İzin BM'nin daveti üzerine verildi

ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İncirlik Üssü'nün ABD'nin Irak'taki askeri gücünü rotasyon için kullanmasına izin verilmesinin BM Güvenlik Konseyi'nin 1483 Sayılı Kararı ile mecburi bir davet üzerine verildiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Gül, OECD Genel Sekreteri Donald Johnston'ı Dışişleri Konutu'nda kabul etti. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmenin ardından Gül ve Johnston ortak bir basın toplantısı düzenledi. Gül, basın toplantısı sırasında gazetecilerin İncirlik Üssü'nden yapılan sevkiyata ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, İncirlik'ten sevkiyat ile ilgili olarak hükümetin Anayasa'ya aykırı tutumda bulunduğuna dair eleştirileri değerlendirmesini istemesi üzerine Gül, bu konuyla ilgili herşeyin kamuoyunun gözüönünde gerçekleştirildiğini bildirdi. "Bazı şeyler işin aslı bilinmeden konuşuluyor" diye tepkide bulunan Gül, BM Güvenlik Konseyi'nin, BM Anayasası'nın 7. maddesi uyarınca 1483 ve 1551 Sayılı Kararlar aldığını hatırlattı. Bu kararların 7. madde uyarınca mecburi olduğunun altını çizen Gül, bu kararların birinin Irak'ta güvenlik ve istikrarın sağlanmasını, diğerinin de insani yardımların ulaştırılmasını kapsadığını söyledi. Gül, bu kararların güvenlik ile işbirliği konusunda BM üyesi ülkelere mecburi bir davet olduğunu belirterek, Bakanlar Kurulu'nun 23 Haziran 2003 tarihinde buna yönelik bir karar aldığını hatırlattı. Gül, bu karar ile Türkiye'nin mecburi olarak elinden geleni yaptığını bildirdi. Kararın alınmasının hemen ardından kendisinin, kararın içeriği hakkında yasalarca açıklama yaptığını belirten Gül, daha sonra gizli olan bu kararın gizliliğinin kaldırılmasına yönelik 13 Kasım 2003'te talepte bulunduğunu ve gizliliğin kaldırıldığını söyledi.

Reklam
Reklam

Gül, Ankara'da temaslarda bulunan Irak İslam Devrim Yüksek Konseyi Başkanı Abdüllaziz El-Hekim ile yapacağı görüşmede, Türkiye'nin Irak'ta bir federasyon kurulmasına dair kaygılarını dile getireceğini söyledi. Gül, görüşmede bu konuları konuşacaklarını, Irak'ın siyasi ve toprak bütünlüğünün korunması ile ilgili gerekli çalışmaları yapacaklarını bildirdi.