Sağlık Bakan Yardımcısı Agâh Kafkas, Türkiye'nin son 10 yılda sağlık turizmi açısından önemli yerlere geldiğini söyledi.
Kafkas, kamu-özel ortaklığı ile yasal boşlukları düzenledikten sonra İzmir'deki iki kampüsün kuzey-güney olmak üzere tamamlanacağını ve ilin sağlık alanındaki önemli alt yapı sorununun da ortadan kalkacağını kaydetti. Kafkas, "Artık, İzmir önemli kültür, turizm ve sağlık merkezi olacak." dedi.
Dünya sağlık turizminin devleri İzmir’de düzenlenen 'Dünya Sağlık ve 3. Yaş Turizmi' Kongresi’nde buluştu. İzmir Kaya Termal & Convention Hotel’de 58 ülkeden sağlık turizmi sektör yöneticilerinin katıldığı kongrenin açılış töreninde; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, Sağlık Bakan Yardımcısı Agâh Kafkas, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Aşkın Asan, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Milletvekilleri Nesrin Ulema, Rifat Sait, Musa Çam, Nurettin Demir, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Galip Akhan, İl Sağlık Müdürü Dr. Bediha Türkyılmaz, İl Halk Sağlığı Müdürü Doç.Dr. Mustafa Tözün, İzmir Sağlık Turizm Derneği Başkanı Dr. Bülent Cinel, Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konsey-THTDC Başkanı Emin Çakmak da hazır bulundu.
Sağlık Bakanlığı ve İzmir Sağlık Turizmi Derneği işbirliğinde, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'nin bilimsel kurul başkanlığını yaptığı kongrenin açılış töreninde konuşan Sağlık Bakan Yardımcısı Agâh Kafkas, Türkiye'nin son 10 yılda sağlık turizmi açısından önemli yerlere geldiğini söyledi. Dünyada sağlık turizmi denildiği zaman Türkiye'nin akla geldiğini ifade eden Kafkas, geçmişte tedavi için yurt dışına gidildiğini şu anda ise bu amaçla Türkiye'ye gelindiği ifade etti.
İzmir'in ev sahipliğini yaptığı kongreye 35 ülkeden katılımcı olmasının önemine değinen Kafkas, “Halkının sağlıktan memnuniyet oranını yüzde 78–80 arasında sürdürebilen nadir ülkelerdeniz. Gelişmiş ülkelerin 4 bin–4 bin 500 dolar fert başına sağlık harcaması ile başardığını, Türkiye 975 dolarla başarıyor. Amerika'dan sonra en çok akredite edilmiş hastaneye sahip ülke Türkiye'dir. Bu başarı nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlık alanında rol model ülke gösteriliyoruz. Eskiden Atatürk'ün 'muasır medeniyete ulaşma' ülküsü nutuklarda geçerdi, Kafdağı'nın arkasındaki hedef diye bakılırdı. Oysa bugün sağlıkta gerçekten dünyanın rol model ülkesiyiz. Dünya ülkeleri, 'bu kadar az doktorla ve az parayla nasıl başardınız' diye bize bakıyor. Artık Türkiye yaptığı organ nakilleriyle dünyada gıpta ile bakılan ülke haline geldi. Bilimsel alt yapı anlamında dünyada önemli markalardan biri haline geldik." diye konuştu.
"İZMİR ÖNEMLİ BİR KÜLTÜR, TURİZM, SAĞLIK MERKEZİ OLACAK”
İzmir'in potansiyelinin olduğu halde hak ettiği yere gelemediğini belirten Kafkas, İzmir'in kültürü, denizi, doğası, ormanı, kaplıcası ve insan kalitesi ile bir marka şehir olduğunu kaydetti. Kafkas, ancak bu markanın, son yıllardaki yerel dinamiklerinin, dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmelere ayak uyduramaması nedeniyle geri kaldığını söyledi.
Kafkas, sözlerine şöyle devam etti: "Yüreği acıyan birisi olarak söylüyorum. İzmir'in bir potansiyeli var. İzmir'in marka kent olması noktasında Sağlık Bakanlığı olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 10 yılda 800 milyar liralık yatırım yaptık. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde bu yatırımlar 2 katrilyona çıkacak. Yakında özelikle kamu-özel ortaklığı ile yasal boşlukları düzenledikten sonra İzmir'deki iki kampüs kuzey-güney olmak üzere tamamlanacak. Böylece İzmir'in sağlık alanındaki önemli alt yapı sorunu da ortadan kalkacak. Artık İzmir önemli kültür, turizm ve sağlık merkezi olacak."
"JEOTERMAL KAYNAKLARIN DAHA ETKİN KULLANIMI İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı ise bakanlık olarak alternatif turizmin, ülke turizmine kazandırılması amacıyla mastır planı hazırladıklarını söyledi. Türkiye'nin jeotermal kaynaklar açısından dünyada 47 ülke arasına girdiğini kaydeden Arıcı, şöyle konuştu: “Türkiye, Avrupa'da jeotermal kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları açısından ise 3 sıradayız. Ülkemizde jeotermal kaynakların daha etkin ve verimli kullanımı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizde 46 ilde 250 civarında kaplıca tesisi bulunmaktadır. Termal turizm mastır planının kısa dönem hedefi olarak 50 bin yatak kapasitesi belirlenmiş olup termal turizm mastır planın uygulandığı 2007–2010 yılları arasında turizm ve belediye belgeli olmak üzere tesis sayısı 78 bin, yatak kapasitesi ise 17 bin 767'den 29 bin 727'ye ulaşmıştır. Gerek tesis sayısı gerekse yatak kapasitesi açısından termal turizmin ülke turizmi içerisindeki payı yüzde 1 seviyesindedir. Bu oranı çok üst seviyelere çıkarmayı hem sorumluluğumuz hem de görevimiz olarak kabul etmekteyiz."
İzmir Valisi Cahit Kıraç ise sağlık turizmi pastasının her geçen gün arttığını ve Türkiye'nin bundan payına düşeni alması gerektiğini söyledi. Dünyada 600 milyon sağlık turistinin bulunduğunu, 2012 yılında sağlık turizminden elde edilen gelirin yaklaşık 100 milyar dolar civarında olduğunu aktaran Kıraç, “Giderek büyümekte olan dünya sağlık turizmi pastasından yararlanabilecek ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Ülkemizde geçtiğimiz yıl 33 milyon turist gelmiştir. Bunların üçte biri sağlık turizmi amaçlı geldiğini biliyoruz. Bu sektör yüzde 6–10 büyüme istidadı gösteriyor. 500 milyar dolarlık ihracat hedefi koyan bir ülkenin 160 milyar dolarının hizmet sektöründen geleceği tahmin ediliyor. Hizmet sektörünün içinde en büyük payı sağlık turizmi oluşturuyor. İzmir olarak bu pastadan yeterli payı almak için elimizdeki tüm argümanları sonuna kadar kullanmalıyız.” şeklinde konuştu.
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan da Türkiye'nin medikal turizmde dünya pazarındaki pastadan henüz yeteri kadar pay alamadığını vurguladı.
Akhan, “Türkiye, medikal turizm alanında 2011 yılında sadece 261 milyon dolarlık gelir elde etmiştir. Bu rakam toplam Pazar payının yüzde 1’ine bile karşılık gelmemektedir. Bununla ilgili Maliye, Sağlık, Kültür Turizm ve Sanayi Bakanlıklarının girişimcileri teşvik edici projeleri bulunmaktadır. Türkiye, hem Avrupa’dan hem Arap devletlerinden bunun yanında Kafkasya ve Rusya’dan ayrıca Afrika’dan sağlık turistlerini rahatlıkla tatmin edecek düzeyde hem termal hem de medikal anlamda sağlık ve konaklama hizmeti sunabilecek potansiyeldedir." diye konuştu.
Konuşmaların ardından sektördeki paydaşlar, son yıllarda 55 yaş üstü grubunu kapsayan ve üçüncü yaş turizmi olarak bilinen olgu, turist çeken ülkelerin ve işletmecilerin içinde bulunduğu pazar hakkında görüş alışverişinde bulunarak oturumlarda bir araya geldi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz