İzmirli Gençler Fast Food’un Değil Sağlıklı Beslenmenin Peşinde

Yaşar Üniversitesi Gıda İşleme Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Seda Genç, İzmirli lise ve üniversite öğrencilerinin beslenme alışkanlıklarını araştırdı. Araştırmanın dikkat çeken sonuçlarına göre İzmirli gençler fast food tarzı beslenmeye uzak, Akdeniz mutfağına yakın duruyor.Akdeniz diyeti, sebze ve meyve çeşitleri ile tam tahıllı besinleri içeren, zeytinyağının temel yağ kaynağı olarak kullanıldığı, süt ürünleri, balık ve tavuk tüketiminin ön plana çıktığı bir beslenme şekli olarak tanımlanıyor. Yaşar Üniversitesi Gıda İşleme Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Seda Genç, 500 üniversite ve 350 lise öğrencisi arasında yaptığı Akdeniz diyet indeksi anket araştırmayla ‘Gençler Akdeniz diyetine uygun besleniyor mu?’ sorusuna cevap aradı. Ankete katılan gençlere, zeytinyağı, meyve ve meyve suyu, pişmiş sebze, kuru baklagil, makarna ve pilav, tavuk ve balık ile tatlı ve şekerleme tüketim alışkanlıkları, fast food beslenme durumları, tahıl ürünleri ve kuru yemiş yeme sıklıkları ve kahvaltı alışkanlıkları soruldu.Araştırma sonuçlarına göre de gençlerin büyük oranda Akdeniz diyeti tipi beslenmeye yakın oldukları çıktı. Anketin sonuçlarını değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Seda Genç, “Üniversite öğrencilerinin yüzde 62,6’sının beden kitle indeksinin normal olduğu görülmüştür. Yine bu öğrencilerin Akdeniz diyet indeksi yani bu diyete olan uyumluluğu incelendiğinde yüzde 54,6’sının uyumunun iyi, yüzde 13’ünün yüksek ve yüzde 32,4’ünün zayıf olduğu görüldü. Lise öğrencilerinin ise yüzde 67,9’unun beden kitle indeksinin normal olduğu belirlenmiş olup, yüzde 12,8’inin Akdeniz diyetine olan uyumunun yüksek, yüzde 49,7’sinin iyi ve yüzde 37,5’inin de zayıf olduğu belirlendi” bilgisini verdi.Akdeniz diyeti yapan uzun yaşıyorDoğru beslenme alışkanlıklarının genç yaşta edinilmesinin önemine değinen Genç, “Dünyanın en sağlıklı beslenme biçimlerinden biri olarak kabul edilen Akdeniz diyeti uygulayan kişilerin, uzun yaşadığı ve kronik hastalıklara bağlı ölüm oranlarının düşük olduğu bilinmektedir. Akdeniz diyetine uygun bir beslenmenin koroner kalp rahatsızlıkları, metabolik sendrom, insülin direnci, inflamasyon (iltihaplanma) ve kardiyovasküler (kalp-damar sistemi) hastalık riskini düşürerek yaşam süresini uzattığı bilinmektedir. Lise ve üniversite öğrenciliği dönemi çocukluk çağından çıkıp erişkin döneme geçiş aşamasıdır. Bu sebeple, doğru beslenme alışkanlıklarının edinilmesi ileri ki yaş dönemlerinde ortaya çıkabilecek kronik hastalıkları önleyici etki gösterecektir. Sonuç olarak, araştırmada lise ve üniversite öğrencilerinin sağlıklı beslenme indeksleri genel olarak iyi düzeyde bulunmuştur. Ancak bu değerin yükselmesi için öğrenciler bu konuda bilinçlendirilmeli ve yeterli-dengeli beslenme ve Akdeniz diyeti hakkında bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirilmelidir. Özellikle yaşadığımız coğrafya dikkate alındığında, Akdeniz diyetine uygun bir beslenme ve bu konuda farkındalık oluşturma sadece var olan nesli değil, gelecek nesilleri de olumlu yönde etkileyerek halk sağlığının korunmasına yardımcı olacaktır” dedi.