İzmir’de ’paralel yapı' iddiasıyla operasyon: 44 gözaltı

İzmir'de aralarında üst düzey bürokrat ve emniyet görevlilerinin de yer aldığı 44 kişi gözaltına alındı.

"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla ilgili açılan davada "kanuni yetkileri dışında hareket ettiği" iddiasıyla İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonda 44 kişi gözaltına alındı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında muvazzaf askerlerin de arasında bulunduğu tamamı tutuksuz yargılanan 357 kişi hakkında, 2013 yılında "Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla açılan davada yargılananların şikayeti üzerine soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında sabah saatlerinde İzmir merkezli 18 ilde, aralarında "Paralel Devlet Yapılanması" mensupları, polis memuru ve mülkiye müfettişlerinin de olduğu 57 kişi hakkında aramam kararı çıkartıldı, 44 kişi gözaltına alındı.

Reklam
Reklam

Gözaltına alınanlar, İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getiriliyor.

Zanlılar, "Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasıyla ilgili soruşturmayı yürütürken kanuni yetkileri dışına çıktığı iddia edilirken, gözaltına alınanlar arasında İzmir eski emniyet müdürü A.B., eski şube müdür yardımcıları T.A. ve M.A.Ş, Eskişehir eski vali yardımcısı M.K., Ankara Merkez eski Valisi A.K., Afyon Polis Okulu eski Müdürü M.K. da bulunuyor.

ZONGULDAK'TA POLİS MEMURLARI GÖZALTINDA

Operasyon kapsamında Zonguldak'ta polis memurları G.G. ve C.Y. yakalandı.

Eskişehir vali yardımcısı gözaltına alındı

Eskişehir Vali Yardımcısı M.K., İzmir merkezli operasyon kapsamında gözaltına alındı.

'Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla açılan davada, kanuni yetkileri dışında hareket ettiği iddiasıyla İzmir merkezli 18 ilde operasyon düzenlenmiş, aralarında polis ve bürokratların da bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Operasyon kapsamında gözaltına alınanların arasında aktif görevde bulunan Eskişehir Vali Yardımcısı M.K.'nın da olduğu bilgisine ulaşıldı. M.K.'nın sabah erken saatlerde polis ekipleri tarafından evinden alınarak İzmir'e götürüldüğü öğrenildi.

Reklam
Reklam

M.K.'nın yaklaşık 1 yıl önce İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı görevinden Eskişehir Vali Yardımcılığı görevine atandığı bildirildi.

Öte yandan, bahse konu operasyon kapsamında Eskişehir'de bir de polis memurunun gözaltına alındığı öne sürüldü.

/

BAŞSAVCILIK'TAN AÇIKLAMA

Operasyona ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yaptı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Fethullahçı Terör Örgütüne dikkat çekilerek şöyle denildi:

&autoplay=1" Kamuoyunda FÖTE/PDY Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması olarak bilinen örgüte mensup olduğu iddia edilen kişilerin, kamuoyunda İzmir Askeri Casusluk davası olarak bilinen davaya esas teşkil eden soruşturma sürecinde, terör örgütünün yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda taraflı ve kasıtlı olarak usulsüzlük yaptıkları ve bu davanın şüphelilerinin kamuoyunda itibarsızlaştırılarak devlet bürokrasisinden ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden tasfiyesini amaçladıkları yönündeki iddialar ve bu yönde ciddi bulgular elde edilmesi üzerine; Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında toplanan deliller doğrultusunda haklarında yeterli şüpheye ulaşılan aralarında üst düzey kamu görevlilerinin de bulunduğu 57 kişiye yönelik olarak 03/11/2015 tarihi itibari ile gözaltına alınma talimatı verilmiştir. Konuya ilişkin soruşturma devam etmektedir."

Reklam
Reklam

"İtirafçılardan biri eski bir askeri lise öğrencisi"

İzmir Askeri Casusluk Davasında müvekkilleri bulunan Murat Ergün, İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen paralel yapı operasyonunun bir takım itirafçıların beyanlarından hareketle düzenlendiği iddiasında bulundu. Ergün, "Bildiğim kadarıyla itirafçılardan biri eski bir askeri lise öğrencisi. Kendisinin askeri lise döneminde, iddia edilen terör örgütünün mensubu olarak eğitildiği iddiası var” dedi.

Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması olarak bilinen örgüte mensup olduğu iddia edilen kişilerin Askeri Casusluk Davasına esas teşkil eden soruşturma sürecinde, terör örgütünün yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda taraflı, kasıtlı olarak usulsüzlük yaptıkları ve bu davanın şüphelilerinin kamuoyunda itibarsızlaştırılarak devlet bürokrasisi ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden tasfiyesini amaçladıkları yönündeki iddialar ve bu yönde ciddi bulgular elde edilmesi üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, İzmir merkezli 18 ilde operasyon düzenledi.

Reklam
Reklam

Operasyonda 57 kişi hakkında yakalama kararı çıkartılırken, 45 kişi gözaltına alındı. İzmir Askeri Casusluk Davasında müvekkilleri bulunan Murat Ergün, aldıkları duyuma göre operasyonun bir takım itirafçıların beyanlarına göre düzenlediğini ifade ederek, "Duyumumuza göre soruşturma kapsamında itirafçılar var. Bir takım itirafçıların beyanlarından hareketle bu operasyon düzenlenmiş. Ayakları yere basan bir operasyon olduğu söyleniyor. Bildiğim kadarıyla itirafçılardan bir tanesi eski bir askeri lise öğrencisi. Kendisi askeri lise döneminde, iddia edilen terör örgütünün mensubu olarak eğitildiği iddiası var. Bu kapsamda itiraflarda bulunduğu duyumu var. Bu itiraflarla sadece İzmir Askeri Casusluk Davası değil, bir bütünün diğer parçalarını oluşturan Balyoz, Poyrazköy, İstanbul Casusluk, Kafes gibi diğer askeri davaların da çete ayaklarının tek tek çözüleceği kanaatindeyiz. Hukuktan sapılmadan, masumiyet karinesini çiğnemeden ve yargısız infaz yapılmadan bu işin çözülmesi, sonuna kadar gidilmesi ve kökünün kazınması taraftarıyız” dedi.

Reklam
Reklam

"CASUSLUK DAVASININ ÖZÜ KUMPASTIR”

İzmir Askeri Casusluk Davasında yargılanan müvekkillerinin namuslu, şerefli insanlar olduğunu söyleyen Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz masumiyet karinesine saygılıyız. Bu bize uygulanmadı. Hakkında yakalama kararı çıkarılan, tutuklanan kişileri peşinen mahkum etmiyoruz. İzmir Askeri Casusluk Davasının özü kumpastır. Yıllar önce söylediğimiz şey buydu ama o günkü koşullarda sözümüzü herhangi bir kademede dinletemiyorduk. Yargılama boyunca pek çok insan mağdur oldu, cezaevinde kaldı. Bu kumpas davaları içinde en ahlaksızı İzmir davasıdır. İnsanları şerefiyle, namusuyla, ahlakıyla itham ettiler. O günlerde söylediğimiz çete iddiasının arkasındayız. Bu çete mensuplarının kim olduğunu bilmiyoruz. Binanın içindekiler mi değil mi bilmiyoruz. Bu çete çökertilmedikçe memleketin huzura kavuşması mümkün değildir.”

"YENİ KURUMLARDA OPERASYONLAR SÖZ KONUSU OLACAK”

Söz konusu çetenin, başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve yargı olmak üzere diğer kurumlarda da bağlantıları ve kollarının bulunduğunu dile getiren Ergün, maddi gerçeğin ortaya çıkması için bu soruşturmaların genişletilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile yargı içindeki ayaklarının da ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. Şuan firarileri bulunduğunu, içlerinde mülkiye müfettişleri, eski valiler, emniyet müdürlerinin bulunduğunu kaydeden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni bir takım gözaltılar veya yeni kurumlarda operasyonlar söz konusu olacak.”

Reklam
Reklam

"YARIN TOPLUM İÇİNE MAĞDUR SIFATIYLA DÖNMEMELİLER”

Hukuksuzlukla mücadelenin hukuk içinde yapılması gerektiğini ifade eden Ergün, hukuksuzlukla mücadele edilirken bu durumun yeni mağdurlar ortaya çıkarmaması gerektiğini belirtti. "Hukuksuzluğu yapan kumpas üyeleri, yarın bir gün toplum içine mağdur sıfatı ile dönmemelidir” diyen Ergün, sözlerini şöyle tamamladı: "Kim ne yaptıysa yaptığının cezasını çeken suçlu insanlar olarak kalmalıdır. Bunun siyasi mücadelenin malzemesi olmaması gerekir. Operasyonun arkasındayız ve bu haklı operasyonun geç kaldığını düşünüyoruz. Elimizdeki bilgi ve belgeleri paylaşmaya hazırız.”

MAĞDURLAR EMNİYET BİNASINA GELDİ

Operasyon haberini alan çok sayıda, 'Gizli Bilgi ve Belge Bulundurma Davası'nda yargılanan kişiler de İzmir Emniyet Müdürlüğü önüne geldi. Ellerinde Türk bayraklarıyla gelen davanın sanıkları ile yakınları İzmir Marşı, Harbiye Marşı'nı çalıp, gözaltındakilerden suçlu olanların adil yargılanmasını istedi.

Bu kişilerden emekli albay Coşkun Başbuğ, "Beni sahte delillerde, 19 müebbet, 5 bin yıl hapis cezası istemiyle yargılıyorlardı. O zaman 'bunların hesabını vereceksiniz' dediğimizde hem polisler hem de yargı mensupları, yüzümüze bakıp gülüyorlardı. Şimdi yaptıkları usulsüzlüklerini hesabını verecekler" dedi.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: