İZMİR (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Taha Aksoy, İzmir'i marka yapmak için yola çıktıklarını belirterek "Biz İzmir'i bir marka yapmak için yola çıktık. Önce belediye hizmetlerini markalaştıracağız. Bunun için de öncelikle Piriştina döneminde düşen belediye hizmletlerinin standartını yükseltip, iptal edilen TSE İSO 9001 belgesini yeniden kazanacağız" dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Kerem Ali Sürekli ile birlikte Karşıyaka Çarşısı'nı gezen Aksoy, esnafın sorunlarını dinledi. Esnafın çarşının canlanması, 24 saat açık kalması, güvenlik ve işporta sorunun çözülmesi gibi konulardan gelen isteklerini değerlendiren Aksoy, "Karşıyaka Çarşısı Karşıyaka'ya yakışır canlılıkta olacak" diye konuştu.
Büyükşehir Belediye Başkan Ahmet Piriştina'nın kalite standardı yüksek bir yönetim sergilediğini iddia etmesine rağmen Burhan Özfatura'nın Belediye Başkanı olduğu 1998'de alınan TSE İSO 9001 kalite belgesinin, 2000 yılında yapılan kontroller sonucu geri alındığını ve iptal edildiğini söyleyen Aksoy, "Biz İzmir'i bir marka yapmak için yola çıktık. Önce belediye hizmetlerini markalaştıracağız. Bunun için de öncelikle Piriştina döneminde düşen belediye hizmetlerinin standardını yükseltip, iptal edilen TSE İSO 9001 belgesini yeniden kazanacağız. Çünkü İzmir'in bir marka olduğunu öncelikle İzmirli hemşehrilerimizin aldıkları hizmet kalitesiyle hissetmeleri gerekiyor. Yüksek standartta bir hizmet vererek Piriştina tarafından kaybedilen TSE İSO 9001 kalite belgesini geri alacağız" şeklinde konuştu.
TSE İSO 9001 Kalite Belgesi'nin kontroller sonucu iptal edildiğini söyleyen Aksoy, "Bu demektir ki İzmir'de Piriştina döneminde standartların altında bir yönetim sergilendi. Halkımız belediyeden standardı düşük bir hizmet aldı" dedi.
Rakibi Piriştina'nın televizyon programlarında İSO 9001 kalite belgesini "Gösteriş aracı" olarak yorumladığını vurgulayan Aksoy, şöyle devam etti:
"Türkiye AB yolunda ilerliyor. Binlerce özel şirket ve kamu kuruluşu bu kalite belgesine sahip olabilmek için milyonlarca dolarlık yatırım yapıyor, belgeyi kaybetmemek için de bu yatırımları sürdürüyor. Belediyenin hizmet kalitesini gösteren bu belge kesinlikle bir gösteriş aracı olarak yorumlanamaz. Eğer öyleyse binlerce özel şirket ve kamu kuruluşu, milyonlarca dolarlık yatırımı gösteriş için yapıyor demektir. Merkezi insan olan bir hizmet anlayışıyla, İzmirli Avrupa standartlarında bir hizmet sergileyerek hem kaybedilen kalite belgesini alacağız hem de İzmirli'ye gerçek anlamda kaliteli bir belediye hizmeti sunacağız."