İzmirli esnafa YTL paneli

İZMİR (İHA) - İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından Ahilik Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen panelde, ekonomistler 1 Ocak 2005 tarihinde tedavüle girecek olan Yeni Türk Lirası'nın ekonomiye etkilerini değerlendirdiler.

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği konferans salonunda düzenlenen paneli ekonomist İsmail Uğural yönetirken, ekonomistler Prof. Dr. Şükrü Kızılot, Sıtkı Şükürer ve Merkez Bankası Emisyon Müdürü İlker Bayındır konuşmacı olarak katıldıkları panelde Yeni Türk Lirası'nın ekonomiye etkisini değerlendirdiler.

Reklam
Reklam

Panelin açılış konuşmasını yapan İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Ali Susam, Ahilik Haftası etkinlikleri kapsamında, esnaf ve sanatkarı da yakından ilgilendiren Yeni Türk Lirası uygulamasını konunun uzmanlarından esnafa aktarmak için bu paneli düzenlediklerini söyledi. Susam'ın konuşmasının ardından panele geçildi.

Panelde ilk konuşmayı yapan Merkez Bankası Emisyon Müdürü İlker Bayındır, Türk Lirası'nın 'Dünyanın en çok sıfırlı parası' unvanını 2005 Ocak ayından itibaren kaybedeceğini belirterek, Türk Lirası'na dünyanın her yerinden para koleksiyoncularının büyük ilgi gösterdiği söyledi. Bayındır, mesaisinin büyük kısmını çok sayıda ülkedeki para koleksiyoncularından gelen TL talebini karşılamaya ayırdığını kaydetti.

Bayındır, TL'nin 1980 yılından günümüze kadar her iki yılda bir üst küpür çıkarılarak dünyanın en çok sıfırlı parası haline geldiğini, hiçbir ülkede bu tür bir uygulama olmadığını söyledi. Bayındır, dünyada sadece 8 ülkede 100 bin birimin üzerinde banknot bulunurken, sadece Romanya ve Türkiye'de milyonlu banknotların tedavülde bulunduğuna dikkat çekerek, "Şu anda en çok sıfır rekorunu elinde bulunduran TL, tedavülden kalkıyor olmasından dolayı uluslararası alanda para koleksiyoncularından büyük ilgi görüyor. Paradan sıfır atma operasyonunda, geçmişte Almanya'nın 12 sıfır atarak kırdığı rekor aşılmadı. 6 sıfır atılması ise çok ülke tarafından uygulandı" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

TL'nin Avrupa'nın devir sayısı en yüksek parası olduğu belirten Bayındır, Ocak ayında kutlanacak olan Kurban Bayramı'nın sağlayacağı emisyon artışının TL'nin YTL ile değişimini hızlandıracağını da vurguladı. Bayır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eylül sonu itibariyle tedavülde 14 katrilyon para bulunuyor, bu da emisyon hacminde 1980 yılından bugüne kadar 50 bin kat artış olduğunu gösteriyor. 2005 Şubat sonunda tedavülde bulunan bir milyar 355 milyon 488 bin 332 adet TL'nin değer olarak yüzde 95'i YTL ile değişmiş olacak. İnsanların ellerindeki TL'yi YTL ile değiştirmek için acele etmelerine gerek yok. Para doğal akışı içerisinde kendiliğinden değişmiş olacak. Tedavüle 1-5-10-20-50 ve 100 YTL'lik banknotlar sürülecek. Ayrıca 1-5-10-25-50 YTL olmak üzere 6 adet de madeni para olacak. Bozuk para kullanımı yaygınlaşacağı için tedavüle toplam 500 trilyon madeni para sürülecek."

Hükümet ve Merkez Bankası'nın paradan sıfır atarak, enflasyonu indirmekte kararlı olduğu ve topluma tek haneli enflasyonla yaşamaya alışması yönünde mesaj verdiğini kaydeden Bayındır, TL'nin zaman aşımının banknotlarda 10 yıl, madeni paralarda da bir yıl olduğu söyledi. Bayındır, YTL'de 11 güvenlik özelliğinin bulunduğunu, Ekim sonundan itibaren YTL'deki güvenlik özelliklerinin kamuoyuna tanıtmaya yönelik etkili bir kampanya başlatacaklarını söyledi.

Reklam
Reklam

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Kızılot da, 2005 başından itibaren ürün etiketlerinde TL ve YTL ile fiyatlandırma yapmayan işletmelere 128 milyon 500 bin lira ceza kesileceğini anımsattı. Mali Müşavir Sıtkı Şükrüer ise, bir kuruşun altındaki fiyatlandırmada yarım kuruşun altındaki değerin dikkate alınmayacağını yarım kuruşun üzerindeki değerlerin ise yukarıya doğru yuvarlanacağını söyledi. AB'nin Euro'ya geçiş sürecinde paranın en küçük birimindeki yuvarlamadan oluşan enflasyonist baskının binde 2'yle sınırlı kaldığını anımsatan Kızılot, kuruştaki yuvarlamanın da Türkiye'de de ciddi oranda enflasyon baskısı yaratmayacağını savundu.