Twitch adlı platformda çok sayıda abonesi bulunan ve sosyal medya fenomenleri arasında yer alan Jahrein (Ahmet Sonuç) Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın konuğu oldu. Son dönemde sıklıkla dikkatleri üzerine çeken ve daha önce 2023'de yapılacak seçimlerde bağımsız milletvekili adayı olacağını açıklayan Jahrein, gündeme dair pek çok konuda görüşlerini paylaştı. Jahrein, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun şarkıcı Karsu ile çektiği ve YouTube'da yayınlanan yemek videosu nedeniyle attığı tweetler sonrası eleştirilmişti. Jahrein programda bu konuyla ilgili de düşüncelerini anlattı.
Jahrein'in Fatih Altaylı'nın sorularına verdiği yanıtlar şu şekilde:
Biz Ekrem İmamoğlu ile çokça etkileşime sosyal medya üzerinden giriyoruz. Geçen Kanuni Sultan Süleyman Yurdu ile birçok sorun vardı. Ekrem Bey 'ilgileneceğiz' dedi. Aslında ben Ekrem İmamoğlu'na oy vermiş biriyim. Seve seve gittim, oy verdim. Kendi içimde İmamoğlu ile ilişkim biraz aşk-nefret ilişkisi. Bazı hareketleri bana yapmacık geliyor. İmamoğlu'nun buna ihtiyacı var mı diye düşünüyorum. 23 Haziran'da Demokrasi Şenliği varmış. Sanırım İstanbul seçimlerini kazanmayla alakalı. Orada Karsu sahne almış. Bu konser 170 bin lira karşılığında yapılmış. Daha önce İBB bütçesiyle konser vermiş bir sanatçının Ekrem İmamoğlu'nun şahsi kanalında onu farklı gösteren videoda bulunması ne kadar etik? Ona oy vermiş bir vatandaş olarak sorguladım. Sorgularken yanlış cümleler kurdum, kullandığım dilden ötürü İmamoğlu'ndan özür diliyorum. Ama sorgulamamdan utanmıyorum.
Demet Akalın, Alişan konser verdiği zaman 'Bunun parası kimden çıktı' diye sorguluyorsak, Ekrem İmamoğlu kendi reklamını yapmak için çıkarıyorsa bunu da sorgulamak lazım. Bizim vatandaş olarak ipi sıkı tutmamız gerekiyor. Portakal suyu içiyorsun ÖTV, KDV ödüyorsun. Nefes alıyorsun, vergi ödüyorsun. Herkes vergi mükellefi. Benim hoşuma gidebilir Karsu konseri. O zaman Cumhurbaşkanlığı bütçesi ile başka sanatçılara da ses çıkarmamak lazım. İmamoğlu'na oy verdiğim için benim için bu tip şeyler hayal kırıklığı oluyor, daha çok sinirleniyorum. Benim beğendiğim politikalar muhalefet tarafında. Aynı hataları yapmaları beni aşırı derecede üzüyor. Maltepe'den buraya geliyorum. Bir bilboard'da sayın Babacan, bir bilboard'da İmamoğlu. Birbirlerine selam vere vere buralara geldim. İnanılmaz PR var, inanılmaz paralar harcanıyor. Bu konuda dürüst olmamız lazım. Günün sonunda bizim vergilerimiz, paralarımız bir partinin, siyasinin tanıtımı için harcanıyor mu, harcanmıyor mu? Bunu sorgulamak lazım. Bu partiler Hazine'den de para alıyor.
Z kuşağı ister istemez politize olmak zorunda kaldı. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki. Eskiden İngiltere'de bir kişinin nasıl bir yaşam standardına sahip olduğunu tahmin etmek hiç de kolay değildi. Şimdi elimizde internet var. Çocuk veya genç en kötü Tiktok'a girse orada şunu görüyor 'Benim akranım üniversiteye gidiyor, part time çalışıyor altına araba çekmiş'. Sonra sorguluyor, 'Benim suçum Türkiye'de yaşamak mı?'. Bu çocuk nasıl bilgisayar alacak, onunla ilgili oyun alacak. O yüzden politize olmak zorunda kaldılar ve değişim istiyorlar. Bu insanlar gençliğini yaşayamadılar. Ama dünyadaki akranlarının yaşadığını görüyorlar. Muhafazakar bir ailedeyse yüzde 50'si muhafazakar ama tam olarak şöyle değiller; ailesi AK Partili ise AK Partili değil veya Cumhuriyetçi ise Cumhuriyetçi değiller. Z kuşağı mutlu olmak istiyor kısacası.
İlk kez oy verecek kişilerle etkileşim içinde olduğu için onlardan çıkarımımı yapıyorum. Ancak hepimizin sosyal medya yankı odaları var. Mesela siz Twitter'a girince kendinize yakın paylaşımlar öne çıkar. Milletvekili olup önce sonra Youtuber olanlar var. Bir Youtuber neden milletvekili olur? Meclis'e girersem ağzımı bozmayacağım garantisi verebilirim. Şu anda size çıkartır, Meclis tutanağını gösteririm ama kanal kapanır. Milletvekillerini araştırdım. Kaç tane araştırma istemişler, ne yapmışlar? Biz oy verirken parti liderlerine oy veriyorduk? Ama o listeye kimin yazıldığını bilmiyoruz. Bu milletvekili meşruiyetlerini sadece parti liderinden alıyor. O zaman mesaisini parti liderleriyle dolduruyor, halka doldurmuyor. Ben bunun Türkiye'de geçerli olduğunu düşünüyorum. Dışarıda parti liderlerine pek eyvallahları yok.
Benim adaylığım daha çok protest bir adaylık. Bu halkın kabul ettiği siyasi görünüşün tam zıddı olarak ne kadar oy alınabileceğini göstermek istiyorum. Önergelere bakıyorsunuz, Meclis'e ne kadar gittiklerine bakıyorsunuz. Milletvekilinin tanımı nedir? Kaç saat çalışmanız lazım mesela. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, ÖTV şöyle değişti, Cumhurbaşkanlığına şu haklar verildi vs. diyor. CHP'den 135'den 115 vekil oylamaya katılmıyor. İYİ Parti 37 vekilden 24'üa katılmıyor, katılanlardan bir tanesi de yanlış oy veriyor. Tweet atıyorlar. Tweeti ben atıyorum zaten. Siz vekil olarak ne yapıyorsunuz? O zaman siz Tweet atın ben milletvekilliği yapayım. Bana diyorsan 'Ben milletvekiliyim ama Meclis'in hiçbir işlevi kalmadı'. O zaman alma o maaşı. Hepsinin 2 danışmanı var. Onların da maaşı dolaylı olarak halk ödüyor. Sağlık yardımı alıyorlar, sekreterleri var, Meclis'te 5 liraya yemek yiyorlar. Ama onlar vekil olarak şehir şehir geziyormuş, o beni ilgilendirmiyor.
Meclis'e girersem ilk yapmak istediğim şeylerden bir tanesi şunu sormak; bu ülkede neden üniversite enflasyonu var. Hala Fen-Edebiyat fakülteleri açılıyor. Bu ülkenin 50 yıl içinde ne kadar öğretmene ihtiyacını olduğunu bilmemek kadar beceriksizsek. Neden daha fazla teknik yüksek okullarımız yok. Gidersin Amerika'ya, gidersin Avrupa'ya bakarsın. Orada ne yapmışlar? Bütün ülkeyi İstanbul'a tıkarak ekonomi dönüyor. Bunun hesabı kitabı nasıl yapılmaz. Benim düşündüğümü devlet büyükleri nasıl düşünmez.
2 milyon takipçim var. İstanbul'da adaylığımı düşünüyorum. Bunun yüzde 10'u bana oy verir. Türkiye'nin mozaik tablosu İstanbul. Biz daha çok gencin bulunduğu bölge neresi? Onun araştırmasını yapıyoruz. Ben seçim kampanyamı internetten yürüteceğim. Bana bu hakkı atam vermiş. Adaylığımı koyuyorum. Benimle dalga geçiyorlar. Biz kimiz de memleketi yöneteceğiz. Gençler bana oy verirler mi? Onu göreceğiz. Geleneksel kampanya yürütmek istemiyorum. Youtube güzel bir reklam verirseniz, insanlar gelir manifestonuzu görür, beğenirse oy atar, begenmezse atmaz. Bütçem yok, kendi imkanlarımla. Şimdiden çok fazla gönüllüm var. Daha önce büyük siyasilerin kampanyalarını üstlenmiş beyaz yakalı arkadaşlarım var. Bu kampanyayı internet üzerinden yürütebileceğime inanıyorum açıkçası.
Ailem pek sıcak bakmıyor, eşim istemiyor. 'Sen milletvekili olursan yüzünü göremem' diyor. Bu başka ülkelerde oldu. Polonya'da rock ve rapçilerin kurduğu parti Meclis'e girdi. Sonra iktidar partisine yanaştılar ama başlangıçta pek öyle değildi. Çözdükleri bazı sorunlar da oldu. Ukrayna'da oldu. Son olarak belediye seçimlerinde youtuber trol bir aday oldu ve beşinci oy alan kişi oldu. Bence inanılmaz bir şey bu. Geleneksel insanlar beni sevmezler. Devlet çok yavaş, yetişemiyor. Şu anda TBMM sitesine girdiğiniz zaman cep telefona uygun bile değil. 2021'de olmaz. Bu sadece Türkiye'ye yönelik bir eleştiri değil.
Kılıçdaroğlu onun sinyalini daha önce yakmıştı. 'Artık emekli olup torunlarınızla inzivaya çekilin' demişti. Sanırım hesap sormak istemiyor. Çok doğru bulmuyorum ama siyasi olarak en doğrusu bu. Hesap sormayacakları anlamında gözüküyor bu. Piramidin en üstünden aşağı doğru tedirgin bir toplum var. Acaba bize de bulaşılır mı diye düşünülüyor. Siyasi olarak doğru hamle ama ben şahsi olarak onaylamıyorum.
Bir süredir gençlerle konuşamıyorum, çünkü yayın açamıyorum. Daha çok Twitter üzerinden konuşuyoruz. Daha çok yurtlarla ilgili problemleri var. Antalya'da yaşadığım için oradaki yurtlara gittim. Özellikle hafta sonları bir kahvaltı kuyruğu 1,5 saat sürüyor. Bununla ilgili bir protesto hareketim olacak. Kendi imkanlarımla kumanya dağıtacağım. Onların dertlerini dinleyeceğim, anlamaya çalışacağım. Twitch de internette canlı yayın yapabileceğiniz bir sosyal medya platformu.
Öncelikle bu twitchte para kazanma yöntemini açıklamak lazım. Aynen bahşiş verme gibi. O para twitche gider, komisyon payı çıkıldıktan sonra yayıncıya verilir. Sistem böyle işliyor. Twitch verilerine sızıldı. Bu noktada ortaya yayıncıların kazançları ortaya çıktı. Türk internet oyuncuları ile husumetli bir yayıncı var. Bir bakıyorlar adam 1 ayda 15 bin dolar kazanmış. Sonra inceleniyor. Çok az izlenip inanılmaz para kazanılıyor, bu nasıl oluyor? Sonra birtakım kişiler itiraf ediyor. Birileri geliyor 'biz sana para yollayacağız, sen komisyonunu aldıktan sonra geri kalan kısmını geri vereceksin'. Kripto paralarla gönderiliyor. Bunu yayarak twitchin de anlamasını engelliyor. Yüzlerce yayıncıya veriliyor ve fark edilmiyor. Yargıya intikal etmiş bir olay. Zaten polis de bilgime başvurdu. 3,5 saat ifade verdim.
Kara para aklama deyince geleneksel medyayı takip edenlerin hep böyle Yeşilçam suçluları falan gelir. Bu kişiler internet suçluları. Kafamızdaki geleneksel, kriminal portreye çok uymuyorlar, gençler. Suçu internette işliyor. Bazı insanların kredi kartı bilgileri çalınıyor. Bir sitenin verileri sızdırılıyor, binlerce kredi kartı bilgisi sızdırılıyor. Hacker, bunun bilgilerini cuzi miktarda çok kişiye satıyor ki, kartı kimin patlattığı belli olmuyor. Çok basit dolandırıcılar bu kart bilgileri ile bir sistem kuruyor. Genç ve teknolojiden anlayan insanlar bunlar. Asla nakite çeviremeyeceği paraları bu şekilde nakite çeviriyorlar.
Twitch bunu tespit edebilmeliydi bence. Demek ki başaramamışlar bu işi. Ülke sallandı, Meclis'e taşındı bu konu ama Twitch bize bir şey sormadı. Antalya'da konuştuğum siber güvenlik polisleri son derece konuya hakimlerdi. Anlattığım herşeyi anladılar. Derdimi anlatamayacağım diye çok korkuyordum ama öyle olmadı. Bütün korkularım gereksiz çıktı. Son derece anlayan ve dediklerimi kavrayan, cümlelerimi tamamlayan polisler vardı orada. Twitch'in duyarsızlığı ve sessizliği benim platforma olan güvenimi zedeledi. Başka canlı yayın platformları var.
Seçmenlere mesajım meşruiyet meselesini sorgulasınlar, milletvekillerinin ne iş yaptıklarını sorgulasınlar. Vatandaşlıklarını sorgulasınlar, vergilerin nereye gittiğini sorgulasınlar. Maaşlarının üzerinden ne kadar vergi verdiklerini sorsunlar. Genç arkadaşlarım markette alışverişten sonra aldıkları fişe ne kadar vergi verdiklerine baksınlar. Hangi belediye olduğu farketmez. Bizim paramızla bize yukarıdan bakılıyor. Bunun değişmesi lazım. Partizanlıkla, fanatiklikle, romantizmle hiçbir yere varamayız.Özellikle oy verdiğimiz tarafı sorgulamalıyız. Çünkü hakkımız büyük.