İstinye katilleri ‘beyaz bereliler’

Çarşamba öğle saatlerinde uyuşturucu ticaretine bulaştığı iddia edilen Ali Ekber Akgün’ü (40) otomobili içinde kurşunladıktan sonra kaçan iki kişi hâlâ bulunamadı.

MOBESE kameralarını inceleyen polisler, saldırganların cinayet sırasında beyaz bere taktıklarını belirledi.

Saldırganların beyaz bere ile yüzlerini kapatmaya çalıştıkları ve bu yöntemle MOBESE kameralarında teşhis için görünmemeyi hedefledikleri anlaşıldı. Akgün’ün İstinye yakınlarında lüks bir sitede Hollandalı eşi Maartje Geertruida ile birlikte yaşadığı öğrenildi.

İranlı Zindaşti bağlantılı mı

Polis, Akgün suikastı ile 3 ay önce Hadımköy’de cipinde kurşun yağmuruna tutulan İranlı Naci Şerifi Zindaşti’nin kızı ve korumasının öldürülmesi arasında bağ olup olmadığını araştırıyor. Zindaşti, Hollanda’ya giden yüklü miktarda uyuşturucuyu ihbar etmişti.

Reklam
Reklam

Bu işte acıma yoktur

Yıllarını mafyanın içinde geçiren tanık konuştu: Muhbirin cezası ölümdür. Borcunu ödemeyen ölür. Para büyük, paylaşımda mutlaka sorun çıkar, silahlar konuşur...

Uyuşturucu; üretimi, ticareti, kullanımıyla mücadelesi dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de gündeminden hiç düşmüyor. Büyük paraların döndüğü ve kendine has kuralları olan dünyanın acımasız kanlı yüzü ise sokak ortasında işlenen cinayetler. Kardeşi kardeşe düşüren yapının kendine has kurallarını yıllarını camia içinde geçiren ‘tanığın’ ağzından dinledik. Güvenlik nedeniyle kimliğinin açıklanmamasını isteyen tanık o kuralları anlattı:

Eroin güven işi. Bu portakal, elma değil fiyatı çok pahalı. Bu kadar pahalı maddeyi kimse peşin alamaz. Peşin alabilen tek isim Urfi Çetinkaya’dır. Gruplar düşman olsalar da birbirine borçlanır. Zaman içinde de öder. 1 milyonluk alış yaptıysa 100 binini verir. Para yerine ev, arsayla ödeyen de olur.
En büyük ceza muhbire verilir

Bu dünyada acıma yoktur. Acıdığında acınacak duruma düşersin desturu vardır. Yakalanınca kaybolan paradan ziyade muhbirin bulunması için çabalarlar. Nedeni tekrar mal kaybetmemektir. Muhbire verilen en çarpıcı cezaya örnek Ergenekon davası ‘Terazi’ adlı gizli tanığı Naci Şerifi Zindaşti’nin kızının öldürüldüğü suikasttir. 2007 yılında verdiği verdiği bilgilerle ‘Nemrut’ ve ‘Son Nokta’ operasyonları düzenlendi. Bu operasyonlar sonucunda Urfi Çetinkaya ve ortağı Cemal Nayır tutuklandı. Yıllar geçti ama belli ki ihanet unutulmadı ve Zindaşti’ye suikatler düzenlendi. Son olarak kızının da içinde olduğu araba tarandı. Olaydan sonra da Zindaşti asıl hedefin kendisi olduğunu zamanında devlete bilgiler verdiğini kızının cenazesinde anlattı.

Reklam
Reklam

Mal kaptırana yardım edilir

Borçlanarak alınan uyuşturucunun emniyet birimlerince ele geçirilmesinin ardından eroinini kaptırana yardım edilir. Bu kişiye tekrar mal verilir. Bundaki amaçta borcunu ödeyebilmesini sağlamaktır. Borcu ödememek diye bir şey asla olmaz. Sonu mutlaka ölümdür. Genelde cezaevinde dost olurlar, aynı kaptan yer içerler, çıkınca da birlikte iş yaparlar. Paylaşımda mutlaka sorun çıkar ve problemin çözümünde silahlar konuşur. Uzun vadeli dostluk ise hiç yoktur. Paranın çok olduğu yerde ihanet mutlaka oluyor.

Piyasaya mafya karıştı

Uyuşturucu dünyası mafya dünyasıyla karıştırılmasın. Bu piyasa Kürt ve Boşnakların elindeydi. Ancak sağdan soldan koruma, para tahsilatı adı altında mafya denilen ağabeyler de son zamanlarda işe bulaştı. Uyuşturucunun adı sokak mafyalarıyla karıştırılmaya başlandı.

Eş ve sevgiliye ayrı araba

Bu adamlar sırtlarını duvara yaslayarak oturur, eşleri ya da sevgilileriyle aynı arabada seyahat etmezler. Biri önde diğeri arkadan onu takip eder. Bu nedenle suikastlere de mutlaka eş tanık olur. Bizim uyuşturucu dünyamızın bir ilginç yönü daha var. Türkiye’ye uyuşturucu satmadıkları için kendilerini kötü adam olarak da saymıyorlar.

Reklam
Reklam

Futbolcu Ali çok acımasızdı

2 milyon değerindeki aracının içinde öldürülen Ali Ekber Akgün’ü bizim camia aynı zamanda futbol geçmişi nedeniyle ‘Futbolcu’ olarak tanırdı. Ali, Hollanda’nın en büyük ve gaddarlığıyla tanınan uyuşturucu baronuydu. Avrupa’daki uyuşturucu dünyasının sıkıntılarını o çözerdi. Bu çözümlerde de adam öldürmekten hiç çekinmezdi. Cezaevinde olduğu dönemde dahi çok insanın infaz emrini vermiştir. Hollada’dan Ali nedeniyle kaçıp Türkiye’de tutuklanmayı göze alan bile var. Nasıl oldu Türkiye‘ye geldi bilinmez. Ancak Hollanda hükümetinin ondan kurtulmak için kaçışını görmezden gelmiş olabilir. Şimdiden sonra da bir süre daha kan akar... (milliyet)

Sır cinayetle ilgili 4 iddia

Ali Ekber Akgün cinayeti ile ilgili çok yönlü soruşturmalarını sürdüren polis, Akgün’ün evi ile işyeri arasındaki kamera görüntülerini de inceledi.

Olay günü ve geriye doğru giderek 1 haftalık görüntüleri adım adım izleyen polis, Akgün’ün takip edildiğini belirledi. Saldırganların Akgün’ün evinin bulunduğu siteden işe gitmek için çıktığı saatler ile hangi güzergâhları kullandığına dair keşif yaptığı, olay günü de takipteki aracın dışında farklı bir aracın da Akgün’ü takip ettiği ortaya çıktı. Bu aracın da saldırıyla ilişkisi araştırılıyor.

Reklam
Reklam

Polis, eşi saldırıya uğradığı sırada cipiyle aynı trafik ışıklarında bulunan Hollandalı Maartje Geertruida’nın ifadesine de başvurdu.

Geertruida’nın “Evden ayrı araçlarla peş peşe çıktık. Ofise gidecektik. Eşim benden önce çıktı. Bir süre sonra yolda aramızda mesafe oluştu. Olay yerine geldiğim sırada eşimin aracını ve kalabalığı gördüm. Eşimin kurşunlandığını gördüm. Hollanda’da tehdit alıyordu. Eşimle uğraşanlar vardı” dediği öğrenildi.

‘DUBAİ’ ŞÜPHESİ

Soruşturma kapsamında Akgün ile ilgili farklı iddialar da ortaya atılıyor. Akgün’ün Hollanda’daki uyuşturucu hesaplaşmasından kaçmak için İstanbul’a geldiği, Dubai’ye yerleşme planı olduğu iddiası da bunlardan biri. Dubai’de ofisi bulunan Akgün’ün, bir süre önce burada 10 daire satın aldığı öne sürülüyor. Dubai’ye silah sokmanın yasak olduğuna dikkat çekilerek Akgün’ün böylece olası silahlı saldırılardan kaçmayı planladığı iddia ediliyor.

İDDİALAR

Akgün cinayetiyle ilgili ortaya atılan iddialardan bazıları şöyle: -Hollanda’da birçok cafeshop’u bulunan Akgün’ün iş ortağı ile aralarında 4 milyon Euro’luk bir anlaşmazlık yaşandı. Bu anlaşmazlık üzerine ikili arasında husumet başladı.

Reklam
Reklam

-2013 yılında Hollanda’dan İstanbul’a gelen ve cesedi Kemerburgaz’da ormanlık alanda bulunan Zuhuri Şahin’i öldürten azmettirici, Akgün’ü de öldürttü. Şahin’in öldürülmesiyle ilgili tutuklanan Atilla Önder’in oğlu Burak Önder bir süre önce cezaevinden çıkmıştı.

-İstanbul’da 2007 yılında tutuklanan Hollanda, Almanya ve Türkiye üçgeninde uyuşturucu ticareti yapan organize suç lideri Atilla Önder’in adamlarından 25 yaşındaki Murat Hüseyin Garki 15 gün önce Amsterdam’da öldürüldü. Garki’nin öldürülmesinde de Akgün rol oynadı.

-Polis Atilla Önder ve oğlu Burak Önder’in cinayet talimatını veren kişiler olma ihtimali üzerinde duruyor. (haberturk)