Osmanlıca tartışmasının gerekçesi, yeni kuşakların dedelerinin mezar taşlarını okuyamaması. Ancak, mezar taşlarını okumak uzmanlık gerektiriyor.
Osmanlı mezar taşları başlı başına bir kültür. Bir sanat eseri gibi olan Osmanlı mezar taşlarının başlıklarından, desenlerine kadar birçok işaret, orada yatanlar hakkında bilgi veriyor. Mezar taşının başlığı varsa bu, bir erkeğe, çiçekle süslü ise kadınlara ait olduğunu gösteriyor. Başlıklar sarıklı, kavuklu, başlıklı ve fesli olarak temel olarak dörde ayrılıyor. Tarikatlerin de işaretleri var. Cellatlara ait mezarlarda beddua edilmesin diye yazı yok. Dini ve edebi ifadelerin yazıldığı mezar taşlarında, celî sülüs, celî talik, kûfi denilen yazı çeşitleri kullanılmış. İşte dunyabizim.com'dan Nidayi Sevim'in açıklamaları ile Osmanlı mezar taşlarının anlamları...
Kadın mezar taşları
"Kadın mezar taşları", bir kadının incelik ve letafetini en güzel şekilde ortaya koyan şeyler, yani çiçekler, buketler, bahar dalları, gerdanlık, küpe ve broşlarla süslü.
Bekar kadının mezar taşı
Osmanlı'da da genç yaşta ölen kadınların mezar taşları duvak şeklinde yapılmakta, hatta bu mezarların ayak taşına da kırılmış bir gül goncası işlenmekteydi.
Burma sarıklı başlık
Daha çok paşa, defterdar gibi üst düzey devlet adamlarının tercih ettiği ve 16. yüzyılda kullanılan bu sarık çeşidini, Eyüp Sultan, semtinde Sokullu Mehmet Paşa türbesi civarındaki birçok mezar taşında görmek mümkün.
Örfi destarlı kavuk-I
Bu kavuğu takanların büyük bölümü küçük dereceli ulema, küçük ve orta kademeden kadılar, müftüler, imamlar ve vakıflarda çalışanlar ile derviş ve şeyhler.
Örfi destarlı kavuk-II
Üst dereceden ulemaya aittir. Bu tür kavuklar, Şeyhülislamlar, kazaskerler, üst dereceden kadılar, Mekke ve Medine'de hizmette bulunan Hoca efendiler ve selâtin camilerle dini kurumlarda görevli olanlar takardı.
Kallavi kavuk
Osmanlı yönetiminde Sadrazam, Kubbealtı vezirleri ve Kaptan-ı deryalar tarafından kullanılırdı. Bu kavuklar yalnızca orduyla birlikte sefere çıkıldığında ve arefe günlerinde giyilmekteydi.
Kâtibi kavuk
İstanbul mezarlıklarında en sık rastlanılan başlıklardandır. Baş kapı kethüdaları, kapıkulu görevlileri ve üst düzey yeniçeriler tarafından kullanılmıştır.
Kafesli Destarlı Başlık
Divan-ı Hümayun mensupları tarafından kullanılırdı. Bugünkü Bakanlar Kurulu üyeleri gibi.
Fesli başlıklar
Kişinin mesleği hakkında tam bir bilgi vermez. Sadece hangi dönemde yaşadıkları anlaşılır. Fesli mezar taşlarının en büyük ve görkemlileri II. Mahmud döneminde kullanılan feslerdir. En yaygın olarak kullanıldığı bu dönemden dolayı, "Mahmudi fes" deniliyordu.
Fes başlıklar
Sultan Abdülaziz döneminde, üst kısmı gayet dar ve basık, daha kısa fesler ortaya çıktı. Bizzat padişah da bu tarz fesi kullanınca halk da bu feslerden taktı.
Fes başlıklar
Sultan II. Abdülhamid ise yine toplum içinde uzun yıllardır kullanılan, üst kısmı alt kısmından daha dar, fakat Azizi fese göre bir hayli yüksek olan fes takmaya başladı.
Yeniçeri mezar taşları
Üzerlerindeki simge ve başlıklarla, Osmanlı mezar taşları içerisinde ayrı bir yere sahiptir. 101 Yeniçeri ortasıyla 61 Yeniçeri bölüğünün damgaları birer simge olarak taşlar üzerine işlenmiştir.
Yeniçeri mezar taşları
Üzerlerindeki simge ve başlıklarla, Osmanlı mezar taşları içerisinde ayrı bir yere sahiptir. 101 Yeniçeri ortasıyla 61 Yeniçeri bölüğünün damgaları birer simge olarak taşlar üzerine işlenmiştir.
Yeniçeri mezar taşları
Üzerlerindeki simge ve başlıklarla, Osmanlı mezar taşları içerisinde ayrı bir yere sahiptir. 101 Yeniçeri ortasıyla 61 Yeniçeri bölüğünün damgaları birer simge olarak taşlar üzerine işlenmiştir.
Ressam mezar taşı
Denizci mezar taşı
Tac-ı şerif
"Tac-ı şerif" tabir olunan diğer tarikat şeyhlerinin mezar taşları
Mevlevi mezar taşı
Mevlevilikte tarikata intisap edip derviş olanların taşlarında Destarsız dal sikke vardır.
Mevlevi şeyhi
Mevlevilikte şeyhlerin taşları "Destarlı sikke" şeklinde olup birkaç çeşide ayrılırlar.
Mevlevi mezar taşı
Mevlevilikte tarikata intisap edip yalnız "muhib" derecesinde kalanların mezar taşlarında ise başlık olarak sikke yoktur. Bunun yerine sikke bir sembol şeklinde taşın gövdesine işlenmiştir. Bu uygulama diğer tarikatlarda da mevcuttur.
Bektaşi şeyhi
Bektaşi şeyhlerinin mezar taşlarında çoğunlukla 12 terkli yani dilimli "Hüseyni" ve 4 terkli "Edhemi" başlık kullanılmış. Bektaşilere ait mezar taşlarında ayrıca 12 köşeli "Teslim taşı" ile "Teber", "Keşkül" gibi tarikat eşyalarına da rastlamak mümkün.
Bektaşi şeyhi
Bektaşi şeyhlerinin mezar taşlarında çoğunlukla 12 terkli yani dilimli "Hüseyni" ve 4 terkli "Edhemi" başlık kullanılmış. Bektaşilere ait mezar taşlarında ayrıca 12 köşeli "Teslim taşı" ile "Teber", "Keşkül" gibi tarikat eşyalarına da rastlamak mümkün.
Kadiri Tacı
Kadiri ve Nakşî tarikatlarına ait mezar taşı başlıkları ise "Müjganlı"dır. Ayrıca Kadiri mezar taşlarında "18 köşeli yıldız" ile "8 yapraklı gül" motifli kabartmalar vardır.
Kadiri Tacı
Kadiri ve Nakşî tarikatlarına ait mezar taşı başlıkları ise "Müjganlı"dır. Ayrıca Kadiri mezar taşlarında "18 köşeli yıldız" ile "8 yapraklı gül" motifli kabartmalar vardır.
Nakşi Tacı
Kadiri ve Nakşî tarikatlarına ait mezar taşı başlıkları ise "Müjganlı"dır. Ayrıca Kadiri mezar taşlarında "18 köşeli yıldız" ile "8 yapraklı gül" motifli kabartmalar vardır.
Sünbüli Tacı
Sünbülî yolunun kurucusu Sünbül Sinan Efendiden dolayı bu yola intisap edenler de mezar taşlarına "sünbül motifi" işletmektedirler.
Sünbüli mezar taşı
Sünbülî yolunun kurucusu Sünbül Sinan Efendiden dolayı bu yola intisap edenler de mezar taşlarına "sünbül motifi" işletmektedirler.
Melami Hamzavi mezar taşı
Özel derviş kıyafet ve taçlarını reddettiği için mezar taşlarında başlık bulunmaz. Taşların üzerinde kişinin tarikatla ilişkisine ait bir bilgi yoktur. Yalnız isim ve mesleğinden bahsedilir.
Cellât mezar taşları
40–50 cm eninde, 160–170 cm boyunda dikdörtgen şeklinde olan bu taşlar kefeki'den yapılmıştır.
Kendine has bir kokusu olan ve yaz-kış yeşil kalan "Servi Ağacı" vahdeti yani Allah'ı (c.c.) birlemeği, sembolize eder.
Mezar taşı üzerindeki "Servi içinde Servi motifi" doğumda ölen kadını ve doğurduğu kız çocuğunu sembolize etmektedir.
Kur'an-ı Kerîm'in birçok yerinde geçen cennet tasvirlerinde anlatılan nice meyveler zarafetle mezar taşlarına nakşedilmiştir. Müslüman için hayatın meyvesi cennettir. Bu sebeple meyve, sembol olarak Allah'a dönüşü ifade eder.
Kur'an-ı Kerîm'in birçok yerinde geçen cennet tasvirlerinde anlatılan nice meyveler zarafetle mezar taşlarına nakşedilmiştir. Müslüman için hayatın meyvesi cennettir. Bu sebeple meyve, sembol olarak Allah'a dönüşü ifade eder.
Mezar taşları üzerinde sıkça gördüğümüz "geometrik şekiller" eşkenar dörtgen, altıgen, kare ve daire sonsuzun, kâinatın sembolleridir.
Kandil motifi
Bu objeler o kadar çeşitlendirilmiştir ki mezar taşları üzerine resmedilen kandil formlarının sayısı elliyi bulmuştur. Kandiller mezar taşlarına konularak, kişinin kabrinin yaratıcı tarafından aydınlatılması temenni edilmiştir.
12. yüzyıldan itibaren çokça kullanılan "Lale" motifi ise vahdet-i vücudu yani Allah'ı (c.c.) sembolize etmektedir. Zira Allah ismindeki harfler ile lale kelimesinin yazılışındaki harflerin ebcet hesabına göre sayı değerleri aynıdır.
"Gül"ün süsleme sanatlarında ve özellikle mezar taşları üzerinde görülmesinin sebebi ilahi güzelliği sembolize etmesi ve Hz. Muhammed'in remzi olmasından kaynaklanmaktadır.
Mezar taşlarında asker kökenli kişilerin en çok tercih ettikleri motif ise "Osmanlı Devlet Arması"dır. Birçok devlet adamının, önemli işlere imza armış askerin mezar taşı Şevkat, Mecidi veya Hamidi Nişanları ile süslüdür.