Kılıçdaroğlu'nun Bursa'daki ziyareti kapsamında gerçekleşen toplantıya İYİ Partili bir yönetici çıkışı damga vurdu. Kılıçdaroğlu, İYİ Partili ismin "HDP'ye karşı sizden de dik bir duruş istiyoruz" söylemi üzerine "HDP’nin terörle bağlantısı var, bu devletin savcısı var mı, var. Hakimi var, istihbarat örgütleri var. Kimin ne yaptığını nereden bileceğim" diye konuştu. Kılıçdaroğlu ayrıca neden "PKK" yerine "bölücü terör örgütü" ifadesini kullandıklarına da açıklık getirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa programı çerçevesinde İnegöl ilçesinde STK temsilcileri, muhtarlar ve kanaat önderleri ile bir araya geldi. Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Kılıçdaroğlu, katılımcıların sorularını da cevaplandırdı.
İYİ Partili bir yöneticinin "HDP’ye karşı sizden de bir dik duruş istiyoruz" sözleri üzerine Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
“Biz bütün partilerle görüşen tek partiyiz, buna HDP de dahil. 6,5 milyon oy aldılar mı? Bu oylar dışarıdan gelmedi. HDP’nin terörle bağlantısı var, bu devletin savcısı var mı, var. Hakimi var, istihbarat örgütleri var. Kimin ne yaptığını nereden bileceğim? Biz bilemeyiz, dolayısıyla bir siyasal partinin dışlanması değil, tam tersine Türkiye bağlamında içselleşmesi lazım. HDP’nin dışlanması en çok terör örgütünün işine yarar. Biz PKK lafını kullanmayız, bizi eleştirirler, 'Niçin PKK demiyorsunuz.' Açın Genelkurmay’ın sitesini, asla PKK demez. Açın Milli Savunma Bakanlığı’nın sitesini, PKK demez. Zaten terörün amacı reklamını yapmaktır. Biz bölücü terör örgütü lafını kullanırız. Çünkü Milli Savunma Bakanlığı terör örgütü diyor. Biz devletin geleneğini biliriz, çünkü bu devleti kuran bir partiyiz. Bu nedenle söylemlerine duyarlıyız."
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"HDP ayrı bir parti, biz onu eleştiririz, yeri gelir onlar bizi eleştirirler. Bize diyorlardı 'masanın altında, yanında', bunların hepsi hikaye. Biz 6 lider kendimizi biliyoruz, gayet samimi çalışıyoruz. HDP’de ayrı bir üçüncü ittifak halinde; onlar da kurdular mı kurmadılar mı bilmiyorum. Biz HDP’yi Kürtlerin tek başına partisi olarak tanımlarsak yanlış yapmış oluruz. Bunun tam tersine Türkiye’nin bir partisi olarak değerlendirmek ve öyle konumlandırmak gerekir ki ayrışma olmasın. Bizim iki kırmızı çizgimiz var; vatanımız ve bayrağımız. Vatanı ile bayrağı ile sorunu olmayan her kesimin başımızın üstünde yeri var.”