Adana'da 1 çocuk annesi hemşire Dilek Güven (41), 9 sene önce halı sahada çalışan Hüseyin Güven (42) ile evlendi. Çiftin bu evlilikten 2 çocuğu oldu. İddiaya göre, Hüseyin Güven, geçen yıl Dilek Güven’in ilk eşinden olan 13 yaşındaki kızına yemeğe gelmedi diye bıçak çekip tehditler savurdu. Bunun üzerine Dilek Güven kızını alarak babasının evine götürdü ancak 2 küçük çocuğu daha olduğu için genç kadın evine tekrardan dönmek zorunda kaldı.
Çift, önceki evlilikten olan çocuk yüzünden sürekli kavga etmeye başladı. Bunun üzerine de Dilek Güven çocuklarını korumak adına eşinden boşanmak istedi. 16 Mayıs 2020 tarihinde ise Dilek Güven sabah nöbetten geldikten sonra korona virüs hastasına temas ettiği için çocuklarının yanına geçmeden odasına gitti.
Gün içinde eşiyle tartışan kadın yine boşanmak istediğini söyledi. Bunun üzerine sinirlenen Hüseyin Güven, mutfaktan aldığı bıçakla karısını çocuklarının gözü önünde 7 kere bıçakladı. Bıçaklarken de genç kadına ‘Sen toprağa, ben cezaevine gireceğim. Sevdin mi Dilek’ diye soran adam, daha sonra eşini komşularının arabasıyla hastaneye götürdü.
Eşini hastaneye götürdüğü sırada ise Güven, eşine ‘Ben sana yapma demedim mi? Niye kendini bıçakladın’ diyerek konuştu. Özel bir hastanede yaklaşık 1 ay boyunca tedavi gören genç kadın hayata tutundu. Hüseyin Güven ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Öldürmeye teşebbüs suçundan Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Güven’e kasten yaralama suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Dilek Güven’in avukatı cezayı az bularak, Hüseyin Güven’in avukatı ise cezayı çok bularak davayı istinafa taşıdı. Ancak istinaf ise cezayı onadı.
Dilek hemşireyi öldüresiye bıçaklayan koca, geçen ay serbest kaldı. Dilek Güven ise eşinden boşanmak için 7. Aile Mahkemesi’ne dava açtı. Ancak mahkeme, çifti bir türlü boşamadı. Kendisini bıçaklayan eşi serbest kalan kadın, korkusundan çantasında biber gazıyla dolaşıyor ve eşinden boşanmak için yardım bekliyor.
İhlas Haber Ajansı’na konuşan Dilek Güven, “Olay günü ağzımdan sadece ‘Ayrılacağım’ kelimesi çıktı ve 7 kez bıçaklandım. Daha sonra eşim ise ‘Kendi kendimi bıçakladığımı’ söyledi. Ancak bunların hepsi yalan. Sadece önceki eşimden olan kızım oruçken yataktan çıkmıyor diye kavga çıkarttı. Kızımın üzerine bıçakla yürüdü. Ben kızımı koruyunca daha da sinirlendi. Kızımı korudum. Beni 7 kere bıçakladıktan sonra gönüllü vazgeçmiş. Beni hastaneye götürdüğü için 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı” diye konuştu.
Mahkemeye cezaevinden bir mahkum tarafından mektup geldiğini, mektupta ise eşi Hüseyin Güven’in cinayet planlarının anlatıldığını öne süren Dilek Güven, “Hiç tanımadığımız bir mahkumdan mahkemeye mektup geldi. Mektupta ise eşimin pişman olmadığı, cezaevinden çıktıktan sonra beni, çocuklarımı ve kardeşlerimi öldüreceği yazıyordu. ‘Gelsin, dinlensin’ dedik. Ancak mahkemede dinlenmesine gerek yok dendi. Eşim sürekli üzerime iftira attı ancak keşke benim telefon kayıtlarım incelenene kadar ölümün kıyısına geldiğim zamanki sağlık raporlarım incelenseydi” ifadelerini kullandı.
Eşinin kendisini öldürmeye çalıştığı bıçağın silah sayılmadığını da söyleyen Dilek Güven, “Ben araştırdığımda terlik veya çiğköftenin silah sayıldığını görebildim. Ancak kadınların çoğu evlerinde öldürülüyor. Evlerinde satır, bıçak gibi bir sürü eşyaları var. Bir kadının, erkek karşısında nasıl bir gücü var. Bunlar hep göz ardı ediliyor. Biz cezaya itiraz ettik ve kararı istinafa götürdük ancak istinaf kararı bozmadı. Cumhuriyet Savcısı da ‘Esastan reddi’ diyerek karara itiraz etti biz de bunun üzerine Yargıtay'a gittik ama karar bozulmadı” dedi.
Eşinin şu anda cezaevinden çıktığını ve korku içerisinde yaşadığını anlatan Güven, “Ailem ve ben şu an korku, tedirginlik içerisinde yaşıyorum. Ben çantamda biber gazıyla geziyorum. Buna mecbur değilim. Kadınlar seslerini tam olarak duyuramıyor. Mahkemelerde ölmeyen, yaşayan bir kadın olarak istediğim adaleti bulamıyorum. Ben, öldükten sonra gelecek adaleti de talep etmiyorum. Ben halen bu adamdan boşanamadım. Boşanma davamız Eylül ayına ertelendi. Beni 7 kez bıçakladı dememe rağmen boşanma gerçekleşmedi. Zulme bu kadar karşı bir ülkeyken kadınlara ve çocuklara yapılan bu zulmün ben duyulmasını istiyorum” diye konuştu.
İHA