2009’daki genel seçimlerde mitinge katılmak için ilk kez helikopter kiralayan Muhsin Yazıcıoğlu’nun da içinde bulunduğu helikopter, 25 Mart 2009’da Keş Dağı çevresinde düştü. Yazıcıoğlu ve beraberindekiler hayatını kaybetti. Muhsin Yazıcıoğlu’nun, ‘Üşüyorum’ şiirinin sözleri de bu elim kazanın ardından dillerden dile dolaştı…
İşte Muhsin Yazıcıoğlu’nun, ‘Üşüyorum’ şiirinin sözleri
Üşüyorum
Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum...
Muhsin YAZICIOĞLU
MUHSİN YAZICIOĞLU KİMDİR?
31 Aralık 1954 tarihinde Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde doğan Muhsin Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla'da bitirdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinden mezun olan Muhsin Yazıcıoğlu, siyasete 1968 tarihinde Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katılarak adım attı.
1972 tarihinde başkent Ankara'ya gelmesinin ardından Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başlayan Muhsin Yazıcıoğlu, ilk başta Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı, ardından da Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptı.
1978 tarihinde yoluna Ülkücü Gençlik Derneği Kurucu Genel Başkanı olarak devam eden Muhsin Yazıcıoğlu, 1980 tarihinde de MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevine getirildi.
Anadolu gençliğinin okuyarak adam olması, milletine ve vatanına hizmet etmesi gerektiğini vurgulayan Muhsin Yazıcıoğlu, 24 yaşındayken dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e mektup yazarak "Eller silah değil, kalem tutmalı" diyen bir gençlik lideriydi.
Yazıcıoğlu, 1980’deki darbeden önce dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak gençliğin sürüklendiği kaos ve kardeş kavgasını gören bir siyasi ferasetin de sahibiydi.
Muhsin Yazıcıoğlu, 1980 askeri darbesinin arkasından, "MHP ve ülkücü kuruluşlar davası"nda yargılandığı esnada 5,5 senesi hücrede olmak üzere 7,5 sene Mamak Cezaevi'nde yattı.
Dava sonunda herhangi bir ceza almayan Muhsin Yazıcıoğlu, 1987’de siyasete kaldığı yerden devam etti, Milliyetçi Çalışma Partisinin (MÇP) Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi.
MÇP İLE YOL AYRIMI
1991’deki seçimlerde Sivas'tan milletvekili seçilen Muhsin Yazıcıoğlu, 1992’de partisiyle yol ayrımına geldi. "Siyasi anlayışımız uyuşmuyor" diyerek bir grup arkadaşıyla MÇP'den ayrılan Muhsin Yazıcıoğlu, 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisini (BBP) kurdu.
24 Aralık 1995’teki erken genel seçimlerde ANAP'la yaptıkları ittifakla tekrardan Meclise giren Muhsin Yazıcıoğlu, 1996 tarihinde ANAP'tan istifa ederek tekrardan BBP'ye geri döndü.
BBP'nin seçimi protesto etmesinin ardından partiden istifa eden Muhsin Yazıcıoğlu, 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan seçimlerde Sivas'tan bağımsız milletvekili olarak seçildi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girerek seçimden evvel bıraktığı Genel Başkanlık görevini tekrardan devraldı.
İLK KEZ HELİKOPTER KİRALAYARAK MİTİNGE KATILMIŞTI
2009 tarihinde yerel seçimler için ilk defa helikopter kiralayarak mitinge katılan Muhsin Yazıcıoğlu, tüm imkansızlıklara rağmen seçimler için iddialı adaylar arasında yer alıyordu.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun da içinde yer aldığı helikopter, 25 Mart 2009’da Çağlayancerit mitinginin arkasından Yozgat'ta yapacağı mitinge giderken Keş Dağı'na kırıma uğradı.
Bölgede yapılan arama çalışmalarının ardından Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin cansız bedeni, Keş Dağı Kurudere Kanlıçukur mevkisinde bulundu.
31 Mart 2009 tarihinde Ankara'da son yolculuğuna uğurlanan Muhsin Yazıcıoğlu'nun naaşı, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı'na defnedildi.
Vefatının arkasından Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismi, Sivas ve Anadolu'nun birçok şehri ile Pakistan gibi dost ve kardeş ülkelerde cadde, park ve okullara verildi.