Türkiye’nin üretim ve ihracatıyla ilgili ciddi hedefler ortaya konulurken, sanayi tarafında istihdamdaki dengelerin bozulması hedeflere ulaşma konusunda endişe vermeye başladı. Tekstil ve hazır giyim sektör temsilcilerinin istihdamda 1 yıllık kaybın 150 bini geçtiğine dikkat çekmelerinin yanı sıra diğer sektörlerden benzer açıklamalar geliyor. Sektör temsilcileri, son 1 yılda yüzde 10 düzeyinde istihdam kaybı yaşadıklarını, gelecek yıllarda bu kaybın artacağı uyarısında bulunuyor.
Ekonomi Gazetesi’nin haberine göre, üniversite sayısındaki artışa dikkat çeken sanayiciler çok fazla üniversite mezunu olduğu için mavi yakalı personel bulmakta zorlandıklarını kaydediyor. EYT düzenlemesi ile özellikle emek yoğun sektörlerde usta sayısının hızla azaldığının altını çizen sanayiciler, gelinen noktada usta bulmakta zorlandıklarını, bu nedenle ustaları elinde tutmak için müdür maaşından fazla ücret ödediklerini söylüyor.
Şirket olarak mavi yakalı çalışanlara primlerle beraber 20 bin TL’nin üzerinde ücret verdiklerine değinen Tayaş Gıda Genel Müdürü Emre Taycı, şu bilgileri verdi:
“Mavi yakalı çalışan bulmakta zorlanıyoruz. İlan veriyoruz. Prim, gıda ve yakacak yardımı sunuyoruz. Ancak yine de personel bulamıyoruz. İki haftada 1100’ün üzerinde kişiyle iş görüşmesi yaptık. 380 kişi kabul edildi, işe başlayan 200 kişi, ilk hafta sonrasında ayrılan ise 80 kişi. Ayrılanlar arasında ‘Tik- Tok hesabında video paylaşıp daha iyi kazanıyorum’ diyenler var. 10 senedir devam eden teknik eleman sorununu artık kabullendik. 70-80 bin lira maaş alan ustalar var, bazı müdürlerden fazla kazanıyor. Müdürlerimiz, ‘ustalar bizden fazla kazanıyor’ diye şikayet etmeye başladı. Geldiğimiz nokta iç açıcı değil. En temel neden fazla olan üniversiteler nedeniyle mezun sayısının artması. Nitelikli göçmen alımı yapılmazsa bu şartlarda çalışan bulmak daha da güçleşecek.”
Türkiye genelinde yaşanan istihdam probleminin benzerini sektör genelinde de yaşadıklarını ifade eden Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger, özellikle deprem bölgesinde daha ciddi sorun yaşadıklarını dile getirdi. Sektör üretiminin ağırlıklı olarak deprem bölgesinde olduğunu belirten Özger, “Bölgede inşaatta çalışanlar günlük 1500 TL, kalıpçıların ve demir bağlayan ustalar ise 4 bin TL yevmiye kazanıyor. Hal böyle olunca kimse sanayide çalışmak istemiyor. Çalışanlara ‘uzmanlık alanınız olsun, meslek sahibi olun diyoruz’ ama herkes günü kurtarmaya çalışıyor. Özellikle İstanbul’da sanayi zor durumda. Çalışanların haklarını artırdık ama çalışma süreleri kısaldı. Herkes yüksek şartlar istiyor. Çalışanlar aidiyet duygusunu kaybetti. Bunu yeniden kazandırmamız lazım” dedi.
Emek yoğun sektörlerde yeni ustaların yetişmediğine dikkat çeken Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Fatih Dursun da, “Emek yoğun işler Türkiye’den yavaş yavaş çıkıyor. Bundan sonra gelen talebi de karşılamak zor. Bir kalifiye elemanı yetiştirmek 5 yıl sürüyor. Dolu kapasitelerde olmamız gerekirken şu an yüzde 50 kapasite ile çalışıyoruz. Türkiye’nin güçlü markaları olmadığı için fason imalat ağırlıklı sektörler işçilik ve enerji maliyetlerinin yükselmesi ile kan kaybediyor. İşler azaldı, maliyetler yükseldi. Niteliksiz mezunlar nitelikli iş alanlarını yok etti. Bu alanlarda çalışanların sayısı da hızla düştü. Zeytinburnu’nda 10 bine yakın çalışan var. İstihdam yüzde 10 azaldı. İşi bırakan memleketine gidiyor ve geri gelmiyor maalesef” diye konuştu.
İşveren ile çalışan arasındaki barışın bozulduğuna dikkat çeken ARMATÜR Derneği Başkanı Gökhan Turhan, para politikasında uygulanan sistem, enfl asyon ve sanayicinin rekabet gücü kaybetmesinin bunda etkili olduğunu belirtti.
Çalışanların enfl asyon karşısında ezdirilmemesi için hangi yöntemlerin uygulanacağının bilinmediğini kaydeden Turhan, “Asgari ücretle geçinmek zorlaştı. Dolar bazında tarihteki en yüksek maaşı verir duruma geldik ancak çalışanlar geçinmekte zorlanıyor. Çalışanlarımız artık büyük şehirde geçinemedikleri için memleketine gitmeyi tercih ediyor. Sektörümüzde yaklaşık 100 bin çalışanımız var. Son 1 yılda yüzde 5 ila 10 arasında istihdam kaybımız var. Çok sayıda diplomalı var. Onlara gel, asgari ücretle çalış da diyemiyorsun. Usta-çırak ilişkisinin de gelişmesi lazım. Her şeyin yeni baştan analiz edilip, kurgulanması lazım” diye konuştu.