Kıdem tazminatı konusunda işçi örgütleri arasında farklı sesler çıkarken, TİSK, TOBB ve TÜSİAD geçmişteki farklı değerlendirmeleri bir kenara bırakıp taleplerini aynı noktada topladı.
Alınan bilgiye göre, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu İstihdam Teknik Komitesi kararı doğrultusunda, kıdem tazminatıyla ilgili bir rapor hazırlamak için teknik komite oluşturuldu. Komite çalışmaları sonunda, "Kıdem Tazminatı Çalışma Raporu" hazırlandı.
İşverenler, söz konusu olumsuz etkinin sadece kıdem tazminatı düzenlemesinden değil, "Bu düzenlemenin iş güvencesi ve işsizlik sigortası uygulamaları ile eş zamanlı olarak ve her tam yıl için işçilere 30 günlük ücret gibi yüksek bir tutarla uygulanmasından kaynaklandığı" iddia ediyor.*****
TİSK'İN GÖRÜŞLERİ
TİSK'in komiteye sunduğu raporda, işsizlik sigortası yanında, toplu ödenen işsizlik yardımı şeklindeki kıdem ve ihbar tazminatlarının varlığının AB ülkelerinde dahi bulunmayan mükerrer ödemeleri gündeme getirdiği, bunun da istihdam, kayıtlı ekonomi ve rekabet gücü üzerinde olumsuz etki yarattığı belirtildi.
Hem işsizlik sigortası ve iş güvencesi hükümlerini uygulayan, hem de hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işçiye 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı ödeyen başka bir ülke olmadığı ifade edilen raporda, şu görüşleri savunuldu:
"Ülkemizde kıdem tazminatı 20 yıllık hizmet karşılığı 86,7 haftalık ücret tutarında ödenmektedir. Buna karşılık OECD ve AB ülkelerinin çoğunda kıdem tazminatı olmadığından, bu süre 'sıfır'dır. Kıdem tazminatının bulunduğu OECD ve AB ülkelerinin çoğunda ise kıdem tazminatı düzeyi, Türkiye ile mukayese edilemeyecek kadar düşüktür. Yükselen ekonomilerden Brezilya'da 26 hafta, Rusya'da sadece 8,7 haftalık kıdem tazminatı ödenmektedir.*****
Ayrıca Türkiye, 177 ülke arasından seçilen OECD ve AB ülkeleri ile Brezilya ve Rusya gibi yükselen piyasalar, yani temel rakiplerimiz arasında en yüksek işten çıkarma maliyetine katlanan ülkedir. Türkiye'den daha yüksek maliyetler Mozambik ve Zambia gibi Afrika ülkelerinde görülmektedir.
20 yıllık kıdem itibariyle söz konusu maliyet Türkiye'de 95 haftalık ücret iken, ABD'de 'sıfır', OECD ülkelerinde ortalama 25,8 haftadır."
Raporda, bu sebeple söz konusu yeniden düzenleme konusundaki tek alternatifin fon oluşturmak olmadığı, kıdem tazminatının her tam yıl için 30 günlük ücret yerine 15 günlük ücret üzerinden ödenmesi gibi diğer alternatif üzerinde de durulabileceği belirtildi.
TİSK, ayrıca kıdem tazminatı müessesesi ve toplu iş ilişkilerini düzenleyen kanunlarda yapılacak değişikliklerin tek bir paket halinde ele alınmasını talep etti.*****
TÜSİAD'IN GÖRÜŞLERİ
TÜSİAD, komiteye sunduğu raporda, kıdem tazminatının, işsizlik sigortası ve iş güvencesinin varlığı da dikkate alınarak, kazanılmış hakları koruyacak ve işletmeler üzerindeki yükü azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret etti.
Raporda, kıdem tazminatı konusunda şu görüşlere yer verildi:
"Bir yandan istihdam üzerindeki yüklerin hafifletilmesi çerçevesinde kıdem tazminatı ve işsizlik sigortası düzenlemeleri, diğer yandan sendikal faaliyet ve toplu iş sözleşmesi düzeninin önemli bir parçası olarak Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu düzenlemeleri eş zamanlı olarak ele alınmalıdır.
Kıdem tazminatı yükümlülüğü hafifletilmelidir. Yeni düzenlemenin yürürlük tarihine kadar olan müktesep haklar korunarak, yürürlük tarihinden sonraki çalışılan süreye ait veya işe yeni girenler için ödenecek kıdem tazminatı, örneğin her tam yıl için mevcut gün sayısının yarıya indirilmesi suretiyle azaltılmalı ve tavan da bu orana göre yeniden değerlendirilerek mevcut uygulama düzeni sürdürülmelidir. Tüm şirketlerin yasal olarak kıdem tazminatı karşılığı ayırma ve bu ayrılan meblağı gider olarak gösterme hakkı sağlanmalı, düzenlemenin yürürlüğünden önceki geçmiş döneme ait karşılıklar ise, belirlenecek bir takvim çerçevesinde gider olarak düşülebilmelidir."*****
TOBB'UN GÖRÜŞLERİ
TOBB, komiteye sunduğu raporda, kıdem tazminatının, istihdamın ve işletmelerin rekabet gücünün artırılması ile ülkedeki yatırımların önünün açılması noktasında büyük bir engel teşkil ettiği öne sürülerek, "Kıdem tazminatı yükü"nün acilen makul seviyelere indirilmesi istendi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 2001 yılında oluşturulan Bilim Kurulu'nun, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'ndaki düzenlemelerle birlikte kıdem tazminatı düzenlemesinin de ele alınması, bu kapsamda "ya bir fon kurulması ya da tazminat hesabında esas alınan her geçen tam yıl karşılığı 30 günlük ücret tutarının 15 güne indirilmesi şeklindeki önerisi" üzerinde işçi ve işveren kuruluşları arasında mutabakat sağlandığı iddia edilen raporda, sağlanan bu mutabakatın korunması gerektiğini belirtildi.
Raporda, kıdem tazminatına ilişkin hazırlanacak bir düzenlemenin, 2821 ve 2822 sayılı kanunlarda değişiklik öngören düzenleme ile birlikte sosyal tarafların görüşleri de alınarak "Tek paket" halinde yasalaştırılmasının yerinde olacağı kaydedildi.