'İsviçre Demokrasisi Talep Edenler Müslümanlar Için Ütopyayı Tercih Ediyor'

Muş Valisi Vedat Büyükersoy, Mısır'da halkın yüzde 50 kesimin oyunu alan bir cumhurbaşkanının darbeyle indirildiğine dikkat çekerek, sesini çıkarmayan çağdaş dünyaya tepki gösterdi. Büyükersoy, "Bu bize bir ders olmalıdır. Kendileri için İsviçre demokrasisi talep edenler, Müslümanlar için ütopyayı tercih ediyorlar. Yaklaşık 40 yıl Mısır da halkına zulmeden Hüsnü Mübarek’e sesini çıkarmayanlar, binlerce insanını katleden Beşşar Esed’e ses çıkarmayanlar, halkın yüzde 50’sinin oyuyla cumhurbaşkanı olanların askeri darbelerle indirilmesi konusunda hiçbir şey demediler." dedi.

Vali Vedat Büyükersoy, Malazgirt Danışmentgazi Mahallesi'nde yapılacak olan caminin temel atma törenine katıldı. Büyükersoy, Malazgirt’te bin metrekare üzerine yeni yapılan cami temel atma törenine katıldı. Malazgirt Derneği, Camileri Yapma ve Yaşatma Derneği ve hayırsever iş adamları tarafından yaptırılan Kümbet Camii'nin temel atma töreni Vedat Büyükersoy, Kaymakam Muhammed Gürbüz, Belediye Başkan Vekili Burhan Eren, Malazgirt Derneği Başkanı Dr. Hüseyin Doğan Özdemir, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve halk katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Vali Vedat Büyükersoy, “Bizim kutsal mekanlarımız olan camiler; bizi birleştiren, bir araya getiren, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, bize sevgiyi, hoşgörüyü, barışı aşılayan yerlerdir. Camilerde ibadet ederken, hiçbir kökenine bakmaksızın ibadetimizi yapıyoruz.” diye konuştu.

“MÜSLÜMANLAR İÇİN ÜTOPYA’YI TERCİH EDİYORLAR”

Vali Büyükersoy, şunları kaydetti: “Bakın Mısır'da bir darbe girişimi oldu. Orada halkın yüzde 50 kesimin oyunu alan bir cumhurbaşkanını darbeyle indirdiler. Çağdaş dünyanın en küçük bir sesi bile çıkmıyor. Bu bize bir ders olmalıdır. Kendileri için İsviçre demokrasisi talep edenler, Müslümanlar için ütopyayı tercih ediyorlar. Yaklaşık 40 yıl Mısır'da halkına zulmeden Hüsnü Mübarek’e sesini çıkarmayanlar, binlerce insanını katleden Beşşar Esed'e ses çıkarmayanlar, halkın yüzde 50’nin oyuyla cumhurbaşkanı olanlar askeri darbelerle indirilmesi konusunda hiçbir şey demediler. Bütün bunlar gösteriyor ki eğer bizim başımıza gelecek bir şey olsa bir takım ruh hastası darbe yapıp da eğer milletin iradesiyle sandıktan çıkacak, iktidarı uzaklaştıracak, milleti figüran yerine koyacak olursa dünyanın sesiz kalacağını gösterdi.

Eğer böyle bir durum Avrupa’nın göbeğinde olsaydı herhalde karşı dururlardı ama halkın çoğu Müslüman olunca, bütün dünya seyirci kaldı. Bunu neden anlatıyorum, bu mekanların kıymetini bilin, dinimizin kıymetini iyi bilelim. Son yüzyılda iki tane dünya savaşı yaşandı. Bu savaşlarda milyonlarca insan hayatını kaybetti. Dünya savaşlarına bu coğrafya sebep olmadı. Bizler olmadık, münferit hatalarımız olmuştur. Ama dünya savaşlarının sebebi olmadık. Evet, bozuk sokaklarımız, çöpler uçuşan caddelerimiz fakir fukara vatandaşlarımız olmuştur. Ama milyonlarca insanların ölmesine ve bir o kadar insanın sakat kalmasına, savaşlara sebep olmadık. Çünkü biz insan tabiatına en uygun olan İslam dinini özel hayatında yaşamış bireyler olduk. Barışın temsilcisi olan İslam’ın mensubuyuz. İslam bize hoşgörüyü, barışı, bir arada beraber yaşamımı emretti.