KONYA (AA) -Özel uçak "ANA" ile Ankara'ya getirilen 16 işçiden Mehmet Uzun (40), evine sağ salim ulaşmanın sevincini yaşıyor.
Yaşadıklarıyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan Uzun, Bağdat'taki stadyum inşaatında iş makinesi operatörü olarak çalıştığını, eylül ayının başında gece saat 02.00'ye doğru kaçırıldıklarını söyledi.
Bulundukları yerde sık sık ev değiştirdiklerini anlatan Uzun, "Kim tarafından kaçırıldığımızı merak ediyorduk. Sorularımıza 'Irak askeri kaçırıp sizi Hizbullah'a teslim etti' diye cevap aldık. Bunun dışında kimin kaçırdığını bilmiyoruz. Ancak Türkiye'nin Irak ve Suriye sınır kapılarının açılması için bizi kaçırdıklarını söylediler" dedi.
- "Türk bayrağını görünce sevinçten koşmaya başladık"
Uzun, kaçırıldıkları son gün gözleri bağlı şekilde araçlara bindirip uzun bir süre yol gittiklerini kaydetti. Kendileriyle görüştükleri kişilerin yüzleri maskeli olduğunu anlatan Uzun, şöyle devam etti:
"Bize 'evlerinize gittiğinizde sizi kim kaçırdı diye sorarlarsa, siz 'Rahmanlar' kaçırdı deyin' dediler. Bizi 28 gün sonra Bağdat'a yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta Basra'ya yakın bir yerde yol kenarına bıraktılar. 'Sizi 15 dakika sonra almaya gelecekler' dediler. Sabaha karşıydı, gün aydınlanmaya başlıyordu. Kimse gelmeyince endişelendik ve saklandık. Bir kişi yoldan geçen arabalara gözcülük yaptı. Bir cip durdu. İçinden sivil ama üzerinde askeri teçhizat bulunan biri indi. Yakasındaki Türk bayrağını görünce sevinçten koşmaya başladık. Bizi teslim almaya gelen Türk konsolosluğu görevlisini görünce heyecanlandık ve 'kurtulduk' dedik."
- Çocuklarına söyleyemedi
Mehmet Uzun'un eşi Nihal Uzun (39), eşinin kaçırılma haberini aldıktan sonra çocuklarına bir hafta hiçbir şey söyleyemediğini dile getirdi. Haberi aldıktan sonra çok korktuğunu ve çaresizlik içerisinde beklemeye devam ettiğini vurgulayan Uzun, "Bu sürede sürekli Dışişleri Bakanlığı ile telefon görüşmeleri yapıyorduk. Sağlıklı oldukları yönünde haberler geliyordu. Yaşadığını bilmek bizim için teselliydi. Sabaha karşı Dışişleri Bakanlığından aradılar ve eşimin serbest kaldığını söylediler. Ankara'ya yola çıktık. Kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan arayarak, geçmiş olsun dileklerini iletti" diye konuştu.