İZMİR (A.A) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Diyarbakır'da baskının, korkunun, silahın ne anlama geldiğini gördüm ama kimse umutlanmasın, o silahın gölgesini, o barutun kokusunu bölgenin üzerinden kaldırmak boynumuzun borcudur" dedi.
Balçova Termal Otel'de düzenlenen "İzmir Geleneksel Mardinliler Gecesi"ne katılan Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, bugün Diyarbakır'da bir yonca kavşağın açılışını gerçekleştirdiğini hatırlatarak, Diyarbakır'ın, Mardin'in, Anadolu'nun her tarafının tarih ve kardeşlik koktuğunu, kültürün ve ortak tarihin izlerini taşıdığını belirtti.
İzmir'e gelen Mardinlilerin, Mardin'de ocak tüttürmeye devam edenleri unutmadığını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: "Burada yaşayan Mardinlilerin akıllarının yarısı daima memleketlerinde oldu. Onlara nasıl yardım ederiz. Devlet oralara vaktinde gidemedi, yapması gereken yatırımları yapamadı. Çünkü büyük bir kurtuluş mücadelesinden çıkmış devlet, çok büyük işleri başarmasına rağmen en verimli yaştaki nesli kaybetmiş, yaşlı ve çocuklardan oluşan 13,5 milyon insanla çağdaş uygarlık mücadelesine girişmiş. Türkiye'yi bugünlere taşımak için cumhuriyeti kuran irade, başta büyük Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tam da bu şehirde cumhuriyetten önce iktisat kongresini toplayarak muasır medeniyete gidecek yolda Türkiye'nin kalkınması nasıl olur, enine boyuna değerlendirmiş ve tüm dünyaya ilan etmiştir. Devlet eliyle başlayan kalkınma hamlesi, daha sonra özel sektör imkanlarıyla büyümüş, Allah'a şükür bugün ülkemizin altyapı ile ilgili işleri büyük ölçüde giderilmiştir. Son on yılki güven ve istikrar sayesinde 40 bin köye, KÖYDES'le 10 milyar kaynak aktarılarak, seferberlik başlatılarak, köy yollarımız erişilebilir hale geldi. Türkiye son on yılda 2002'ye kadar yaptığı 6 bin kilometrenin üzerine 16 bin 108 kilometre daha ilave ederek 22 bin 300 kilometrelik yol ağına ulaştı."
Yıldırım, haftada 3 gün Mardin'den İzmir'e uçak seferi konduğunu hatırlatarak, yeni şirketlerin sefer başlatmasıyla sefer sayısının artırılması için de çalışma başlatmayı kararlaştırdıklarını bildirdi.
Pistini yeniledikleri, taksi yolu ve apronunu yaptıkları Mardin havalimanının terminalinin de büyütülmesi çalışmalarının 2013 sonunda biteceğini kaydeden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir'i de unutmadık. İzmir havalimanını kapasitesi 2013'ün sonunda 30 milyona çıkacak. 2003'te İzmir'de sadece 2,5 milyon yolcu seyahat ederken, bugün rakam 10 milyonun üzerine çıktı. Önümüzdeki 5 yılda 25 milyona çıkacak. İstanbul'dan, Antalya'dan sonra en işlek havalimanına sahip şehir olacak. Mardin'e son on yılda yaptığımız bölünmüş yol yatırımı 500 milyon Türk Lirası. Helali hoş olsun. Mardin'e bir şey daha yaptık; Mardin şehir merkezinin en güzel yerinde Karayolları'nın merkezi var, il müdürlüğü, şefliği var. Orayı taşımaya karar verdik, o alanı Mardin'in şehir parkı yapıyoruz. Mardin'e 80 yılda yapılan bölünmüş yol miktarı 29 kilometre. Biz 10 yılda 215 kilometre yaptık. Yolları böldük, hayatları birleştirdik, yolları böldük, milleti birleştirdik. Tıpkı İzmir gibi. İzmir Türkiye'nin bir özetidir."
Bakan Yıldırım, yapılan araştırmaların şehir aidiyetinin en kolay elde edildiği ilin İzmir olduğunu gösterdiğini ifade ederek, "İstanbul'da öyle değil, herkes kendi memleketi gibi yaşamaya devam ediyor. Oluşturduğu bu birliktelik gerek Mardin için, İzmir için, gerekse de birliğimiz için, 75 milyonun kardeşliği için alkışlanacak bir harekettir" dedi.
Terörün Türkiye'nin enerjisini tüketmeye çalıştığını herkesin bildiğini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu duruş, İzmir'de ortaya koyduğunuz, Türkiye adına, geleceğimiz adına, 75 milyonun birliği adına çok önemli bir şey ifade ediyor. Eğer bu birliğimizi, beraberliğimizi, bu kardeşliğimizi daha da pekiştirirsek, hepimiz ülkemizin geleceğe, büyük Atatürk'ün bize işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine taşınması için el birliği yaparsak, evelallah terör de, terörün sponsorları da, iç ve dış destekçileri de mutlaka hezimete uğrayacaktır. Bugün Diyarbakır'da o heyecanı gördük. Diyarbakır'da baskının, korkunun, silahın ne anlama geldiğini gördüm ama kimse umutlanmasın, o silahın gölgesini, o barutun kokusunu bölgenin üzerinden kaldırmak boynumuzun borcudur. Bu alanda siyaset de yoktur. Siyaset yapılmayacak bir alandır. Bu ülkenin birliği, dirliği, geleceği için canla, başla çalışacağız, sorunların üzerine beraber gideceğiz. Tabii ki siyasi partiler olarak hepimiz programı var ama tartışmayacağımız tek şeyimiz var; ay yıldızlı bayrağımız. Onu en yücelere taşıyacağız, ilelebet dalgalandıracağız. Bundan başka çaremiz yok. Bu heyecanla Malazgirt'te, bu toprakları yurt yaptık, Kurtuluş mücadelesi verdik. Kimse bize akıl vermesin, çözüm diye ayrılmayı, kutuplaşmayı önermesin, bu millet bu oyuna gelmez. İzmir hiç gelmez."
-CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu-
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da Türkiye'nin bütün kentlerinde müthiş bir medeniyet birikimi olduğunu ifade ederek, ancak bunun zamanla erozyona uğradığını, Ege'de İzmir'in, Mezopotamya'da ise Mardin'in bu birikimi en güzel şekilde koruduğunu söyledi.
Mardin'in hoşgörünün, kardeşliğin, bir arada yaşamanın sembolü olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, "Mardin tarihimiz boyunca, dünya tarihi boyunca tüm medeniyetlere, tüm inanç gruplarına eşit mesafede ev sahipliği yapan bir kent. Bir Anadolu kardeşliğini İzmir'de Mardin gerçekleştirdi" diye konuştu.
Geceye CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya ile milletvekilleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.
Muhabir: Halil Şahin / Mustafa Yıldırım
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz