üzerine eleştiri yazıları, siyasi makaleler, denemeler yazdı.

Reklam
Reklam

Şehir Tiyatroları’nda oyunculuk ve yönetmenlik görevlerinde bulundu. 12 Eylül Darbesi sürecinde 1402 sayılı sıkı yönetim kanunu ile görevden alınan binlerce kamu görevlisi arasında yer aldı.

Sanatçı; ansiklopedi yazarlığı, gazetecilik, editörlük, danışmanlık dışında, sinema filmleri de çevirdi. Birgün gazetesinde yazıları yayımlanmakta olan Alkaya'nın basılmış 6 kitabı bulunuyor.

Sanatçı, 8 Ocak 2008 tarihinde İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği'ne getirildi, 29 Mayıs 2009 tarihinde görevden alındı. Şimdilerde herkes tarafından bilinen 'Öyle Bir Geçer Zaman ki' disinde 'Balıkçı-Hikmet Karcı'yı canlandırıyor.

İşte Orhan Alkaya'nın bir şiiri;

Bir De Beni Ekleyin

hatalarımızı çıkarsak geriye ne kalır hayatımızdan
dokunulmuş yerlerimizde soğuyan sevinçli yaşamlar mı
hiç solmayan çiçeği görmüş müdür hai-kai ustaları
ve dikenlerini içine büyüten bir gül kimin kanayanıdır
bir de bunu ekleyin

neden yorgun akşamları giyindik her sabah üstümüze
aktar ölçeğinde mi incelir hüzün, sarraf nezdinde mi
oluksuz bıçaklarla sevişen kaçıncıda ölür
ve kısa pantolonlu bir çocukluğun dizleri neden hep kanar
bir de bunu ekleyin

Reklam
Reklam

çok çocuklu analar koynunda nasıl bakir kalınır
neden yağmurlar genişletir alnımızı, güneş kaçırır
redd-i ilhak’ın dilde yoksullaşması mıdır yalnızlık
ve biz Heybeli’de her gece haklıydık
bir de bunu ekleyin

(Parçalanmış Divan’dan)