Demirtaş, “Yunanistan’da krizle birlikte savunma harcamalarının tartışmaya açılması Oda olarak yıllardır yürüttüğümüz, ‘Ege Denizi’nde savaş uçakları, uçmasın. Savaş uçaklarının sesi yerine martsı sesleri duymak istiyoruz’ kampanyamızın ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Ege’de ekonomik zenginliğin yolu da barıştan geçiyor” diye konuştu.
Demirtaş yaptığı açıklamada, dış borcu 300 milyar Euro’yu, işsizlik oranı da yüzde 10’u geçen ve bütçe açığı rekor kırarak Gayri Safi Milli Hasılası’nın yüzde 12.7’sine çıkan Yunanistan’da ekonomik krizi tetikleyen etkenlerden biri olarak Ege’de Türk savaş uçaklarıyla girişilen “it dalaşları” (dog fight) gösterildiğine dikkat çekti.
Ege’de sağlanacak kalıcı barış ve güven ortamının iki ülke ekonomisi için de ne kadar önemli olduğu bir kez daha görüldüğüne işaret eden Demirtaş, son olarak Yunan basınında, Ege'de 25'inci boylamın doğusunda kalan bölgenin, "dost savaş" uçaklarına açılmasını öngören bir anlaşma önermeye hazırlandığı haberlerinin yer aldığını hatırlattı. Demirtaş şöyle devam etti:
"Oda olarak iki ülke işadamlarını buluşturan sayısız zirve, toplantı, temas ve karşılıklı ziyaret gerçekeştirdik. Bu çabalarımız sonucunda 15 yılda ülkelerimiz arasındaki ticaret 15 kat artarak 3 milyar doları geçti. Hedefimiz kısa zamanda 10 milyar dolara ulaşmak. Türk–Yunan İlişkileri’nin gelişimi için yapılan çalışmalarda sadece ticaretin gelişimi için değil aynı zamanda iki ülke arasındaki dostluğun ve güven ortamının sağlamlaştırılmasının amacını taşıdık. Çünkü dostluğu ve komşuluğu bu kadar köklü olan ülkelerimiz arasındak artık bazı olayları, savaşları, gerginlikleri geçmişte bırakmak gerekiyor.”
-SAVAŞ UÇAKLARI YERİNE MARTI SESLERİ-
Ege Denizi’nde gerginliklerin yaşanmaması, iki halkın kaderinin genç bir pilotun parmağına bağlı olmaması için yürüttükleri “Ege’de Savaş Uçakları Uçmasın” kampanyasını hatırlatan Demirtaş, bu konuyu yıllardır gündeme taşıdıklarını, ancak Türk ve Yunan siyasetçilere seslerini duyuramadıklarını söyledi. Bu kampanyayı yaşanan ekonomik krizden çıkış yolu olarak değil iki ülkenin dostluk ve komşuluğu adına bu kampanyayı başlattıklarını ve Ege Denizi’ndeki silahlanma harcamalarının iki ülkenin ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik daha faydalı projelerde kullanılması gerektiğini belirten Demirtaş, “Son olarak 16 Şubat 2010’da Atina’da düzenlediğimiz Türkiye Ege Kıyıları ve Yunanistan Ege Adaları IX. Ekonomi Zirvesi sırasında da Türk ve Yunan Oda Başkanları olarak yaptığımız toplantıda da Türkiye ve Yunanistan'ın silahlanma harcamalarında yılda yüzde 0,5 oranında kesinti yapması yönünde bir öneri geliştirdik” dedi. Demirtaş, şöyle konuştu:
"Yıllardır, ‘Ege’de Savaş Uçakları Uçmasın’ kampanyası yürütüyoruz. Ege’de savaş uçakları uçmaması gerektiğini, bunun iyi dostluk ve komşuluk ilişkileri için yapılmaması gerektiğini söyledik, ancak sesimizi duyuramadık. Şimdi ekonomik krizin çıkmasıyla tasarruf edilecek bir alan olarak silahlanma bütçelerinde kısıtlamalar gündeme getiriliyor. Yunanistan ile ilişkilerimizin normalleşmesi için neden her defasında bir kriz veya felaket olması gerekiyor? Normal koşullarda ilişkilerimizi neden düzeltemiyoru? Artık ekonomik krizler ve doğal afetler gibi olağanüstü durumlar haricinde de dostluğumuzu ve komşuluğumuzu geliştirmek için çalışmalıyız. Ege Denizini gelecek nesillere bir barış denizi olarak bırakmak için çaba göstermeliyiz."
Demirtaş, sadece it dalaşı için harcanan milyon dolarlar dahil, ‘Ege’de Savaş Uçakları Uçmasın’ kampanyasının ne kadar doğru olduğunu belirterek, bir F-16’nın saatlik uçuşu 10 bin Euro olduğuna dikkat çekti.
ANKA