Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi’nin resmi sitesindeki iddiaya göre araştırmacıların çalışmaları henüz tamamlanmamış olmasına karşın dünya dışı varlıkların tipleri tamamen gözleme dayalı istatistiklerden yola çıkarak sınıflandırılmış.
Dünya dışı varlık tiplerinin en önemli özelliklerinden biri tüm dünya dışı varlıkların insan görünümünde olmadığıdır. Farklı gezegenlerde farklı koşullar altında yaşayan varlıkların bedenleri doğal olarak farklı şekilde gelişmiştir. Bu nedenle evrende birbirine benzeyen ve benzemeyen yaşam formları mevcuttur.
İddiaya göre dünya dışı varlıklarla temas kuran şahıslardan ve yakın gözlem raporlarından elde edilen bilgiler ışığında gezegenimizi en çok ziyaret eden varlıklar şunlardır: a) Pleiadesliler b) Siriuslular c) Orionlular d) Zeta-Reticuliler e) Arcturuslular f) Andromedalılar g) Santorlar h) Vegalar i) Nordikler j) Maviler
Pleiadesliler: İnsanlarla en çok temas kuran varlıklardır. Pozitif odaklı olan Pleiadesliler teknolojik ve zihinsel açıdan ileri varlıklardır. Dünya’dan 400 ışık yılı uzaklıkta bulunan Erra gezegeninde yaşayan bu varlıklar fiziksel görünüş olarak insan ırkına benzemektedirler.
Pleiadesliler genelde sarışındırlar fakat aralarında koyu renk saçlıları da mevcuttur. Gözleri renkleri genelde açık mavi ve açık kahverengidir. Aralarında 1.50 cm boylarında narin yapılılar olduğu gibi 2 m boyunda olanlar da vardır.
Siriuslular: Dünyamızdan 8 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve köpek yıldızı olarak da bilinen Sirius’tan gelen bu varlıklar teknolojik ve ruhsal açıdan bizden oldukça ileridir. Pleiadesliler’e göre daha koyu renkte bir tene sahip olan Siriusluların ten renkleri açık kahverenginden çok koyu kahverengine varan bir çeşitlilik göstermektedir.
Göz yapıları çok değişiktir; büyüktür ve hafifçe kesişmektedir. İnsan gibi memeli varlıklar olmalarına rağmen görünüşleri insanlardan farklıdır. Daha çok böcek ve sürüngenleri andırırlar.
Zeta Reticuliler: Reticulum adını verdiğimiz güney takımyıldızındaki Zeta 1 ve Zeta II ikiz yıldızlarından gelmektedirler. Zeta Reticulilerin türlerinde değişime gitmeden önceki temel genetik özellikleri insan ırkına benzemektedir.
Zetalar, dönüşümleri sırasında beden yapılarını da değiştirmişlerdir. Boyları 1 m – 1,5 m arasındadır. Genellikle zayıftırlar fakat kafaları vücutlarına oranla daha büyüktür ve saçsızdır. Ağız, burun ve kulakları çok küçük olmasına karşın gözleri büyük ve kapaksızdır.
Andromedalılar: Andromeda galaksisinden gelen çok eski ve meleğimsi bir ırktır. Bu varlıklar, Pleiadeslilerin ve tüm insan evriminin liderleridir. Aynı zamanda tamamen farklı bir evrim kolu olan ve hem suda hem de karada yaşayabilen Cygnusian ırklarını da yönetmektedirler.
Arcturuslular: Dünyadan yaklaşık 36 ışık yılı uzaklıkta bulunan Bootes takımyıldızındaki kırmızı dev yıldız Arcturus’tan gelmektedirler. Arcturus Mart-Kasım ayları arasında kuzey yarım küreden görülebilmektedir. 5. Boyutta bulunan bu uygarlık galaksimizdeki en gelişmiş uygarlıklarından biridir.
Boyları 90-120 cm arasında değişen ve birbirine çok benzeyen bu varlıkların tenleri yeşilimsidir. Büyük ve badem şeklindeki gözleri genellikle koyu kahverengi veya siyahtır. Fakat gözleriyle sayesinde değil telepatik bilinçleri sayesinde görmektedirler. İşitme duyuları telepatik özelliklerinden daha ileri olan bu varlıkların 3 parmağı vardır.
Vegalar: Dünya’dan yaklaşık 26 ışık yılı uzaklıktaki Lyra takımyıldızının en parlak yıldızı olan Vega’dan gelmektedirler. Boyları 1.80- 2.10 cm arasındadır. Kalın ve dayanıklı derileri vardır. Aralarında çok az saçı olan ya da hiç saçı olmayan Vegalar bulunsa da temel saç renkleri siyahtır. Bu varlıklar iki sınıfa ayrılmaktadır.
İlk sınıftaki Vegalar insana benzerler. Oldukça çarpıcı gözleri vardır, fakat Zetalardan farklı olarak gözkapakları mevcuttur. İkinci tür Vegalar ise insana benzememektedirler. Böcek ve sürüngenleri andırırlar. Saç renkleri genellikle yeşilimsidir. Derilerinde ve kanlarında bulunan bakır, vücutlarına yeşil bir renk vermektedir.
Santorlar: Dünyamızdan yalnızca 4.2 ışık yılı uzaklıkta bulunan Alfa Merkezi Sistemi’ndeki en yakın komşularımızdır. Santorlar, teknolojik ve ruhsal açıdan bize yakın güneş sistemlerindeki en gelişmiş medeniyetlerden biridir.
Diğer medeniyetlerle birlikte Santorlar da son 4000 yıldır dünyadaki evrimi izlemekte ve insanlara Yeni Çağ’a geçişte yardım etmektedirler. Siriuslular, Pleiadesliler ve Venüslülerle aralarında yakın bir bağlantı bulunmaktadır. Teknolojileri ise hayal gücümüzün çok ötesindedir.
Nordikler: Geldikleri yıldız sistemini hiçbir zaman açıklamamışlardır. Boyları 1.50- 1.80 cm arasında değişmektedir. Gözleri koyu mavi olan bu varlıklar oldukça güzel bir görünüme sahiptir ve sarışındırlar. Nordikler, Dünyadaki sorunları çözmek için uğraşmaktadırlar.
Maviler: Nordikler gibi hangi yıldızdan geldiklerini açıklamamaktadırlar. Kısa boyludurlar ve yarısaydam, mavimsi bir tenleri vardır. Gözleri büyük ve badem biçimindedir. her insanın kendi yolunu takip etmesi gerektiğine inanırlar.