İZTO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Akın Kazançoğlu, ekonomik krizlerin sadece uluslararası koşullardan değil, aynı zamanda içeride kamu bürokrasisinin bozulmasından, dış borçların sürdürülemez boyutlara ulaşmasından ve reel sektörün önündeki engellerin kaldırılmamış olmasından kaynaklandığını ileri sürdü. Kazançoğlu, yeni oluşacak parlamentodan temel beklentilerini ise şöyle sıraladı:
"Devlet yönetiminde temel felsefe, devleti bireye karşı değil, bireyi devlete karşı koruyan bir sistem benimsenmelidir. Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu, demokrasiyi kurumsallaştıracak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Kamu hizmetleri, etkinliği artırmak, hesap verilebilirliği sağlamak ve demokratik katılımı teşvik etmek için desantralize edilmelidir. Merkezde toplanan yetkiler ve kamu hizmetleri, etkinlik, kalite ve ucuzluk kriterlerine göre özel sektöre, yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarına ve meslek örgütlerine devredilmelidir. E- Devlet uygulaması, şeffaflığı sağlamak, vatandaşa daha yakın, ucuz ve hızlı bir yönetim yapısı gerçekleştirmek üzere yaygınlaştırılmalıdır. Reel sektörün yatırım, üretim, istihdam ve ihracat gibi, ekonomik büyümeyi sağlayan faaliyetlerinin önünde engel teşkil eden her türlü uygulama kaldırılmalıdır. Vergi mevzuatımız reel kazançların vergilendirilmesi esasına dayalı olacak şekilde yeniden düzenlenmeli, uygulamada etkinlik sağlanarak, vergi bir haksız rekabet unsuru olmaktan çıkarılmalıdır"
"VERGİ ORANLARI ÖDENEBİLİR DÜZEYE GETİRİLMELİ"
Vergi oranlarının ödenebilir düzeylere indirilerek adil biçimde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Kazançoğlu, "Dolaylı vergilerin, toplam vergiler içindeki payı azaltılmalıdır. İşsizliği azaltacak şekilde yatırım yapan girişimcilere, etkin bir şekilde istihdam teşviki verilmelidir. Ülkemizin belkemiğini oluşturan KOBİ'leri ve yatırım iklimini geliştirmek üzere projeler üretilmelidir. Hayvancılık sektörü, verimlilik esas alınarak reforma tabi tutulmalı, milli bir tarım ve hayvancılık politikası oluşturulmalıdır. Beyin göçünü durdurmak üzere özel önlemler alınmalıdır. Ulusal bir eğitim reformu gerçekleştirilmeli, bu eğitim reformu öz değerlerimizle evrensel değerleri harmanlayacak bir yapıda olmalıdır. AB norm ve standartları benimsenmeli, bu sayede ülkemizin kendi iç dinamiklerinin harekete geçirilmesi sağlanmalıdır. Ekonomik Anayasa anlayışı çerçevesinde devletin borçlanma yetkisini sınırlayan düzenlemeler gerçekleştirilmelidir" şeklinde konuştu.
Kazançoğlu, dile getirilen bu beklentilerinin sadece kendilerinin değil, toplumun, üzerinde büyük çoğunlukla uzlaşmaya vardığı hususlar olduğunu vurguladı ve bu beklentiler doğrultusunda yeni kurulacak hükümetin performansını değerlendireceklerini de söyledi.