İşte kurban vurgununun şifreleri

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü ‘Kurban’ soruşturmasına ilişkin polis fezlekesinden çarpıcı bilgiler çıktı.

‘Kurban’ vurgunundaki şifreler: Denetim görevlilerini oyalayıp kantardan mükerrer hayvan geçirmek ‘Diyarbakır’ Aynı mezbahada diğer vakıfların kestirdikleri kurbanları da vekâleten kesilen sayı içinde göstermek ‘Çarpıştırma’, Kombinesini kiraladıkları şahıslara ait kesilen hayvanları vekâleten kesilenler arasında göstermek de ‘Makas’....

[**

**](https://www.mynet.com/kurbani-kesilmeyenler-ne-yapacak-110100486884 )
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü ‘Kurban’ soruşturmasına ilişkin polis fezlekesinden çarpıcı bilgiler çıktı. Fezlekeye göre, soruşturma, 6 Ekim 2009’da gelen isimsiz bir ihbarla başladı. İhbarda, Mehmetçik Vakfı’nın kurban kesim ihalesini kazanan Mayet adlı firma suçlandı. Firmanın sahibi Mahmut Ay’ın parasını aldığı kurbanları kesilmiş gibi gösterdiği, masum vatandaşların duygularını istismar ederek, haksız kazanç elde ettiği belirtildi.

Reklam
Reklam

Fezlekede, Ay’ın Mehmetçik Vakfı ile bağlantı kurmak için Ankara Et Borsası Başkanı Faik Yavuz ve oğlu Özkan Yavuz’u kullandığı, Özkan Yavuz’un Ay adına Mehmetçik Vakfı’nın bir personeline 35 bin TL gönderdiği belirtildi. Fezlekede, Deniz Feneri Derneği’nin ihale sözleşmelerine yönelik aykırılıklara göz yumduğu kaydedildi.

Rüşvet ve şantaj
Mahmut Ay ve Faik Yavuz’un, kurban etlerini Et Balık Kurumu’na (EBK) satmak için kurumun eski Genel Müdürü Hasan Atagün’e rüşvet verdiklerinin de anlatıldığı fezlekede, şahısların ödedikleri paranın banka dekontunu saklayarak, Atagün’e sonraki yıllarda şantaj yaptıkları, böylece kuruma et satışına devam edildiği ifade edildi. Fezlekede, Ay’ın yanında çalışan EBK Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Uçar’ın da bu işe aracılık ettiği iddia edildi.

Vergi incelemesinden kaçırmak için şirketlerini ve malvarlığını akrabalarına devreden Ay’ın, Meftune Et isimli yeni bir şirket kurup Mayet’in tüm varlığını bu şirkete aktardığı belirtildi.

Reklam
Reklam

Fezlekede, 2009 Kurban Bayramı öncesi canlı hayvan fiyatlarının yükselmesi, buna karşılık, vekâleten kurban kesen kurumların kurban fiyatlarını piyasadan aşağıda belirlemesinin, vekâleten kurban kesimine ilgiyi artırdığı da vurgulandı.

‘Diyarbakır’
Suç örgütü üyelerinin vekâleten kesilen kurbanları, din görevlisi, kurban kesim heyeti ve noteri meşgul ederek, kantardan “mükerrer” (aynı hayvanın tekrar kantardan geçirilmesi) biçimde geçirdiklerinin anlatıldığı fezlekede, şüphelilerin bu uygulamaya “Diyarbakır usulü” adını verdikleri belirtildi. Bu konuda yapılan telefon görüşmeleri iddiaya örnek gösterildi.

‘Çarpıştırma’
Şüphelilerin, aynı mezbahada iki ayrı vakıf ya da dernek için vekâleten kurban kestikleri, iki vakıf için kesilen toplam kurban sayısını, vakıfların her biri için kesilmiş sayı olarak gösterdikleri, ayrıca, aynı mezbahada vatandaşların kestirdikleri kurbanları da vekâleten kesilen kurban sayısı içinde gösterdikleri, bu uygulamaya da “Çarpıştırma” adını verdikleri ortaya çıktı.

Reklam
Reklam

Şüphelilerin, “Burada belki 6 bin tane kapılır. Onları da yazdırırsın işte tamamdır. Mahmut 200 tane kendimizinkinden kesersek. Aynı günün akşamı yükleriz” şeklinde konuşmalar yaptıkları ifade edildi.

‘Makas’
Şüphelilerin, kombinasını kiraladıkları şahıslara ait hayvanlarla, sürekli toplu hayvan kesimi yapan şahıslara ait hayvanları da vekâleten kesilen kurbanlar arasında gösterdikleri, vakıf ve derneklerden kesilen hayvan sayısına göre aldıkları paranın bir bölümünü de bu şahıslara verdikleri belirtildi. Bu uygulamaya da “makas parası” adının verildiği belirtilen fezlekede, “Yok daha yarısını bitirdik 150 tane vardı ya makas olan. İ.. kendi malını kesmiyosun” ifadelerinin yer aldığı konuşmalar da bu uygulamaya örnek gösterildi.

‘Bize hap map lazım’
Kurban kesim alanındaki kamu görevlilerinin, kesim alanından ilaç verilerek uzaklaştırıldığı da belirtilen fezlekede “Bize hap map lazım. Yoksa bunlar bizim başımızı sinkaf edecekler. Bunlara ilaç verelim ki bunları sinkaf edelim” şeklindeki görüşmeler de örnek gösterildi.

Reklam
Reklam

Örgüt üyelerinin bazı görüşmeleri de şöyle:
- Erdinç Çakan: Ben de 160 bin tane dana var dayı. Kurbanda “makas” alırsak işte biraz daha yükümüz hafifler.
- Mahmut Ay: Kazan’da keseriz.

Sevilmiş gibi gönderin
- Mahmut: Abi o löseminin parası düşmüş. Onu şey yapın. 100 milyar Balıkesir Mustafa Sevilmiş’e arasınlar. Sevilmiş et gönderiyo gibi gönderin yani.
- Mustafa: Yav sen gene gönder adamını ben 700 kesivercem sana burda.

1000 tane keseceğiz
- Mahmut Ay: Yani ilk gün Mehmetçik bitmese de ikinci gün öğlene kadar bitsin. Sonra LÖSEV’i göndereceğim.
- Mustafa: Paşa geldi. Yedi bin mi, aşağı yukarı 700 tane büyükbaş yapacak şekilde. Noter kaç saydı 500 tane, 1000 tane keseceğiz.

Öbür tarafı şişireceğiz
- Selçuk isimli şahıs: 3 yerde halledeceğiz. Bir tarafta bulunduysa öbür tarafı şişireceğiz.
- Mahmut Ay: Bunlara göstermelik bi 400, 500 tane kesim yapacağız.

Fazla uçma
- Ahmet: 241 dedim. Ona kantardan geçen şu ana kadar. Kaça tamamlayacağız.
- Mustafa Ay: Tamam fazla uçma. 300 taneyi kesersem şimdi ben ne cevap vereceğim.
- Ahmet: Sen söyle 263 diğerini de o zaman saymayalım de.

Reklam
Reklam

Milliyet