İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bütçenin içinde vatandaşa yönelik hiçbir kalemin olmadığını ileri sürerek, bu bütçeden vatandaşa "zam" çıkacağını iddia etti.
Kovid-19 salgınına karşı alınan önlemleri ve salgının yönetimini eleştiren Türkkan, ailesine yoğun bakımda yer arayan kişiler olduğunu savundu.
Virüsün yayılımının hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasıyla durdurulamadığını dile getiren Türkkan, "Vaka sayıları, ağır hasta sayıları artıyor. Yoğun bakım ünitesinde yerler kalmıyor." diye konuştu.
Türkkan, Kovid-19 nedeniyle ölümlerin genç yaşlara indiğine işaret ederek, "Bu işi idare etmeyin, ciddi müdahale edin. Gelin gerçek anlamda 14 günlük bir kapanma yapın." çağrısında bulundu.
Dünyada salgına karşı açıklanan destek paketlerinin 8 trilyon doları geçtiğini kaydeden Türkkan, "Türkiye vatandaşı yaşatma değil, süründürme moduna geçti. İnsanları borç para vererek yaşatmaya çalıştı. Doğrudan yardım yapmak yerine borçlandırmak, vatandaşı daha büyük bir mağduriyete itmek demektir." ifadelerini kullandı.
Lütfü Türkkan, pandemiden etkilenmeye devam eden mükellefler için vergi ve sigorta ödemelerinde mücbir sebep hükümlerinin uygulanması, borç yapılandırılmasında ilk ödemelerin 2021 yazında başlaması, kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği aylık ödemelerinin 2 bin 500 liranın altında olmaması, kayıt dışı çalıştırılan ve sosyal güvencesi olmayan 9 milyon kişiye pandemi bitinceye kadar vatandaşlık maaşı bağlanmasını önerdi.
Hükümetin pandemi döneminde 562 milyar liralık destek paketi açıkladığının belirtildiğini anlatan Türkkan, vatandaşa verilen paranın 8 milyar lira olduğunu belirtti.
Türkkan, Ankara'da hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanan saatlerde alkol satışının yasaklandığı haberlerine değinerek, "Eğer virüsün yayılması için alkol önemli bir etkense, alkolü tamamen yasaklayın. İnsanlar içip bu virüsten ölecekse alkolü hiç sattırmayın. Ama bu sadece özel yaşama müdahaleyse orada durun derim. Yarın öbür gün bir başkası 'Namaz saatlerinde sokağa çıkmak yasak çünkü virüs yayılıyor' derse, buna 'evet' mi diyeceğiz? Bunu, samimiyetten uzak, sadece özel hayata müdahale olarak görüyorum." diye konuştu.
Elektrik faturalarına temsil ve ikram giderlerinin yansıtıldığını ifade eden Türkkan, bu konuyu sorduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in, "Bir enerji bedeli var. Dağıtım şirketlerinin kendine ait işletme giderleri, masrafları var. Bunları topluyorlar. Onları üzerlerine koyuyorlar. Ondan sonra maliyetleri üzerinden karlarını koyup fatura ediyorlar." yanıtını verdiğini aktardı.
Lütfü Türkkan, yatırıma karşı olmadıklarını ancak ihalelerin bu dönemde ertelenmesi gerektiğini dile getirdi. Aydın-Denizli otoyolunun kilometre başına euro-cent üzerinden garantili yapıldığını söyleyen Türkkan, "Kriz var, döviz riski var, siz hala ihaleleri euro-cent üzerinden garantili veriyorsunuz. Bunlardan bir terk şey geliyor aklımıza; iktidarın ortağı bunlar." dedi.
IMF'nin Dünyada Ekonomik Görünüm Raporu'na göre Türkiye'nin Gayrisafi Yurt İçi Hasılasının 2020 yılında 649 milyar dolar, 2021 yılında ise 652 milyar dolar olduğunu anımsatan Türkkan, "Bu veriler gerçekleşirse Türkiye, ilk defa 2002'den sonra dünyadaki en büyük 20 ekonominin dışına gidecek. Türkiye, 2001 krizinde bile dünyanın 17'inci büyük ekonomisiydi. Bu rakamlarla beraber ilk 20 büyük ekonominin altına düşecek." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yargının işine müdahale etmek benim işim değil, ben inanıyorum ki bizim yargımız Selahattin Demirtaş gibi bir teröriste böyle bir imkan hazırlamaz" açıklamasına değinen Türkkan, "Sayın Cumhurbaşkanı böyle dediyse benim endişem var. Gerçek anlamda terörist diyorsa, terörist olduğuna inanıyorsa, bu teröristi göreceksiniz 6 ay sonra Sayın Cumhurbaşkanı tahliye edecektir." dedi.
Türkiye'de en büyük teröristin, terörist başı Abdullah Öcalan olduğunu vurgulayan Türkkan, Öcalan'ın mektubunun yerel seçimlerde okutulmasına müsaade edildiğini söyledi.
Terörist ayrımı yapıldığını savunan Türkkan, "Selahattin Demirtaş terörist, bu da terörist. Sizin için, sizinle beraber hareket eden teröriste 'iyi' deyip hareket etmeyene 'kötü terörist' deme şansınız yok. Bunda bir ayrımcılığa giderseniz Türkiye'nin sonu kötü olur." yorumunu yaptı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün "Anayasa kararları bağlayıcıdır." açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Türkkan, "Adalet Bakanı, hakimlerin tavrından ve tutumundan rahatsız. Ama burada yapması gereken, bu şekilde şikayet etmek yerine Anayasa Mahkemesinin kararını tanımayan hakim hakkında soruşturma başlatmak. HSK'nin bu konuda harekete geçmesi lazım." yanıtını verdi.
Tank Paleti Fabrikası konusundaki tartışmalarla ilgili soru üzerine de Türkkan, "Peşkeş çekilmiştir orası. Bu ayıptan emin olun başta Hulusi Akar olmak üzere herkes utanıyor. Sadece orayı alanla orayı verdiren bu konuda kayıtsız. Onun dışında iktidar mensupları, milletvekilleri dahi bu ayıptan utanıyorlar." ifadelerini kullandı.
(AA)