Kabe fotoğrafının yere serilmesi davası başladı: 7 öğrencinin 3'er yıla kadar hapsi isteniyor

Boğaziçi Üniversitesi'nde Kabe fotoğrafının yere serilmesine ilişkin 2'si tutuklu 7 öğrencinin "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tüm sanıklar ve avukatları katıldı. Sanık yakınları ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel ile TİP milletvekili Barış Atay, bağımsız milletvekili Ahmet Şık ile çok sayıda basın mensubu da duruşmayı takip etti.

DERHAL BERAATLERİ TALEP EDİLDİ

Sanık avukatlarından Levent Pişkin, iddianamenin iadesini ve toplumda açık ve yakın tehlikenin olmadığı eylemin bu nedenle ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı ve suç unsurları oluşmadığından sanıkların derhal beraatlerini talep etti. Ancak mahkeme, iddianamenin kabul edilmiş olduğu gerekçesiyle talebi reddetti. Duruşmada iddianamenin okunmasının ardından sanık öğrencilerin ifadesinin alınmasına geçildi.

Reklam
Reklam

"SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUM"

Sanık Doğu Demirtaş savunmasında, "Rektörlük protestolarının ardından daha barışçıl bir amaçla sergi protestosu yapmak istedik. Söz konusu eser anonim bir eser. Hiçbir kişi ya da kesimi aşağılamak gibi bir amacım yok. Suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. LGBTİ+ üyeliği olup olmadığı sorulan sanık Demirtaş, "Yok, ama arkadaşlarım var" dedi. Hakimin resmi kimin astığını sorması üzerine "Resmi asan kişi güvenlik görevlisiydi" diye cevap verdi. Sanık Selahattin Uğuzeş ise sergide resim asılmasına yardım ettiğini, kendisinin de birçok resim astığını ancak hangi resmi astığını hatırlamadığını, herhangi bir örgütle bağlantısı olmadığını, halkın bir kesimini aşağılamak veya herhangi bir kişiyi kışkırtma gibi bir amacının da olmadığını belirtti. "LGBTİ+ bağlantın var mı" sorusuna sanık Uğuzeş, "Yok" diye yanıt verdi. Eserin yere sereni görüp görmediği sorusuna ise görmediği cevabını verdi. Selahattin Uğuzeş hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediğinin sorulması üzerine "Uygulanmasın" dedi.

Reklam
Reklam

"ESERİN YERDE SERGİLENMESİ KONUSUNDA HİÇBİR KASTIMIZ YOKTU"

Sanık Sena Nur Baş ise "İçinde bulunduğu durumu protesto etmek için sanat yolunu seçmiş bir grup öğrenciydik. Biz hepimiz genç ve deneyimsizdik. İlk kez sergi yaptık. Eserlerin yerde sergilenmesi konusunda hiçbir kastımız yoktu. Bu eserler çeşitli yollarla geldi. Bazısı çerçeveli geldi, bazısı başka türlü. Bu eserleri basketbol sahası çitlerine asmıştık. Daha sonra bu eserleri topladık. Herkes görsün, bir nefes alsın diye meydana yerleştirmeye başladık. Her yere koyalım dedim, yere de koyduk sadece bir eseri özellikle yere koyalım diye bir amacımız yoktu. Bize bununla ilgili hiçbir şey denmedi. İkinci akşam kaldırdık çok fazla eser vardı. Bu eserin kasti olarak asıldığını da düşünmüyorum. Eserin yere serilmesi birilerinin kalbini kırmış olabilir, biz bu konuda daha dikkatli olabilirdik. Bireysel olarak bana ait bir eser yoktu. Güvenliklere bir sorun olursa bana söyleyin dedim. Söz konusu eser çalındı dedim güvenliklere yardımcı olmalarını söyledim" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

HAKİM KABE RESMİNİ AÇARAK GÖSTERDİ

Hakimin, "Siz eserleri kaldırtmamışsınız?" sorusuna sanık Baş, "Kimse bana kaldır demedi, deseydi sergiyi yapan arkadaşlarla konuşurdum" diye cevap verdi. Daha sonra hakim, söz konusu Kabe resmini açarak sanığa göstererek "Bu muydu?" dedi. Sanık Baş ise "Evet " dedi. Sanık avukatlarının "Eserin çalındığı söyleniyordu, bulunmuş muydu?" sorusuna hakim, "Dosyada" diye cevap verdi.

BİR SANIĞIN EV HAPSİ KALDIRILDI

Hakkında ev hapsi şeklinde adli kontrol bulunan sanık Sena Nur Baş, "Bizim içimizde kötülük yoktu, biz de polisle çatışmaya tercih edebilirdik. Ama bu yolla kendimizi ifade etmek istedik. Yaklaşık bir aydır ayağımdaki kelepçeyle yaşıyorum. Bunun yüzünden taciz edildim. Bulunduğum evin kirasını ödeyemedim" dedi. Hakim, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediğini sorunca sanık Baş, "Hayır adaletin yerini bulmasını ve suçsuzluğumuzun kanıtlanmasını talep ederim" dedi. Avukatı da sanık Sena Nur Baş'ın adli kontrolünün kaldırılmasını talep etti. Mahkeme ara kararında, sanık Sena Nur Baş'ın ev hapsi şeklindeki adli kontrolünün kaldırılarak haftada bir gün imza şeklinde yükümlülükle değiştirilmesi yönünde karar verdi. Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.

Reklam
Reklam

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, olayla ilgili savcılıkça re'sen soruşturma başlatıldığı belirtildi. Olay gününe ait görüntülere göre, şüphelilerden Doğu Demirtaş ve Selahattin Uğuzeş'in Boğaziçi Üniversitesi kampus alanı içerisindeki sergi alanındaki bir panoya 29 Ocak 2021 tarihinde saat 12.45 sıralarında Kabe fotoğrafı üzerine Şahmeran tasviri ve dört bir yanında LGBTİ+ amblemi bulunan resmi astıkları belirtildi. Üniversitenin güvenlik görevlileri tarafından tutulan tutanağa göre resmin asılması üzerine şüphelilerin resmin dini simgeleri aşağılayıcı nitelikte olduğu yönünde uyarıldıkları, ancak şüpheliler Hazar Kolancalı ve Sena Nur Baş'ın bahse konu panonun kendi sorumluluklarında olduğunu, bir sorun olursa kendilerinin ilgileneceklerini beyan ettikleri ifade edildi. Grup içinde bazı öğrencilerin dini değerlere aykırı olduğu gerekçesiyle resmin kaldırılması gerektiğini belirttikleri, ancak şüphelilerin resmi kaldırmayacaklarını söyledikleri iddianamede yer aldı. Daha sonra şüpheliler Mahmutcan Bodrumlu, Eda Kalafat ve Rümeysa Özüyağlı'nın Boğaziçi Rektörlüğüne hitaben "Şahmeran figürü bulunan resim kaybolmuştur. Saat 17.00 itibariyle gerekli araştırmaların yapılmasını istiyoruz" şeklinde dilekçe düzenleyerek imzaladıkları anlatıldı. İddianamede, 7 şüphelinin "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan 1'er yıldan 3 'er yıla kadar hapisleri talep edildi. (DHA)

Reklam
Reklam