Jeotermal ‘masum’ Değilmiş

Aydın İl Genel Meclisi Nisan ayı olağan toplantılarında jeotermal tesislerin çevreye ve insan sağlığı üzerine olan etkileri görüşüldü. Türkiye’nin en zengin jeotermal kaynaklarına sahip ili olan Aydın’da konu görüşülürken salonun boşalması tepki çekti.

Aydın İl Genel Meclisi Nisan ayı olağan toplantılarında İl Özel İdare Jeotermal Müdürlüğü’nün jeotermal tesislerindeki reenjeksiyon kontrollerini yeterince yapıp yapmadığı, yapılmıyor ise dışarıya akıtılan atık suyun tarım alanlarına ne gibi bir zarar verdiği ve tatlı su balıkçılığının durumdan ne kadar etkilendiğinin tespit edilmesi amacıyla Enerji, Doğal Kaynaklar, Sanayi ve Ticaret Komisyonu ile Tarım, Oran ve Hayvancılık Komisyonu tarafından hazırlanan ortak rapor görüşüldü.

Hazırlanan ortak rapor hakkında İl Genel Meclisi üyelerine bilgi veren Tarım, Oran ve Hayvancılık Komisyonu Başkanı Turan Türkmen, jeotermal sahaların en yoğun olarak bulunduğu Germencik ilçesinde incelemelerde bulunduklarını söyledi. Alangüllü’de doğal olarak yeryüzüne çıkan suların Hıdırbeyli Sulama Göledine ulaşması halinde suyun kirlenebileceğinin tespit edildiğini belirten Türkmen, “Termal suların toplanması için yapılan kanalların tahrip olduğunu gördük. Bazı bitkilerin jeotermal sularda yoğun olarak bulunan bor ve kükürde karşı hassas olduğu bilinmektedir. İlimizde polikültür bir ziraat yapıldığından hassasiyeti olan türler çoğalmaktadır. Termal tesislerinden her hangi bir dereye veya göle suyun verilmesi halinde su sıcaklığının 2-3 derece yükselebileceği ifade ediliyor. Sıcaklık değişimine son derece hassas olan bitli ve hayvan organizmalarının yavaş yavaş yok olabileceği, balık yumurtalarının gelişimine zarar verebileceği biliniyor. Ancak bugüne kadar jeotermal suyun birleşiminden kaynaklanan balık ölümlerine hiç rastlanılmadığını biliyoruz. Ayrıca dünyada tedavi amaçlı kullanılan balık türlerinin olduğu ve bunların da üretiminin jeotermal sulardan faydalanılarak yapılabildiği de bir gerçektir” dedi.

Jeotermal kaynakların deşarjı, sondaj çalışmaları veya kimyasal içerikli çamurların bertarafı sırasında kimyasalların yer altı sularına karışma ihtimalinin var olduğundan söz eden Türkmen, “Reenjeksiyonun yeterli olmadığı durumlarda çevredeki canlıların bundan zarar görebileceği belirtiliyor. Arıtma tesislerinde biriktirilen çamurun enerji yükü nedeniyle yakılarak sanayide kullanılması halinde toprak ve suyun yüzde 40-50 oranında daha az kirleneceği vurgulanıyor. Yenilenebilir bir kaynak olarak sınıflandırılan jeotermal, temiz enerji olarak bilinmesine rağmen doğru kullanılmadığında çevresel etkileriyle önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Jeotermal Enerji Santralleri, yaydığı gürültü ile çevresinde yaşayan insanların yaşam kalitesini düşürmektedir. Su, toprak ve havada oluşacak tüm olumsuzluklar doğrudan insan sağlığını etkileyeceğini için çok masum bir enerji olmayan jeotermal konusunda tüm kurumların sorumluluklarını hassasiyetle yapması gerekiyor. İleriki yıllarda telafisi olmayan sonuçlarla karşılaşmamak için jeotermal konusunda yapılacak çalışmalara destek sağlanmalı. Yapılacak denetimlerle tüm olumsuzlukların önüne geçebiliriz” şeklinde konuştu.

BAŞKAN BOŞ SALONA KONUŞTU

Tarım, Oran ve Hayvancılık Komisyonu Başkanı Turan Türkmen’in jeotermal kaynakların çevre ve insan sağlığı üzerine olan etkilerini ortaya koyan raporu okuduğu sırada İl Genel Meclisi salonu yavaş yavaş boşaldı. Türkiye’nin en zengin jeotermal kaynaklarına sahip ili olan Aydın’da hayati önem taşıyan konuya duyarsız kalan İl Genel Meclis üyelerinin birer ikişer salondan çıkması tepki çekti. Türkmen’in deredeyse boş salona okuduğu rapor, salonda kalan az sayıdaki üye tarafından oylandı. Yapılan oylamada rapor doğrultusunda jeotermal tesislerdeki denetimlerin sıklaştırılmasının uygun olacağına oy birliği ile karar verildi.