12) Partimiz ve tüm yol arkadaşlarımız adına üzgünüz. Dileriz en kısa süre içinde her şeyi rayına sokmaya muvaffak oluruz
11) Karşısındaki kendi çocuğu değil -ki bir çocuğun da saygınlığı vardır-, Devletin bağımsız bir kuruluşunun başındaki saygın bir başkan
10) Cumhurbaşkanlığı makamındaki bir devlet adamı, Merkez Bankası Başkanı'ndan söz ederken
9) Ekonomik dengeleri altüst etmesinin yanında, devletin adap ve erkânını da yerle bir eden bir megaloman ve sosyopatla karşı karşıyayız
8) Devlet adamlığı vurgusunu çok tekrar ediyorum, çünkü bırakın devleti, normal adamlıkla izahı olmayan mahalle kabadayılığı sergileniyor
7)
6) Dayağın ucuna kadar yaklaşanlardan biri de Şimşek. Sarayın maliyetini açıklamasından sonra rahatsız olmuş, ağzına gelen küfürü saydırmış
5) İnşallah aynısını MB Başkanı ve Babacan'a yapmaya kalkmaz. Küfrettiği Babacan'ı zaten daha önce istifadan zar zor geri çevirmişlerdi
4) En son Bankasya konusundaki kifayetsizliğinden dolayı, yurtdışı dönüşü uçaktan Ankara'ya indiğinde Yalçın Akdoğan'ı hırpalayıp tokatladı
3) Daha önce havuzun dışında kazanç sağladığı için Unakıtan'ı, Doğan Holding'e bilgi sızdırdığı için Beki'yi tokatladığını herkes duymuştu
2) Ama zaman zaman kontrolü kaybettiğini ve şiddete eğilim gösterdiğini partide bilmeyen milletvekili ve bakan arkadaşımız yok
1) Sümeyye'nin korumalarının niçin değiştirilmiş olduğunu ve babasından yediği haksız dayağı yeri ve zamanı gelince söylerim, zamanı değil
3) Süreç böyle ilerlerse Öcalan serbest kalır ve devlet doğudan adım adım çekilir. Zararın en büyüğünü de dindar Kürtler çekerler
2) Partimize sıvanmış Kürtçü damarın, PKK'nın silah bırakacağı ve bu şekilde kalıcı barış geleceği şeklindeki söylemlerine itibar etmeyiniz
1) İç güvenlik paketi görüşmelerinde MHP-CHP-HDP kol kola dedikten sonra,HDP'nin isteklerinin kabul edilmesi partide rahatsızlığa sebep old
12) Teşkilatımızı ve milletvekili arkadaşlarımızı, daha fazla geç olmadan, tekrar tekrar düşünmeye ve vicdanlarını dinlemeye davet ediyoruz
11) Milletimiz kötü gidişattan endişe duyarken, Saray ahalisi Atatürk Havalimanı arazisinin nasıl ranta dönüştürüleceğini planlamakla meşgu
10) Seçime kadar örgütü oyalamaya gelince, kimse kusura bakmasın, ne örgüt ne de arkasındakiler o kadar saf değil, sonuçta biz zarar ederiz
9) PKK'nın hedeflediği toprağı vatanımızdan koparmadan silahları bırakacağını sanmak, devlet aklına sahip olmayanların hülyasıdır
8) Sürecin yürümeyeceği ve faturanın ağır kısmını bizim ödeyeceğimiz gerçeği, HDP'lilerin açıklamalarıyla daha ilk günden ortaya çıkmıştır
7) AK Parti bu mutabakatla eriyecek, PKK/HDP hiç bir adım atmadan seçime kadar büyümeye devam edecek. Gidilen yol kesinlikle yanlış
6) Atılacak adımları Öcalan'la müzakere edenler, konuyu bizimle masaya yatırmaya tenezzül etmediler; içimize giren Kürtçü damarın oyunu bu
5) Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı şeklindeki mutabakat maddesi de, PKK'nın ordu ve polis kuracağı anlamına geliyor olmal
4) Tanıdığımız Erdoğan
3) Mutabakatta anlyana, örgütün legalleşmesi, Öcalan'a siyaset yolu, özerklik, PKK Jandarmas, Kürtçenin resmi dil olması her şey var
2) Bir HDP Milletvekilinin partimizin kurucu isimleriyle alaya cüret etmesi, asla kabul edilemeyecek ve hazmedilemeyecek bir durumdur
1) Heralde AK Partili değil HDP'li olsaydık, ertesi gün neler olacağını daha fazla tahmin edebilir ve öngörebilirdik
Avusturya İslam'ı devlet kontrolünde tutmayı ve dilediği kadar yaşanmasına izin vermeyi heralde Erdoğan'ın son icraatlarından örnek aldı
Bir siyasi partinin, herhangi bir grubun işbirlikçisi olması da, farklı düşünen gruplara zulmetmesi de yanlıştır, yıllarca bunu savundum
Erdoğan'ın İHL'li olduğunu bilenler,
2) Erdoğan yaklaşan ekonomik kriz için suçlu üretmeye çalışıyor. Kısa vadede büyük rant fırsatı sağlayan inşaat sektörü çöktü çökecek
1) Erdoğan'ın yüksek faiz / vatan hainliği çıkışını partide kimse samimi bulmuyor
8) Partimiz şahıslardan bağımsız olarak artık kendini gözden geçirmeli ve siyasi çizgimizin başlangıcındaki ilke ve hedeflere dönülmelidir
7) Üç döneme takılanlar arasında Erdoğan'la karşılıklı pek çok sırrı paylaşan isimler var. Tabi benim de bildiğim çok sırlar var
6) Toplantıya katılan bazı arkadaşlarımız sonradan şu gözlem ve kanaati dile getirdiler:
5) Üç dönem kuralı Erdoğan'ın işine yaradığı için kullanılıyor, kendi işine yaramasa anında rafa kaldırılırdı, hepimiz bunun farkındayız
4) Toplumu geren her konuşmasıyla, servetini oluşturan milyar dolarların değeri artıyor, ama vatandaş şimdiden kan ağlamaya başladı
3) Erdoğan, her gün ekonomi bürokratlarına saldırarak, ülkeyi sonu belirsiz bir ekonomik krize doğru sürüklüyor
2) Başçı lojmanını boşalttı, rahatsızlık bahane ederek işe gitmedi; ancak devlet sorumluluğu gereği
1) MB Başkanının istifa etmek istemesine rağmen ülkenin ekonomik krize girmemesi için gösterdiği sorumluluğu takdir ediyoruz
Cumhurbaşkanlığı makamındaki bir devlet adamı vatandaşları hakkında
Bu sorunlu atmosferde, Erdoğan’ın beklendik “dekolte çıkışı” iyi niyetin ürünü değildir; din tacirliğidir, kutuplaştırma arayışıdır
Toplumsal tüm gerginlik ve kutuplaşmaları sonlandırmaya ve yeni bir mutabakat sayfası açmaya ihtiyacımız var
Gerginlik ve kutuplaşmanın getireceği yıkımı, hiçbir iç güvenlik yasasıyla önlememiz mümkün değildir
“Sağduyu ve Farklılıklara Saygı” prensibiyle çıktığımız yolun sonu bu noktaya gelmemeliydi
İktidara geldiğimizde bitirmekle övündüğümüz olumsuzluklar ve gerginlikler yeniden yaşanmaya başladı
İnşallah yakında arkadaşlarımız, tuzluk kalmak ile Türk Milleti’nin vekili olmak arasındaki onur testinde tercihlerini ortaya koyacaklar
Çetenin dışındaki milletvekili arkadaşlarımız arasında, -ikili sohbetlerde- bu durumdan memnuniyetini hissettiren bir kişi bile yok
Her geçen gün Millet iradesinin sönükleştiği ve temsil yeteneğini kaybettiği bir diktatörlüğe doğru adım adım yol alıyoruz
Diğer yandan, kontrol altında tutamayacağı korkusuyla hiçbir arkadaşımızın itibar edinmesini ve halk nezdinde güçlenmesini istemiyorlar
Milletvekili arkadaşlarımızın vicdanlarının harekete geçebileceği endişesi had safhada… Medya yasağının da temel sebebi bu
Erdoğan artık riskli yerlere gitmiyor; ne şehit cenazeleri, ne de halk ziyaretleri… Beklenmedik protestolar konusunda uyarıldı herhalde
İşler tersine gittiği anda, ağır faturanın yeniden Askere ve güvenlik bürokratlarına kesileceğinden kimsenin en küçük şüphesi olmasın
Durumu kontrol edebilecekleri ve kamuoyunu yönetebileceklerine kanaat getirince de kendi aralarında paye kapma derdine düştüler
Çete, yapılan operasyonun çok yıkıcı sonuçları olacağından korktuğu için öncelikle Genelkurmay Başkanı’nın ismini ve resmini öne çekti
Erdoğan’ın bir demagoji ve dezenformasyon üstadı olduğunu hala hesaba katmayan arkadaşlarımız ve muhalefet liderleri var maalesef
Sayın Bahçeli gibi bir eski siyasetçinin, bu kadar basit kurgulanmış bir kapıştırma oyununa düşeceğini tahmin etmezdik, yanılmışız
Sayın Bahçeli oyuna geldi: Muhatabı Genelkurmay Başkanı değil; Suriye batağına sebep olan çete ve siyasi emri veren Erdoğan olmalıydı
Milletvekili arkadaşlarımız ciddi tedirginlik içindeler, hala bazı beklentiler yüzünden arayışa girmeye direnenler var; ama aşılıyor
Genelkurmay konusuna gelince, rejimi yıkmak için çetenin heves ettiği savaş kartını bu operasyonla ellerinden aldıkları için müteşekkiriz
İkide bir Meksika devlet başkanından bahsediyor, ama dengesiz tavrı yüzünden, adamın kendisine erken yol verdiğinden hiç bahsetmiyor
Bu kadar ahlaksızlığı ve yanlışı kendince süsleyerek aklamaya çalışan Erdoğan, Türk Milletinin zekasını ve basiretini çok hafife alıyor
Servetine servet katmak için ağzının sulandığı kupon araziler yerine bölgedeki gelişmeleri takip etseydi, bu rezillikler yaşanmazdı
Dikkatleri askerlerin kurtarılmasına odaklamak istiyor, ama asıl sorun izlenen dış politika sebebiyle bölgeye ve dünyaya rezil olmamız
Erdoğan’ın konuşmalarına malzeme yaptığı cenaze namazının da, kendisi için er kişi niyetine kılınmayacağından emin olabilirsiniz
Saraylarda yaşama israfına rağmen, “iki metrekarelik mezar dersi” veren Erdoğan’ın, artık öldüğünde bunu da bulamayacağını düşünüyorum
Sadece, Erdoğan’ın kendisini Milli Şef dönemi ile kıyaslamasına saygı duyuyorum; nitekim kıyaslayacağı benzer başka lider bulunmuyor
Bugüne kadar millet ile arasına kimsenin girmesine müsaade etmediğini iddia eden Erdoğan, anlaşılan Reza ve dolarları unutmuş gözüküyor
Süleyman Şah Türbesi’nin devlet geleneğimizdeki anlamı, 10 dönümle sınırlı değildir; toprağı rant olarak gören ahlaksızlar bunu anlayamaz
Milletvekili adayları belirlenirken, Milliyetçi, dürüst ve şahsiyet sahibi isimlerin üstünün şimdiden çizilmeye başlandığını paylaşıyorum
Süleyman Şah Türbesi konusunda söylenmesi gereken kısadır: Başarısız dış politika mamulü yeni bir Musul skandalını Genelkurmay önlemiştir
Haberin yalan olduğunun anlaşılması yetmemiş gibi, üstüne bir de sanal kahramana meydan okunması, kontrolün yitirildiğinin kanıtıdır
Haberin inandırıcı olmadığı daha gazetelerin dağıtımı yapılmadan ortaya çıkmış ve ertesi sabah arkadaşlarımız sorularla utandırılmıştır
Kendisine yakın medya kuruluşlarında, Sümeyye Erdoğan’a suikast yapılacağına dair haberler, Partimize duyulan güvene zarar vermiştir
Erdoğan’ın, gücünü kaybedeceği ve hesap sorulacağı korkusuyla, dengesini yitirdiği ve geleceğimizi yok etmeyi göze aldığı ortaya çıkmıştır
Dünyada yalnızlaşmayı umursamayan, liderlerin kendisini kıskandığını sanan ve yeni saraylar hayal eden bir sosyopatla muhatabız
Yurtdışı gezisinden dönerken uçakta verdiği röportajın içeriği, devlet adamlığı açısından maalesef tüyler ürpertici
Halkımız doğacak muhtemel bir istikrarsızlığın korkusuyla susuyor, ancak sonu görünmeyen bir karanlığa doğru hızla yol alıyoruz
Artık dünyada, Türkiye denilince AB ve NATO standardında değil, maalesef İran ve Küba ayarında bir devlet akla geliyor
Ortadoğu’nun demokratik teamülleri oluşmamış devletçikleri bile, endişe ederek yollarını bizden ayırma noktasına geldiler
Güç dengesine dikkat etmeden yaptığı meydan okumalar ve efelenmeler, ülke güvenliği ve istikrarı için büyük tehlike oluşturuyor
Yüzyılların birikimiyle tesis olmuş Devlet imajımız, ucuz bir üçüncü dünya diktatörlüğüne doğru yokuş aşağı sürükleniyor
Şahsi ikbali için Devlet aklını rafa kaldırdı; dengeleri gözetmeden yürüttüğü iç ve dış politikayla her gün daha fazla yalpalıyoruz
Erdoğan, “benden sonrası tufan” mentalitesi içinde hareket etmeye devam ediyor; devlet geleneği ve sistematiği büyük zarar gördü
Yüce Divan'a sevk oyu veren arkadaşlarımızı ihanetle suçlayanlar, aday gösterilme beklentisiyle geleneğimize ve partimize ihanet edenlerdir
Yüce Divan Oylaması, birlikte hareket edebileceğimiz karakter sahibi başka arkadaşlarımızın olduğunu da gösterdi, memnun olduk
Yüce Divan oylamasında, birlikte hareket ettiğimiz arkadaşlarımızdan hiç fire vermedik; hiç birimiz hırsızlığa
18) Vakti gelince ve şartları oluşunca, kimseyi tek başına feda etmeden, hep birlikte dik duracağız ve hesap soracağız
17) Millet nezdinde ve Adalet karşısında “suç ortağı” durumuna düşmemek için, daha fazla geç olmadan gereğini yapmak zorundayız
16) Yolsuzluk Komisyonu’nun aldığı örtme kararı, “yeni ve temiz bir başlangıç” niyetimizin isabetli olduğunu bir kez daha gösterdi
15) Binlerce yıllık geleneğe sahip devletimizin mekanizmaları yavaşlatılabilir veya engellenebilir; ama eninde sonunda mutlaka işler
14) Hiçbir hükümet ve hiçbir devlet, bu ölçüde kirlenmişliği kaldıramaz ve taşıyamaz; böyle devam edileceği zannı büyük bir yanılgıdır
13) Bayraktar, -soruşturma kapsamında- sadece yapılan yolsuzluğa göz yumduğu için, Erdoğan’a en rahat meydan okuyan bakandır
12) Erdoğan’a aktarmadan rüşvetin tamamını iç eden sadece Muammer Güler’dir; Yüce Divan’dan en fazla onun korkma sebebi budur
11) Eğer ucu kendisine ve oğluna kadar uzanmasaydı, gözünü kırpmadan değil dört bakanı,kırk bakanı bile harcardı; kendisini tanıyanlar bili
10) Erdoğan, bakanları feda edemez; alınan rüşvet paralarının ağırlıklı yüzdesinin bizzat kendisine aktarıldığını herkes biliyor
9) Bu baskı, “Hükümetin sarsılmasıyla doğacak bütün istikrarsızlıkların sorumluluğunun kendilerine yükleneceği” tehdidiyle kuruldu
8) Komisyondaki arkadaşlarımızın pek çoğunun gerçek kanaatlerinin, Erdoğanın beklentisinden farklı olduğunu ve baskı gördüklerini biliyordu
7) Bugünkü konuşmasında da, soruşturma komisyonuna baskı ile aldırdığı kararı, grubumuza tekrar ettirmek için yalanlarını sıraladı
6) Erdoğan, cümlesine “Şimdi…”, “Tabii…” diye başlayınca ve yüz ifadesi donuklaşınca, dinlemeye gerek yok; bilin ki yalan söyleyecek
5) Dış ülkelere açılımı “Bayrak, Kur’an ve Sözlük göndermeye” indirgeyecek kadar kapasitesiz biri, yıllarca nasıl bakanlık yaptı,şaşırıyoru
4) Türkiye Cumhuriyeti’nin askerinin nasıl kaçırılabildiğini görmezden gelip, -kim bilir hangi taviz verilip- nasıl kurtarıldığıyla övünüyo
3) “Tarihe altın harflerle yazılma takıntısı” olan kimselerin, tarihe pek de iyi geçmediğini göremeyecek kadar realiteden kopuk maalesef
2) Sadece başarılı olmayı hedeflemiş ve sınıfın sosyal ortamına girememiş “duygusal zekâsı düşük bir öğrenci” gibi davranıyor
1) Yolsuzluk Komisyonu Raporu’na saygı bekleyen Davutoğlu, “saygıya asıl kendisinin ihtiyacı olduğunu” zannediyorum “kavrayamıyor”
Bilinçle şahlanacak merkez ve taşra teşkilatlarımızın günü gelince, milletimizin tevdi ettiği emanete sahip çıkacağına yürekten güveniyoruz
Milletimizin basiretine itimat ediyor, halkımızı sürüleştirmek ve sömürmek isteyenlere hak ettikleri dersi birlikte vereceğimize inanıyoruz
Hakkımızda her türlü saldırı, iftira ve hakaretlere karşı sizlerden beklentimiz, sadece akıl, vicdan ve kalbinizin sesine kulak vermenizdir
İlk hareketimizin sosyal medyada başlatılmasının, devlet aklımızın ve stratejimizin gereği olduğunu milletimiz yakında takdir edecektir
AK Partimiz en kısa zamanda, etnik ve mezhepsel kliklerden, menfaat çetelerinden ve demokrasi düşmanlarından kurtarılacaktır
Siyasi çizgi ve ideallerimiz, hiç kimsenin ve hiçbir çetenin, şahsi hırs, menfaat ve ahlaki yoksunluğuna kurban edilemez, edilmeyecektir
Siyasi çizgimize ve ideallerimize musallat olan çeteler, Partimize ve tabana zarar vermeden en kısa zamanda yönetimden uzaklaştırılacaktır
Grup ve tabanı bilinçlendirmeden çıkış yapmanın da, siyasi temsil yeteneğimizi imha ettirmek olacağının farkındayız; örnekleri ortadadır
AK Parti’yi terk ederek siyasi hayatımızı neticelendirmeyi, verdiğimiz sözden dönmek ve cepheden kaçmak olarak görüyoruz
AK Parti, başta Yüce Türk Milleti’ne ve siyasiler olarak tüm milletvekillerimize / teşkilatımıza aittir; hiç kimsenin özel mülkü değildir
Motivasyonumuzu, siyasi beklenti ve desteğiniz ile milli ve ahlaki değerlerimize duyduğumuz sorumluluktan alıyoruz
Şahsım ve milletvekili arkadaşlarım, partimizin ihtiyaç duyduğu temizlenme, yenilenme ve yapılanmanın hazırlıklarını başlatıyoruz
Bu vahim tablo sebebiyle, sizlerin ve mensubu olduğumuz AK Parti’nin geleceği adına, yeni ve temiz bir başlangıç için yola çıkıyoruz
Çoğulculuk ve katılımcılık, Partimizin en fazla Millliyetçi ve Muhafazakâr kanatları aleyhine yok edilmiştir
Muhafazakarlığımızın, kişisel ikbal ve menfaatler uğruna işlenen suçlara kılıf yapılması esef vericidir ve hepimizi rencide etmektedir
Seçimden seçime hatırlanan Milliyetçiliğimiz suiistimale uğramış ve bütün kırmızı çizgilerimiz birer birer ve tamamen çiğnenmiştir
Özgürlüklerimizden her gün geri adım atılmaktadır; özgürlük sınırları milli / manevi yaşamımızı engelleyecek ölçüde gerilemiştir
Demokratik hakları kullandırması ve güvence altına alması gerekenler, demokrasiye en büyük düşman ve tehdit haline gelmiştir
Partimizin bütün değerleri ve idealleri, parti yönetiminde hegemonya kuran küçük bir çetenin ayakları altında ezilmekten kurtulamamıştır
Bugün, büyük ümitlerle kurduğumuz ve yıllarca uğruna ter döktüğümüz Partimizin düştüğü hazin durum artık gizlenemeyecek hale gelmiştir
Kuruluşumuzda, Ülkemizin ihtiyaç duyduğu “Adalet” ve “Kalkınma” idealinin, bu temeller üzerinde yükseltilmesine ortak karar verilmişti
AK Parti’mizin demokratik, özgürlükçü, milliyetçi ve muhafazakâr temeller üzerine kurulmuş olduğu hepimizin bildiği bir husustur
Büyük Türk Milleti, Vefalı AK Parti Seçmenleri ve Değerli Parti Teşkilatı Üyelerimiz