İzmir’in kurtuluşu sırasında hükümet konağından Yunan bayrağını indirip Türk bayrağını asan Öncü Süvari Birlik Çavuşu Kürt Reşo’nun İstiklal Madalyası 81 yıl sonra çocuklarına verildi. Reşo Çavuş’un İstiklal Madalyası Diyarbakır’a bağlı Ergani ilçesinde yaşayan en büyük oğlu Zülküf Nazli’ya Askerlik Şubesi’nde gerçekleştirilen törenle verildi.
Kurtuluş savaşı sırasında İzmir'i Yunan işgalinden kurtaran askerler arasında yer alan Erganili Kürt Reşo, diğer adıyla Mehmet Reşit Nazli’nin hikayesi ilginç. Cumhuriyetin kurulmasından sonra İstiklal Madalyası'nı almak isteyen Reşo Çavuş, kayıtlarda ölü gözüktüğü gerekçesiyle Ankara'dan eli boş döndü. 1972’de Ergani’de görev yapan doktor Talat Yüzbaşıoğlu ile birlikte yeniden müracaatta bulunan Kürt Reşo'ya İstiklal Madalyası yine verilmedi. Bir kaç ay sonra da 73 yaşında vefat etti. Bunun üzerine mücadele bayrağını çocukları devraldı. Kürt Reşo’nun en küçük oğlu Haci Nazli, babasının künyesine ulaşabilmek için uzun süre araştırmalar yaptı, Genelkurmay Başkanlığı'ndan Başbakanlık'a kadar çalmadık kapı bırakmadı. Manisa Akhisar'da gardiyanlık yapan Hacı Nazli, ısrarla gayretlerini sürdürdü. Bir dedektif gibi çalışan Nazli, Ergani ile ilgili kurtuluş savaşı dönemine ait kayıtların Elazığ'ın Maden ilçesinde olduğunu tespit etti. Ergani o dönemde Maden'e bağlı bir kasaba olduğu için kayıtlar Maden'deki arşivdeydi. Nazli, uzun uğraşlar sonucunda babasının künyesini Elazığ’a bağlı Maden ilçesindeki kayıplar defterinde buldu. Defterdeki Osmanlı yazıları uzmanlara okutturan Hacı Nazli, belgelerin kopyasını alarak Milli Savunma Bakanlığı’na başvurdu. Yapılan incelemenin ardından Reşo Çavuş'un İstiklal Madalyası'na hak kazandığı belirlendi.
Yaşadıkları mücadeleyi anlatan Haci Nazli, kayıtlarda babasının uzun askerlik sürecinde birçok savaşa katıldığının görüldüğünü söyledi. Babasının 8,5 yıl askerlik yaptığını vurgulayan Nazli, “Babam önce doğu cephesinde savaşmış. Buradaki savaşın kaybedilmesinden dolayı batı cephesine gönderilmiş. Askerliğinin son zamanlarını Kütahya’ya bağlı Dumlupınar, Afyon’a bağlı Sandıklı, Manisa’ya bağlı Alaşehir, İzmir ve Doğla civarlarında yapmış. Savaştığı birçok yerde şarapnel parçalarından dolayı yaralandığını öğrendik.” dedi.
BABAM KAHRAMANLIKLARINI HER ZAMAN ANLATIRDI
Nazli, babasıyla ilgili anılarını şu sözlerle anlattı: “Babam vefat ettiğinde henüz altı yaşındaydım. Babam bana her zaman savaşlardaki kahramanlıklarını anlatırdı. Hatta bir gün kendi bölüğünde olan ve kaybettiği bir arkadaşını anlattı. Arkadaşının yaralı olduğunu anlatıyordu babam. Komutandan izin alıp yaralı olan arkadaşını geri dönüp yaralandığı yerde bulmuştu. Daha sonra yaralı arkadaşını bölüğüne getirdiğini anlatıyordu. Babamın hatıraları her zaman bende yer tutmuştur.”
Uzun yıllar madalyayı almak için uğraştıklarını dile getiren Nazli, “Şu anda çok sevinçliyim. Uzun süredir babama ait olan bir madalyayı aldık. Çok uğraştık ama değdi.” diye konuştu.
Madalya ve İstiklal Madalyası Belgesi bundan sonra ailenin en büyük çocuğu Zülküf Nazli’de duracak.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz