Türkiye'nin Suriye'yi bombalaması haziran sonunda değiştirilen askeri angajman kurallarına göre gerçekleşti. Değişiklik sırasında Erdoğan askere, Suriye'den gelecek saldırıya anında cevap izni vermişti
Şanlıurfa'nın Akçakale İlçesi'nde, Suriye Ordusu'nun topçu ateşi ile 5 sivil vatandaşın hayatını kaybetmesi üzerine Ankara'nın verdiği tarihi "bombalama" kararının detayları gün ışığına çıktı. Buna göre Başbakan Tayyip Erdoğan Haziran ayı sonunda yapılan askeri angajman kuralları döeğişikliği sırasında askeri açık çek vererek, "Siyasi sorumluluk bize ait. Saldırı olduğunda bize sormadan vurabilirsiniz!" demişti. Erdoğan'ın bu genel emri üzerine asker, önceki gece ve dün sabah Suriye'de belirlenen hedefleri bombaladı.
Suriye Ordusu'nun, Şanlıurfa'nın Akçakale İlçesi'ni vurması ve sivilleri öldürmesinin ardından cevabı en çok merak edilen soru "Suriye'deki askeri hedefleri vurma talimatının nasıl verildiği?" oldu. Kamuoyunun da merak ettiği bu sorunun yanıtına SABAH ulaştı. Başbakan Erdoğan, önceki akşam 20.20'de kapsamlı değerlendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel, Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay ve Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Genelkurmay 2. Başkanı Org. Hulusi Akar ile AK Parti Grup Başkanvekilleri katıldı. Toplantıda, Suriye ordu birliklerinin Tel Abyad'daki hakim tepelerden Türkiye'yi doğrudan hedef aldığı, uluslararası kamuoyunun dikkatini Şam ve Halep'ten uzaklaştırmayı amaçladığı sonucuna varıldı. Daha önce Akçakale'de meskun olmayan mahallere bomba isabet ettiği, bu kez sivillerin vurulmasına kayıtsız kalınmaması gerektiği belirtildi.
Suriye'nin, uluslararası hava sahasında silahsız uçan Türk F-4 jetini düşürmesi iki ülke ilişkilerinde dönüm noktası oldu. Bu tavra karşılık Türkiye, askeri angajman kurallarını değiştirdi. Suriye için "dost değil artık düşmansın" tanımlaması yapıldı. Bu değişikliği partisinin 26 Haziran 2012 tarihindeki grup toplantısında Erdoğan bizzat açıkladı. Erdoğan, Suriye ve dünya kamuoyuna "Türkiye yerini, zamanını ve yöntemini kendi tayin ederek bu haksızlığa karşı gereken adımları kararlılıkla atacaktır. TSK'nın angajman kuralları değişmiştir, Suriye sınırındaki tüm ihlallere karşılık verilecek. Suriye'den yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak görülecek, askeri hedef olarak görülecektir" mesajı verdi.
Angajman kurallarının değiştirilmesi, TSK'nın, sınırdaki Suriye askeri unsurlarının hareketliliklerine, havada hava sahası ihlallerine, denizde ise Akdeniz'de Suriye gemilerinin manevralarını güvenlik tehdit algılaması durumunda anında vurması anlamına geliyordu. Angajman kurallarının değişmesinden sonra Suriye helikopterleri Türk sınırına yaklaştığında, Türk uçakları da önleme uçuşları yapmıştı.
Angajman kurallarının değiştirilmesinin hemen ardından Erdoğan'ın, Genelkurmay Başkanlığı'na, "Siyasi sorumluluk bize ait. Suriye'den herhangi bir saldırı olduğunda bize sormadan hedefleri vurabilirsiniz" emri verdiği öğrenildi. Akçakale İlçesi'ne düşen bomba ile 5 vatandaş hayatını kaybedince Erdoğan'ın verdiği "vurun emri" anında işleme konuldu. TSK, saldırı ile birlikte Suriye'de belirlenen askeri hedefleri topçu ateşiyle vurmaya başladı. Geçen aydan bu yana Türkiye'ye düşen her bombadan sonra da Suriye'ye karşılık verildiği ortaya çıktı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Akçakale'de yaşananlarla ilgili ilk kez konuştu. Erdoğan, dün Ankara'ya gelen İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi'yle düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada şu mesajları verdi:
7 KEZ SALDIRDILAR: Suriye tarafından yapılan bu saldırı ilk değildir. Daha önce 7 kez aynı şekilde bu tür saldırılar oldu. Onlarda herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Binalarda tahribatlar meydana geldi. Ama art arda gelen bu top mermileri nedeniyle bölgedeki vatandaşlarımızı taşımak zorunda kaldık. Sabırla bekledik. Verdiğimiz notaya rağmen Suriye geri adım atmadı. Akçakale'de yaşanan olayı bir ülkede yaşanan çatışmanın sınır ötesini de etkilemesi gibi sıradan bir hadise olarak telakki edemeyiz
Suriye'nin basit bir bahanesi vardı. "Biz bunu asilere karşı yapıyoruz" dedi. Biz onlara mağdur olarak bakıyoruz. 30 bin insanın öldürüldüğü bir ülke. Ülke içinde ise 2.5 milyon şu anda adeta evlerinden, yurtlarından çıkmış, göçmen durumunda olan kendi halkı var. Böyle bir yapı var.
KAZA OLMADIĞI AÇIK: Bir taraftan kazaen oldu deniliyor, öbür taraftan bugün yine aynı şey oluyor. Bu nasıl kazadır, bir kere kaza, iki kere kaza, nasıl oluyor bu iş? Onun için biz tüm dostlarımızı da bu konuda hassas olmaya davet ediyoruz.
NİYETİMİZ SAVAŞ DEĞİL: Bizler bu bölgede sadece barış, güvenlik istiyoruz. Bizim derdimiz bu. Bizim asla savaş çıkarmak gibi bir derdimiz olamaz. Savaşın getirdiği neticeler Irak'ta ve Afganistan'da ortadadır. Buna bizim 'evet' dememiz zaten mümkün değil.
TEZKERE CAYDIRICILIK İÇİN: Yetki tezkeresinin esas amacı da caydırıcılığımızı tahkimdir. Savaş ve çatışmaları engellemenin en önemli araçlarından biri de etkin caydırıcılıktır. Bu tezkerenin karşısında direnenler olmuştur.
Ama bu tezkerenin karşısında direnenler, tarihe bunun hesabını veremeyeceklerdir. Ve biz de tabii ki meydanlarda halkımıza bu tezkereye karşı direnenleri çok açık ve net anlatacağız. İran Cumhurbaşkanı 1'inci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi de Türkiye'nin Suriye politikasına destek verdiğini söyledi. Rahimi "Bütün konularda Türkiye'nin yanındayız. Bazı siyasi konularda görüş ayrılığı olabilir. Bir evde de kardeşler arasında görüş farklılıkları olabiliyor. Biz Türkiye gibi bir ülkenin komşusu olmaktan gurur duyuyoruz" diye konuştu.
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün Türkiye'ye gelen İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi'yi Başbakanlık Merkez Bina'da resmi törenle karşıladı. Erdoğan konuğu Rahimi'yi aracından indiğinde kucaklayarak "hoş geldin" dedi. Rahimi askeri mangayı Türkçe olarak "merhaba asker" diyerek selamladı. Başbakanlık Merkez Bina'ya girerken de Rahimi, Erdoğan'ın omuzuna elini attı. Erdoğan da konuğunun omzuna elini atarak karşılık verdi.