Son günlerde gazetelerde Kaddafi’nin Tansu Çiller’e aşık olduğu yolunda haberler yer alıyor. Bu haberleri okuyunca aklıma yıllar önce Kaddafi ile yaptığım röportaj ve Tansu Çiller’e benimle iletmek istediği not aklıma geldi...
Kaddafi ile ilk olarak 1983 yılında bir araya geldim. Zamanın en sevilen politikacılardan biri olan Turgut Özal, Trablus’a, Kaddafi’nin davetine gideceğini söylerken benim de gelmemi istedi. Dünya liderlerinin buluştuğu davette Kaddafi, Yaser Arafat ile röportaj yapmamı sağlamıştı. Ama Kaddafi benimle mülakat yapmayı kabul etmemişti. Yıllar sonra Patrik Bartholomeos ile Eylül 2003’te yaptığım Libya seyahati sırasında Kaddafi ile ikinci buluşmamı gerçekleştirdim. Uzun uğraşlar sonunda Kaddafi’nin çadırına girebildim. Çadırın etrafında altı askerden gözümü ayıramıyordum. Onlara yanımda götürdüğüm lokumları dağıttım.Saatler geçmeye başlayınca, Kaddafi’nin oturduğum kanepeye doğru yavaş yavaş geldiğini gördüm. İrkildim ve “Neler oluyor” dememe kalmadan kulağıma eğildi ve “Tansu Çiller nasıl? Onu görünce kendisine saygılarımı bildirmenizi rica ederim” dedi. Türkiye’ye döner dönmez Çiller’in ofisini aradım ve ulaşamadım. Aradan yıllar geçtikten sonra bir ay önce Esra Bereket’in daveti için Hindistan’a gittiğimde Çiller ile karşılaştım. Yıllardan beri görmediğim Tansu Çiller’e, Kaddafi’nin selamını ilettim. Gülümsedi...
**Nice yıllara Patrik Bartholomeos**
Patrik Bartholomeos ile ilk buluşmamız Patrikliği gazetelerde resmen yayınlanınca gerçekleşti. Tanıdıkça da saygı ve sevgim arttı. Patrik bir gün yakın bir arkadaşının gönderdiği kocaman gemiye bir grup Türk gazeteciyi davet etti. Bu gruba dost olarak katıldım. Ancak Yunan Adaları’ndan birini ziyaret ederken Patrik Bartholomeos’un onuruna Yunan bayrağı asıldı. İşte, o zaman kıyamet koptu. Grup ikiye ayrıldı. Nasıl sonuçlandığını söyleyemem. Belki bir gün, Patrik Bartholomeos’dan özür dilenince olanları anlatırım. Geçtiğimiz gün ise Patrik Bartholomeos’un sadece çok yakın 10 arkadaşının katıldığı doğum gününde Patrik’in kahkahaları hepimizinkini bastırdı. Bir de Patrik Bartholomeos’u Yunan olduğunu zannedenlere onun Gökçeada’nın Zeytinli Köyü’nde doğduğunu ve askerliğini Türk ordusunda yaptığını hatırlatalım. Yedi dili ana dili gibi bilen Patrik hiçbir zaman Türkiye’deki öğretmenlerinin elini öpmeyi unutmadı.
Vatan