İtalya Başbakan Yardımcısı, Ekonomik Kalkınma, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Luigi Di Maio, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu üyesi Pierre Moscovici'nin ülkesine yönelik açıklamalarına ilişkin, "İtalya'da birçok küçük Mussolini olduğunu söyleme cüretini buluyorlar, buna cesaret edemezler." dedi.
İtalyan ANSA ajansının haberine göre, Di Maio, Moscovici'nin Avrupalı popülistlerin yükselişini 1930'lu yıllara benzeterek, "ortada kesinlikle bir Hitler olmadığı ama belki 'küçük' (faşist Benito Mussolini) Mussoliniler olduğu" şeklindeki sözlerini eleştirdi.
Di Maio, "Bazı Avrupa Komisyonu üyelerinin tavrı kabul edilemez, gerçekten tahammül edilemez. İtalya'da birçok küçük Mussolini olduğunu söyleme cüretini buluyorlar, buna cesaret edemezler." ifadelerini kullandı.
AB Komisyonu Bütçeden Sorumlu Üyesi Günther Oettinger'le başkent Roma'daki görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, ülkesinin AB bütçesini "fon ve göçmen" konularında veto etmeye hazır olduğunu dile getiren Di Maio, İtalya'nın bütçenin planlanması konusundaki pozisyonunun şimdilik değişmediğini söyledi.
Di Maio, gelecek bütçe konusundaki konuşmaların İtalya'yı şu an için endişelendirdiğini belirtti.
Oettinger, daha önce, İtalya'nın gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 133'üne denk gelen kamu borcunu yüzde 140 seviyesine çıkarmanın "yanlış" olacağı yönünde görüş bildirmişti.
\
- "Bütçe teklifi yetersiz görünüyor"
İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi de bakanlıkta bir araya geldiği Oettinger'e, "Komisyonun, AB'nin yeni çok yıllı bütçesine ilişkin teklifinin yetersiz göründüğünü" söyledi.
Görüşmenin ardından bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Milanesi, "Teklif, vatandaşların endişe ve beklentilerine yeteri kadar cevap vermiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Milanesi'nin, Komisyon'un, AB bütçesi için ek kaynaklar belirleme konusunda daha cesur olmasını umduğu belirtilen açıklamada, "(AB bütçesinin) Her bir üye ülkenin katkılarına dayanması, ulusal bütçeden kaynak eksilttiği için daha fazla mazur görülebilir bir durum değil. Bunun yerine AB'nin kendine ait yeni kaynaklar geliştirmesi daha uygun olur." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, özellikle menşe ve geçiş ülkelerinin sosyal ve ekonomik kalkınmalarına daha fazla kaynak ayrılarak, göç meselesine odaklanılması gerektiğine işaret edildi.