Jeopolitik Riskler Artarak Sürüyor!

Doğu Akdeniz kaynaklı risklerimiz artarak sürüyor. Lütfen bu konuyu hafife almayın. Bir uzlaşma haberi çıkmadan riskin tehlikeli tırmanışlar yapabileceğini bilin diyorum.

Afrika ve Ortadoğu'da birçok ülkede düzeni bozulan başta Fransa olmak üzere, birçok batılı dostumuz(!) elinden geldiğince yakaladığı gerilim fırsatını kullanıp, Türkiye'yi batıdan ve AB'den dışlamak ve olası enerji kaynaklarına hakimiyetini engellemek için çalışıyor. Hoş zaten, bugüne kadar bir yerlerdeki savaşa, karışıklıklara asker göndermek söz konusu olduğu zaman NATO ve BM vasıtası ile askerleri ön planda kullanılan ülkemiz, iş batı ile ticari anlaşmalar, siyasi platformlar söz konusu olduğunda hep yok sayılmaya çalışıldı.

Reklam
Reklam

Neyse bu konuları zaten biliyorsunuz. Son olarak Fransa ve Yunanistan 10 Eylül'de savunma işbirliği anlaşması imzalama kararı aldılar. Kime karşı diye sormuyorum! Ortamı yakalamış olan Fransa, Yunanistan'a uçak dahil birçok silah satma imkanı yakaladı.

Oruç Reis'in sismik araştırmaları için ilan ettiği navtex ilanı uzatıldı. Bu konu artık net. Türkiye artık kendisine ait olan başta karasuları olmak üzere, altındaki münhasır alanlara da sahip çıkacak. Bunun için de her türlü askeri risk göze alınmış durumda.

İşte bu nedenle kesinlikle kredili işlemlerden uzak durulmalı diyorum. Teknik olarak 1.077 olarak dikkat çektiğim destek kırılacak olursa, teknik olarak omuz baş omuz denen bir satış formasyonu tetiklenir. Ara kademelerini destek-direnç tablosunda göreceğiniz alt destekler dahil, 1.033 seviyesine doğru satışların arttığını görebiliriz. Benzer OBO riskleri bankaların tekniklerinde de görülüyor. Lütfen tedbiri elden bırakmayınız.

İşte jeopolitik ortamda bunlar yaşanırken, GSYH'da ikinci çeyrekte % 9.9 daraldık. Kişi başına düşen milli gelirde 9 Bin Dolar seviyesinin altına indik. Ben bu rakamların göreceğimiz en kötü veriler olduğu görüşündeyim. Sonrasında bir savaş yaşamazsak, yılın son döneminde aynı sertlikte büyümeler görmeyi ve yılı başabaş ya da % 0.5 daralma-büyüme ile kapatmayı bekliyorum. Bu oranlar gelişmiş batı ülkeleri dahil, dünya ile kıyaslandığında oldukça iyi oranlardır.

Reklam
Reklam

Ama tekrar ediyorum; yılın kalan döneminde normal şartlarda sert büyümeler beklentim bir savaş hali hariç beklentilerimdir. Savaş tüm planlarımızı kökten değiştirebilecek bir risk olarak çok ciddi şekilde karşımızda duran büyük bir engeldir.

Belki bu ortamda hisselerin tekniklerinde gördüğümüz daha üst direnç hedefi beklentilerine takılmadan, aradaki makul karları da realizasyon için kullanmak doğru olabilir. Eğer iki ülkeden birinden bir silah patlayacak olursa, boyutunu şimdiden tahmin edemeyeceğimiz bir krizin içine düşebiliriz.

Kısacası hisse bazlı pozitif ayrışmalar sürecektir. Ama her fırsatta kar satışlarını yapıp, krediden uzak, hatta savaş riski geçene dek % 50 nakit durmak yine tedbirli bir davranış olabilir. BIST Dolar bazında kesinlikle iskontolu ama teknik ve jeopolitik riskleri artmış durumda. Nakit durarak belki fırsatlar kaçırabiliriz. Ama henüz fiyatlanmamış bir çatışma-savaş hali başlayacak olursa, o zaman çok sert değer kayıpları yaşanır. Böyle bir ortamda tümden değer kaybetmemek ve ortam yatışınca alım fırsatlarını kullanabilmek için, kenarda nakit tutmak doğru bir karar olabilir.

Reklam
Reklam

Hepinize sağlık ve bol kazanç diliyorum.

**

Saygılarımla

Aydın Eroğlu

Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @Stratejist**