"Japonya'nın Johnny Depp"i: Medeniyet yükseldikçe eski kültürü kaybediyoruz

Japon oyuncu ve yönetmen Joe Odagiri, "Medeniyet yükseldikçe bir şeylerimizi kaybediyoruz. Belki bizim için yararlı ve kullanışlı şeyler ama eski kültürü, geleneksel şeyleri ve hayatlarımız için önemli şeyleri kaybediyoruz" dedi.

Japon oyuncu ve yönetmen Joe Odagiri, senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği ilk uzun metraj filminin, 150 yıl önce Batı kültürünün Japonya'ya gelişini merkeze aldığını belirterek, "Köyden şehre insan taşıyan bir kayıkçı var. Kayıkçı insanları taşırken oraya bir köprü yapılmaya başlıyor. Bu da köprü tamamlandıktan sonra kayıkçıya ihtiyaç kalmayacağı anlamına geliyor. Biliyorsunuz medeniyet yükseldikçe bir şeylerimizi kaybediyoruz." dedi.

Bugüne kadar rol aldığı onlarca film ve diziyle uluslararası bir hayran kitlesine sahip olan Odagiri, "Japonya'nın Johnny Depp"i olarak anılıyor.

Reklam
Reklam

Odagiri 2009'da "Looking for Cherry Blossoms" isimli orta metraj film için yönetmen koltuğuna otururken, yazıp yönettiği ilk uzun metraj filmi "They Say Nothing Stays the Same" ile bu yıl festivallere katılıyor.

56'ıncı Antalya Altın Portakal Film Festivali için Türkiye'ye gelen Odagiri, iyi bir film yapmanın hiç kolay olmadığını söyledi.

"Yönetmenlik oyunculuktan daha stresli"

Odagiri, Türkiye'de "Zaman Her Şeyi Siler" ismiyle gösterilen film hakkında şu bilgileri verdi:

Film 150 yıl önce Batı kültürünün Japonya'ya gelişini merkeze alıyor. Köyden şehre insan taşıyan bir kayıkçı var. Kayıkçı insanları taşırken oraya bir köprü yapılmaya başlıyor. Bu da köprü tamamlandıktan sonra kayıkçıya ihtiyaç kalmayacağı anlamına geliyor. O zamanlar çok fazla değişim olmuştu. Biliyorsunuz medeniyet yükseldikçe bir şeylerimizi kaybediyoruz. Belki bizim için yararlı ve kullanışlı şeyler ama eski kültürü, geleneksel şeyleri ve hayatlarımız için önemli şeyleri kaybediyoruz.

Joe Odagiri, çok çeşitli yönetmenlerin filmlerinde oynadığına işaret ederek, “Film yaparken zorlukları aşmak için işi olabildiğince basitleştirmeye ve karmaşıklaştırmamaya çalışıyorum. Hem yönetmenlik yaptım hem birçok filmde oynadım. Oyuncu sadece canlandırdığı karakteri düşünür ama yönetmen her şeyi düşünüp kontrol etmek zorunda. Bu yüzden yönetmenlik daha stresli ama yine de ilgi çekici." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam