İşte FETÖ'cülerin yeni üssü

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Kolombiya Koordinatörü ve Polis Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Özkan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) yurt dışına kaçan mensuplarının Latin Amerika'yı yeniden "yapılanma üssü'' olarak kullandığını belirterek, ''Kaybolmak, kendilerini unutturmak için özellikle Latin Amerika'yı üs olarak seçiyorlar. Türkiye'ye uzak olması, vize zorunluluğunun bulunmaması onların bu kıtayı seçmesine neden oluyor." dedi

Özkan, AA muhabirine, Latin Amerika-Türkiye ilişkileri, Latin Amerika'da FETÖ yapılanması ve Kolombiya hükümeti ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasındaki barış anlaşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

FETÖ'nün Latin Amerika'da gizli bir yapılanma içinde olduğunu ifade eden Özkan, örgütün, Brezilya ve Arjantin'de çok güçlü olduğunu, Kolombiya'da ise güçlenmeye çalıştığını anlattı.

Türkiye’den çok sayıda FETÖ üyesinin Güney Amerika'ya kaçmayı tercih ettiğini belirten Özkan, örgütün bu bölgeyi yeniden yapılanma için ''üs'' olarak kullandığını iddia etti.

Reklam
Reklam

Özkan, "Gözlerden uzak durma, kaybolma, kendini unutturma ve bir sonraki hamle ve planları için yeniden yapılanıyorlar. Bu yapılanma biraz daha gizli bir şekilde yapılıyor. Örgütlenmeden çok yeniden toparlanma ya da duruma göre konum alma da diyebiliriz.'' görüşünü ifade etti.

'VİZE İSTEMEDİKLERİ İÇİN...'

Türkiye'den kaçan FETÖ'cülerin Kolombiya'daki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne başvurarak sığınma hakki istediğine dair kendilerine birtakım bilgilerin ulaştığını aktaran Özkan, şunları kaydetti:

''Latin Amerika Türk pasaportunun geçerli olduğu bir bölge ve vizeye ihtiyaçları yok. Buradan ABD'ye geçiş için de vizeye ihtiyaçları yok. Örgüt üyelerinin bir kısmı geldikleri ülkede kalırken bir kısmı da buradan ABD'ye geçiyor. Bir anlamda burayı bir durak gibi kullanıyorlar. Burada çok rahatlar, çünkü onları takip edecek çok fazla sayıda Türk yok. Dolayısıyla faaliyetlerini de daha rahat yapıyorlar.''

Reklam
Reklam

Özkan,TİKA'nın, örgütün faaliyetlerine dair gelen bilgileri Türkiye'ye ve o ülkedeki Türk büyükelçiliklerine bildirdiklerini söyledi.

Büyükelçiliklerin, olayın siyasi boyutuyla ilgilenirken TİKA'nın da sosyal ayağı ile ilgilendiğine işaret eden Özkan, "TİKA olarak biz örgütün sosyal yapılanmasıyla ilgileniyoruz. Türkiye'deki darbe hakkında üniversiteleri bilgilendiriyoruz. Yine aynı şekilde konferanslar düzenliyor ve sık sık basın yayın kuruluşlarıyla birebir görüşmeler yapıyoruz. Ayrıca Latin Amerika hükümetlerine, FETÖ üyelerinin fikrinden dolayı değil işledikleri suçlardan dolayı arandıklarını anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye de diplomatik düzeyde bu ülkelerle koordineli bir diyalog içinde.'' şeklinde konuştu.

Doç. Dr Mehmet Özkan, FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin Latin Amerika'da ilk anda ''tiyatro'' olarak algılandığını ve bu yönde yayınlar yapıldığını anlattı.

Darbe gecesi, Latin Amerika basının darbe ile ilgili ilk önce FETÖ mensuplarından görüş almasının bu algıya neden olduğunu vurgulayan Özkan, TİKA ve benzeri kurumların çalışmalarıyla bu algının kısa sürede değiştirildiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Özkan, TİKA olarak darbenin tiyatro olduğuna dair algının yıkılması için çok mücadele ettiklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:

"Türkiye'de olup biten her şeyi tüm açıklığı ile anlatmaya çalıştık. FETÖ'cülerin kıtada yarattığı algıyı kırdık. Latin Amerikalılar karşılaştırma yapmaya, empati kurmaya başladı. Çünkü daha önce kıtada buna benzer iki darbe girişimi olmuştu. 2002 yılında Hugo Chavez'e karşı bir darbe yapılmıştı. Chavez iki gün sonra yönetimi geri aldı ve halkı sokağa çıkardı. Benzer bir darbe 2010 yılında Ekvator’un eski Cumhurbaşkanı Rafael Correa'ya karşı yapıldı. Halk sokağa çıktı ve darbe geri döndü. Dolayısıyla Latin Amerika, Türkiye'de yaşanan darbe girişimini Ekvator ve Venezuela tecrübesiyle karşılaştırmaya başladı. Bu da önemli bir gelişme oldu.''

Latin Amerika'da, Türkiye algısının ABD ve Batı'yla olan ilişkiler üzerinden şekillendiğinin unutulmaması gerektiğine vurgu yapan Özkan, ''Yani bir nevi 'uluslararası Türkiye algısı'' doğrudan kıtaya yansıyor. Anadolu Ajansı'nın İspanyolca yayınlarına başlayacak olmasıyla bu algıyı kıracağını, kıtanın, Türkiye’ye bakış açısını değiştireceğini düşünüyorum.'' ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

''Türkiye’nin pozitif tecrübesini Latin Amerika’ya aktarıyoruz"

TİKA’nın Latin Amerika kıtasındaki çalışmaları hakkında bilgi veren Özkan, eğitim, sağlık ve kırsal kalkınma projeleri kapsamında çalışmalar yapıldığını anlattı.

Bu projelerin ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğini vurgulayan Özkan, genel çerçevede bu üç alan üzerine yoğunlaştıklarını kaydetti.

Özkan, teknik projelerin yanı sıra Türkiye'nin pozitif tecrübelerini de kıtaya ihraç ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

''TİKA, Latin Amerika'da teknik projelerin dışında Türkiye’nin pozitif siyasi tecrübelerini de paylaşıyor. Kolombiya hükümeti, Türkiye'nin genel olarak göçmen politikasından yararlanarak bir politika oluşturmaya çalışıyor. Venezuela’dan gelen göçmenlere yönelik çalışmalar yapıyor. Üst düzey bir heyet Kolombiya’dan Türkiye’ye geldi, incelemelerde bulundu. Türkiye'nin bu konudaki deneyimlerini Kolombiya'da uygulamak üzere bir politika geliştirdi.''

Reklam
Reklam

Bazı Güney Amerika ülkelerinin ''sözde Ermeni soykırımı'' iddialarını kabul etmesinin dışında siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel ilişkilerde bu ülkelerle gayet iyi bir noktaya gelindiğinin altını çizen Özkan, Türkiye'nin bu ilişkileri daha da derinleştirme çabasında olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin birçok ülkede elçilikleri bulunduğunu belirten Özkan, "Bolivya'da büyük ihtimalle büyükelçilik açılacak. Paraguay, Türkiye’nin büyükelçilik açmasını çok istiyor. Yani genel anlamda siyasi ilişkilerde bir rutin yakalamış durumdayız. Siyasi ve sosyo-kültürel ilişkiler anlamında rutin bir ağ kurulmuş durumda. Kalkınma ile ilgili projelerimizi biraz geliştirmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Kolombiya'da FARC ile barış süreci

Mehmet Özkan, Kolombiya'da hükümet ile FARC arasında, 52 yıl süren çatışma sürecini sonlandırmak için yürütülen müzakerelerin geçen yıl nihai anlaşmayla sonuçlanması konusuna değindi.

Reklam
Reklam

FARC'ın siyasi bir yapılanmaya hazırlandığını anlatan Özkan, şu bilgileri paylaştı:

"FARC, siyasi bir bir parti kurdu. Önümüzdeki yıl seçimlere girmeye niyetleri var. Bu arada silahları bırakan FARC üyelerinin bir kısmı siyasi hayata giren üyelerin korumaları görevini aldı. Diğer örgüt üyelerine yönelik de onları topluma kazandırma amacıyla mesleki eğitim faaliyetleri var. Bu çerçevede örgüt üyelerinin topluma entegrasyonu sağlanmaya çalışılıyor. Barış yerine oturdu ve hiç kimse de geri bir dönüşüm beklemiyor. Önümüzdeki yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçilecek kişi bu süreci daha da netleştirecek diye düşünüyorum.''

Anahtar Kelimeler: