İzmir 7. Sulh Ceza Hâkimliği'nden AYM kararına yasak

"İçimden 'Yok artık, devenin başı' diye söylenmeme neden olan şey, bir mahkemenin getirdiği “yayına erişim yasağı" diyen ”Mehmet Yılmaz, İzmir 7. Sulh Ceza Hâkimliği'nin, Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı ile ilgili haberlere erişim yasağı getirmesini köşesine taşıdı: "Tekrarlıyorum, hâlâ şoktan kurtulamazsanız, yüzünüze soğuk su çarpın lütfen: İzmir 7. Sulh Ceza Hâkimliği, Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı ile ilgili haberlere erişim yasağı getirdi!"

Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz'ın 'Şaşırma duygumu kaybettim hükümsüzdür' başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:

ÖYLE ŞEYLERLE KARŞILAŞIYORUZ Kİ

“Bunu da gördükten sonra bir daha hiçbir şeye şaşırmam.”

Bu cümleyi, bu cennet vatanımız için kaç kere kurduğumu hatırlayabilmeme olanak yok.

Öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki gözlerimizi fal taşı gibi açıp, dilimizi tutup, yutkunarak kalakalıyoruz.

Ve bunlar ayda bir, yılda bir olmuyor. Biraz daha gayret edersek neredeyse her gün böyle bir olaya “Türk’ün imzasını” atabileceğiz.

Reklam
Reklam

İçimden “Yok artık, devenin başı” diye söylenmeme neden olan şey, bir mahkemenin getirdiği “yayına erişim yasağı”.

Yayın yasağının konulmasını kim istedi, hangi gerekçeyle istedi, mahkeme bunu nasıl kabul etti, bilemiyorum.

YÜZÜNÜZE SOĞUK SU ÇARPIN LÜTFEN

Ama gerçek şu ki İzmir 7. Sulh Ceza Hâkimliği, Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı ile ilgili haberlere erişim yasağı getirdi!

Tekrarlıyorum, hâlâ şoktan kurtulamazsanız, yüzünüze soğuk su çarpın lütfen: İzmir 7. Sulh Ceza Hâkimliği, Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı ile ilgili haberlere erişim yasağı getirdi!

Olay şöyle gelişiyor: İzmir’deki bir araştırma hastanesinde görevli Dr. Deniz Yazıcı, evinin önünde kendisinden kimlik soran polislerce dövülüyor. Daha sonra boş bir araziye götürülüp, yine dövülüyor. Oradan karakola götürülüp, bu kez çırılçıplak soyularak dövülüyor.

Biliyorsunuz bizim ülkemizde yöneticilerimiz işkencenin sistematik bir uygulama olmadığını savunuyor.

Kısmen doğru da olabilir.

Ama “sistematik” olan şey, işkencecilerin amirleri ve yargı tarafından kesin bir koruma altında olmasıdır.

Reklam
Reklam

Nitekim bu olayda da söz konusu polisler herhangi bir cezaya çarptırılmıyor. Sırtlarının sıvazlanıp sıvazlanmadığını bilemiyoruz.

MAHKEME, ANAYASA MAHKEMESİ’NİN BU KARARI İLE İLGİLİ HABERLERE ERİŞİM YASAĞI KOYUYOR

Dr. Yazıcı, bunun üzerine hak ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor, mahkeme doktoru haklı bulup, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni 20 bin lira tazminat ödemeye mahkûm ediyor.

İlişkilerin iyi olduğu yıllarda, Fetullahçı çetenin kumpasçı polis, hâkim ve savcılarını korumak için AKP hükümetinin çıkardığı kanun nedeniyle de bu cezayı bizler vergilerimizle ödüyoruz ki işkenceci polisler rahatça gezebilsin!

Ve mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı ile ilgili haberlere erişim yasağı koyuyor.

Ancak bu yasak Odatv’de haber olunca kararı alan İzmir 7. Sulh Ceza Hâkimliği “Sehven oldu” diyerek erişim yasağını kaldırdı ve bu garabet de böylece düzelmiş oldu.