İstiklal Caddesi'nde sinemacılardan "Sansüre karşı özgür sinema" yürüyüşü

İstiklal Caddesi'ndeki Fransız Kültür Merkezi önünde buluşan sinema emekçileri, sinema yazarları, sinemaseverler, “Sansüre karşı özgür sinema" adlı bir yürüyüş gerçekleştirdi.

İstanbul,(DHA)-Yürüyüşe, sinema ve tiyatro sanatçıları ile CHP Milletvekili Melda Onur, 7 Haziran seçimlerinde CHP'den İstanbul ikinci bölgeden milletvekili adayı olan Ercan Karakaş, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Alper Taş, ressam Bedri Baykam da destek verdiler. Yürüyüşe,Eser İşletme Belgesi olmadığı gerekçesi ile Çayan Demirel ile birlikte yönetmenliğini yaptığı 'Bakur' isimli filmi 34. İstanbul Film Festivali'nde gösterilmeyen Ertuğrul Mavioğlu da katıldı.

“Sansüre karşı özgür sinema" pankartı taşınan yürüyüşte, “Filmi durdurma sansürü durdur", “Faşizme karşı özgür sinema" eşliğinde yapılan yürüyüş Galatasaray Meydanı'nda son buldu. Burada grup adına yapılan açıklamayı, oyuncu Defne Halman okudu.

Reklam
Reklam

Yazılı açıklamayı okuyan Halman, sinema emekçileri, sinema yazarları ve sinemaseverler olarak toplandıklarını hatırlatarak, “Hepimizin bildiği gibi yönetmenliğini Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu'nun yapığı 'Bakur' filminin, Eser İşletme Belgesi bahane edilerek 34. İstanbul Film Festivalinde sansürlenmesi sinema dünyasında büyük bir tepki ile karşılaştı. Kuşkusuz Türkiye'de bir filmin devlet tarafından sansürlenmesiyle ilk kez karşılaşmıyoruz. Bugüne kadar Yılmaz Güney'den Metin Erksan'a, Handan İpekçi'den Kazım Öz'e bir çok değerli yönetmenimizin filmlerinin izleyiciyle özgürce buluşması engellendi" dedi.

Türkiye'de sinema sanatının tarihinin sansüre karşı yükseltilen seslerin, ifade özgürlüğü için verilen mücadelelerin tarihi olduğunu kaydeden Halman, “Tıpkı 1977 yılında Ankara'ya doğru yola çıkan binlerce sinemacı gibi, tıpkı 1988'in İstanbul Film Festivali'nde sansüre karşı bizimle aynı yolu yürüyenler gibi, bizler de bugün aynı şeyi haykırıyoruz: sansüre Hayır!" ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Geçmişte 'Susuz Yaz'ın ahlaksız bulunup sansürlendiğini hatırlatan Halman, “Umut ya da Hakkari'de bir mevsim nasıl ülkeyi yoksul gösteriyor diye yasaklandıysa, bugün Dersim 38, Berivan, Yeryüzü Aşkın Yüzü Olmayıncaya Dek ve Bakur gibi sayısız film de aynı sansürcü zihniyetin hedefi haline gelmiştir. Yasaklayan zihniyet aynıdır, aradan geçen yıllarda sadece gerekçeler ve araçlar değişmiştir" dedi.

'KÜLTÜR BAKANLIĞI'NIN SİNEMANIN ÖZGÜRLÜK ALANINI BASKILARLA DARALTMASINI KABUL EMİYORUZ'

Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Kanunu'nun yürürlüğe konduğu günden beri iktidar tarafından gerekli görüldüğü durumlarda siyasi amaçlar için kullanıldığını savunan Halman, “Önümüzdeki dönemde filmlerin ve festivallerin çok daha büyük engellemelerle karşılaşma olasılığı yüksek görünmektedir. Her türlü sanat üretiminin özgürce yapılmasını sağlamakla yükümlü Kültür Bakanlığı'nın sinemanın özgürlük alanını bu tip baskılarla daraltmasını kabul etmiyoruz. Kültür Bakanlığı'nın bir an evvel 'Bakur' filminin özgürce gösterilmesi için gerekli adımları atmaya davet ediyoruz. Sansüre karşı verilecek uzun soluklu mücadelenin ilk adımı olarak, festival gösterimlerindeki Eser İşletme Belgesi zorunluluğunun acilen kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

AÇIKLAMANIN KÜRTÇESİ DE OKUNDU

Defne Halman'ın ardından yönetmen Kazım Öz, aynı açıklamayı Kürtçe olarak okudu. Açıklamanın ardından gurup sessizce dağıldı.