İşte skandal ses kaydı!

11. Cumhurbaşkanı'nın seçimi için başarısızlıkla sonuçlanan 367 tartışmaları ile ilgili şok bir ses kaydı Ankara gündemine bomba gibi düştü... Kayıtta konuşan kişi, Erkan Mumcu ve bazı milletkvekillerine Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis'e gitmemeleri konusunda uyardığını anlatıyor.

DP Genel Başkanı Süleyman Soylu'nun, "367 teziyle TBMM'nin kilitlenmesinin arkasında Ergenekon var" iddiasıyla başlayan Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine Ergenekon müdahalesi var mı yok mu tartışması, dün Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya ait olduğu iddia edilen bir ses kaydının ortaya çıkmasıyla boyutlandı. Başkente bomba gibi düşen kasette, Karadayı olduğu iddia edilen kişi, yanındakilere 22 Temmuz seçimleri öncesinde TBMM'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi oylamasına girmemesi için Erkan Mumcu'yla konuştuğunu anlatıyor. Mumcu'nun, "Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin" teklifini "hava atma" amaçlı gündeme getirdiğini, AKP'nin de bu teklifin üzerine atladığını anlatan sözkonusu kişi, "Cumhurbaşkanlığı'na kadar kendi adamlarından biri gelir, genel seçimde de böyle ekseriyetle başa geçerlerse bunu asker temizler" görüşünü dile getiriyor.

Reklam
Reklam

DP lideri Soylu'nun açıklaması üzerine, "ısrarlı rica var ama baskı yok" diyen Erkan Mumcu, kasetin ortaya çıkmasının ardından yaptığı açıklamada, Karadayı ile yaptığı 3 dakikalık telefon görüşmesinde kendisinden 367 tezine destek olunmasını istediğini, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesine yönelik düzenlemeyle ilgili olarak da "AKP'li biri gelir" kaygısını aktardığını doğruladı. Ancak Mumcu, "Kararlarımı vicdanımla verdim" vurgulamasını yaptı. Mumcu yaptığı açıklamada "Anılan ses kayıtlarında Karadayı'nın sözünü ettiği telefon görüşmesini 2007 - 2008 yıllarında benimle yapılan pek çok gazete ve televizyon röportajlarında kamuoyunun bilgisine sunmuştum. Bugün de emekli genelkurmay başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya atfedilen ses kayıtları kamuoyuna sunduğum bilgilerin gerçekliğinde en küçük bir kuşku olmadığını göstermektedir. O gün söylediklerimin delilleri bugün ortaya çıkmaktadır" dedi.

O DÖNEM NELER YAŞANDI?

16 Nisan 2007: Cumhurbaşkanlığı seçim süreci resmi olarak başladı. Sabih Kanadoğlu "Köşk seçimleri için Genel Kurul 3'te 2 çoğunlukla (367) toplanabilir" tezini ortaya attı.

Reklam
Reklam

27 Nisan 2007: İlk tur oylama yapıldı. ANAP lideri Mumcu ve DYP lideri Ağar, CHP gibi oylamaya katılmayacaklarını açıkladılar. Birinci turda, 361 milletvekili oy kullandı. CHP 3'te 2 çoğunluk bulunmadığı için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Aynı gece Genelkurmay bir bildiri yayınlandı.

1 Mayıs 2007: Anayasa Mahkemesi, seçimin ilk tur oylamasını iptal etti ve yürürlüğünü durdurdu. Bu kararın ardından TBMM Genel Kurulu'nda yapılan Köşk oylamasının diğer turlarında da katılım 367'ye ulaşamadı.

22 Temmuz 2007: Köşk seçimlerin kilitlenmesi üzerine genel seçime gidildi.

ORTAM DİNLEMESİ NASIL YAPILIYOR Yılmaz Sönmez (Bilgisayar Mühendisleri ve Programcıları Derneği): 30-35 bin dolarlık bir cihaz arabaya yerleştirilip dışardan dinlenebilir. Bilgisayara girip mikrofonu aracılığıyla dinlenebilir. Cep telefonuyla, sabit telefonla, pencere üzerinden ve uzaydan dinlenebilir. Yakındaki büyükelçiler aracılığıyla, yabancı servislerce dinleme yapılması da mümkündür. KAYDI TURK TİME YAYINLADI KAYDI yayınlanayan internet sitesinin sahibi Talat Atilla, gazeteciliğe 1989'da Büyük Anavatan gazetesinde başladı. İlkhaber, Ulus, Sağlık dergisi, Günaydın ve Son Havadis gazetelerinde çalıştı. Gündüz gazetesinde köşe yazarlığı, News dergisinde köşe yazarlığı, M1 TV Ankara temsilciliği, Yankı dergisinde köşe yazarlığı yaptı. Halen Güneş gazetesinde köşe yazarlığı yapıyor. 'BUNU ASKER TEMİZLER' Karadayı'ya ait olduğu söylenen ses kaydı şöyle: Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi için 367'yi bulamazlarsa bu iş bitiyor. Mumcu zaten teklifi yapan ........ kendisi. Ben şeye girme dedim Cumhurbaşkanlığı seçimine. Kesinlikle girme dedim. Girmedi. O olmadı. O girseydi seçiliyordu. Abdullah Gül olmadı gaye oydu. Gül olmayınca seçime gidecekti. Fakat bu bana şeyi söyledi. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini istiyorum dedi. Bu dedi sakıncalı Hüseyin bey dedi. Bu ......... yok efendim dedi ısrar etti. Bize hava yapmak için bunu teklif etti AKP de üzerine atladı. 367'yi bulamazlarsa katakulliye gidiyor. Ben bir iki kişiye daha telefon ettim. Sakın girmeyin diye.

Reklam
Reklam

İşte bazı bir iki milletvekiline, Halk Partiden oraya geçmiş olanlar. Şimdi adam diyor ki; efendim bizim başkan diyor tabii bu teklifi yapan bizim başkan diyor. Mumcu için. Bu diyor gireceğine göre yani bizim de kesinlikle girmemiz lazım, işte anladığım kadarıyla girin demiş ki onu açık söylemiyor falan. Eee gir kardeşim dedim gir şey ver çekimser ver. Ondan sonra dedim ki birkaç arkadaşa daha söyle, düşünecek onu işte ben bir iki eski bakanlardan bir ikisine söyledim onlar da bir iki milletvekiline söyleyecekler bakalım işte. Teşekkür ettim Sabih Kanadoğlu'na, gece konuştuk 45 dakika kadar, ne olacak dedim. Valla kötü istikamete gidiyorlar dedi. Ancak dedi bazı şeyler olabilir. Bunlar hatalar yapabilirler diyor.

Cumhurbaşkanı bunu veto etmeye hakkı yok. Ancak referanduma gönderme durumu var. ... Fakat şimdi bunlar kanun çıkaracakmış. Bunu söyledim, biliyorum dedi bu sıkıntılar var ama bazı şeyler de var. Genelkurmay'ın düşünmesi lazım. Bu işi bir tek şey TSK temizler artık. Eğer şu seçimlerden de başarılı olunmazsa Silahlı Kuvvetler'in bunu halletmesi lazım. Bunlar cumhurbaşkanlığına kadar kendi adamlarından biri gelir gene seçimde de böyle ekseriyetle başa geçerlerse bunu asker temizler.

Reklam
Reklam

MUMCU'DAN SERT TEPKİ!

Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Erkan Mumcu, Genelkurmay eski başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydında yer alan kendisiyle ilgili ifadelere tepki gösterdi. "Her söz sahibinin seviyesini gösterir ve sahibine aittir" diyen Mumcu, şahsına yönelik hakaret içeren sözler nedeniyle mümkün olan tüm hukuk yollarına başvuracağını bildirdi.

Mumcu yaptığı yazılı açıklamada, bugün bazı medya organlarında, emekli Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya ait olduğu iddia edilen sözler ve ses kayıtlarında kendisinin isminin geçtiğini söyledi.

Şahsına yönelik hakaret içeren sözler dolayısıyla gerekli ve mümkün olan tüm hukuk yollarına başvuracağını bildiren Mumcu, "Anılan ses kayıtlarında İsmail Hakkı Karadayı'nın sözünü ettiği telefon görüşmesini 2007 – 2008 yıllarında benimle yapılan pek çok gazete ve televizyon röportajlarında kamuoyunun bilgisine sunmuştum. Bugün de emekli Genelkurmay Bbaşkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya atfedilen ses kayıtları kamuoyuna sunduğum bilgilerin gerçekliğinde en küçük bir kuşku olmadığını göstermektedir. O gün söylediklerimin delilleri bugün ortaya çıkmaktadır. " dedi.

Reklam
Reklam

"367 TEZİNE DESTEK VERECEĞİMİZİ UMDUĞUNU SÖYLEDİ

"-Karadayı ile hayatında bir kez havalimanı VİP salonunda karşılaştığını, bunun dışında DP ile Anavatan Partisi'nin bütünleşme sürecinde Karadayı'nın kendisini telefonla aradığını bildiren Mumcu, şunları söyledi:

"Üç dakika kadar süren bu telefon görüşmesinde birleşme kararımızı kutlamış, konuşmanın devamında ‘367' tezine destek vereceğimizi umduğunu beyan etmiş ve bizden ‘367 iddiasının hukuksal bir temelinin bulunmadığı bu hususta en doğru çözümün seçimi halkın yapacağı bir anayasa değişikliği olduğu" yanıtını almıştır.
O konuşmada seçimi halk yapsa da yine AKP'li bir ismin seçilebileceği yönündeki kaygısını ifade etmiş ve benden "demokrasi böyle bir şey halk kimi isterse onu seçsin" yanıtını almıştır.

İsmail Hakkı Karadayı kendisine atfedilen ses kaydı gerçek ise bizim bu tutumumuzu anlayamamış veya içine sindirememiş olmalı ki hakkımızda hakaretamiz sözler sarfediyor. Her söz sahibinin seviyesini gösterir ve sahibine aittir. İki yıldan beri anlattığım şeylerin gerçekliğinin böyle bir kayıtla da ortaya çıkması benim için şaşırtıcı değil. Çünkü gerçeklerin en temel vasfı eninde sonunda açığa ortaya çıkmalarıdır. Demokratik sürece silahlı kuvvetlerin müdahale etmesini önerecek kadar izan ve insaf çizgisinden çıkmış bir anlayış ile hayatımın bir saniyesinde bile aynı yerde olmadım.

Reklam
Reklam

"KARARLARIMI VİCDANIMLA VERDİM"

Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda, kararlarını seçimden iki yıl önce verdiklerini kaydeden Mumcu, o tarihlerde Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönündeki önerilerini kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasına katılmayışları konusunda gerekçe uyduranların gerçekleri saptırmaya çalıştığını savunan Mumcu, "Bugün siyaset dışında olmayı tercih etmiş olmama rağmen siyasette bıraktığım izler ile kavga etmeyi sürdürenler şunu anlamalıdır ki, artık cumhurbaşkanını halkın seçecek olması Türk demokrasi tarihinin en ileri adımlarından biridir. Ve Türkiye bu adımı attıysa Erkan Mumcu'nun onurlu, kararlı duruşunun bunda büyük payı vardır. Devrim niteliğindeki bu değişimin sancı doğurması kaçınılmazdır. Bu duruştan hesap sorulması ve tasfiye edilmek istenmesi de siyasetin tabiatındandır. Ne pişmanlık duyarım ne de sitem ederim. Kararlarımı vicdanımla verdim ve o vicdan sayesinde dimdik ayaktayım" dedi.