Kabartay-Balkar Cumhuriyeti

NALÇİK (İHA) - Rusya'nın Kuzey Kafkaslar'daki Kabartay-Balkar Cumhuriyeti Çeçenistan'a sadece 50 kilometre uzaklıkta ve 1 milyondan az vatandaşı var. Şimdiye kadar bölgedeki en huzurlu cumhuriyetlerden olan Kabartay-Balkar da, yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk ve etnik gerginlikler nedeniyle içten içe kaynıyor. Son siyasi değişiklikler ve militan oldukları söylenen kişilere karşı girişilen sert operasyonlar, sonunda istikrarı bozmuş görünüyor.

Kabartay-Balkar aslında Kuzey Kafkasların en az bilinen köşelerinden biri. Çeçenistan'a çok yakın olmasına karşın, Karadeniz ile Hazar Denizi arasında tam ortada yer alan bu küçük cumhuriyet yakın zamanlara kadar bölgenin diğer hemen tüm cumhuriyetlerini saran şiddetten büyük ölçüde kaçınmayı başardı.

Reklam
Reklam

Buna karşın bölgede her şeyin yolunda olduğunu söylemek de mümkün değil. Ekonomi, yüksek işsizlik, Rusya'dan gelecek yardım, sübvansiyonlara bağımlılık ve enerji ihtiyacı yüzünden ülke biriken büyük borçların sıkıntısıyla darboğazda. Cumhuriyette esasen 2 etnik grup yaşıyor. Çoğunluk Kabartayler ve azınlık Balkarlar.
Bölgede son zamanlarda faaliyet gösterdiği iddia edilen militanlara karşı bazı camilerin kapatılması da dahil atılan çok sert adımların halk arasında büyük öfkeye yol açtığı söyleniyor. Ayrıca bölgede istikrarı bozucu bazı siyasi değişiklikler de yaşandı. Kabardin Balkar Cumhuriyeti'nin başkanlığı eski Sovyet dönemi liderlerinden Valery Kokov'un elinden alınıp, Moskovalı bir işadamı olan Arsen Kanokov'a verildi. Bazı gözlemciler, yeni başkanın bu kadar büyük sosyal, ekonomik, siyasi ve etnik sorunlarla karşı karşıya olan bir cumhuriyeti yönetebilecek deneyime sahip olmadığını öne sürüyor.

Rusya hükümeti ise, bölgede istikrarın bozulmasından "radikal militanların sorumlu olduğunu" iddia ediyor. Fakat, Rusya Başkanı Putin'in bölgeye tayin ettiği özel temsilcisi Dimitri Kozak bile durumun gerçekte çok daha karmaşık olduğunu kabul ediyor. Kozak, bu yılın başlarında Putin için hazırladığı basına sızan raporunda, bölgedeki sosyal ve ekonomik koşullar iyileştirilmezse, yönetimlerin şeffaflaşmayacağını ve yolsuzluğun bu düzeyde devam etmesi halinde radikal grupların memnuniyetsiz gençliği saflarına çekmeye devam edeceğini savunmuştu.

Reklam
Reklam