Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Emrah Yılmaz katıldı. Duruşmaya müştekiler Senanur Damgacı ve annesi Nilgün Mihdiye Damgacı katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmaya korona virüs pandemisi nedeniyle izleyiciler ve basın mensupları alınmadı.
Sanık Emrah Yılmaz savunmasında, "Olay tarihinde işten dönüyordum. Ataşehir'e gidiyordum, ayakkabımı tamir etmesi için ayakkabıcıya gidiyordum. Kendisi aynı zaman bıçak bileyciliği işi de yapar. Ona hem ayakkabımı hem de bıçağımı bırakmıştım. Ayakkabımı almak istedim ancak henüz tamir etmediğini söyledi, bıçağımı aldım. Huzurevine geldim. Huzurevi durağında minibüse binecektim ancak hava yağışlıydı bende metroya binmeyi tercih ettim. Metroya bindiğimde maskesini takmadığını gördüm taksın diye uyardım. Ancak takmayacağını söyledi bende bir rahatsızlığı olduğunu düşünmedim. Keyfe keder takmadığını düşündüm. Benim annemin ciddi rahatsızlıkları vardır, kovid sabebi ile bütün işlerini ben hallederim, bu sebeple sağlığıma dikkat etmem gerekiyordu. Ben kadını uyarırken kaba konuşmuş olabilirim. Ancak kesinlikle küfür etmedim. Müşteki bana düzgün konuş şeklinde toplum içinde bağırdı. Karın boşluğuma bir tekme attı. Daha sonra vatandaşlar araya girdi. Annesi ile birlikte bana saldırdı. Olayın başlangıcında küfür etmedim. Ancak olayın sonuna doğru öfke kontrolümü kaybettim ve küfür ettim. Olayın müşteki ile alakası olmamasına rağmen bana ağır tepkiler gösterdi. Olayın sonunda ağır sözler hakaretler ettim. Öfkeme hakim olamadım" dedi.
Yılmaz, "Ama olayın başlangıcı bu şekilde değildi. Benim Nilgün'ü itme eylemin yoktur. Kesinlikle almış olduğu adli tıp raporunu kabul etmiyorum. Kayıtların incelenmesini istiyorum. Olay esnasında birçok insan üzerime geldi. Ben de ne olduğunu anlamadım. Müşteki Nilgün kendi kızını uyarmamıştır, direkt benim üzerime saldırmışlardır. Kamera kayıtlarının eksik olduğunu düşünüyorum. Kamera kayıtları benim haklı olduğum yönleri ispatlayacak. Olaya ilişkin görüntüler sosyal medyada yayıldığı için ben ve ailem zor duruma düştük. Metroda çalışan güvenlikler hakkında soruşturma açılmıştır. Güvenlikler görevinin gereğinin yerine getirmemiştir. Ben bu hususların incelenmesini istiyorum" diye konuştu.
Sanık savunmasının ardından Senanur Damgacı'ya söz verildi. Senanur Damgacı, "Ben şahsa tekme atmadım, küfür etmedim, hakarette bulunmadım. Annem keza hiçbir şey yapmadı. Tamamen mağduruz. Sosyal medya olmasaydı kanıtlarımız olmayacaktı. Delilimiz olduğu için mutluyuz. Sanıgın teyzesi sosyal medya üzerinden sürekli mesaj atıyor. Beni tehdit etmektedir, irtibat kurmaya çalışmaktadır" şeklinde konuştu. Senanur Damgacı annesi Nilgün Mihdiye Damgacı, "Hakaret veya darp etmedik. Biz sadece kendimizi müdafa etmeye çalıştık. İlk başta kızım şahsı uyardığında müdahale etmedim. Ancak kızımı yerde görünce mecburen ayağa kalkıp olaya müdahil oldum" ifadelerini kulandı.
Mahkeme, sanık Emrah Yılmaz tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ayrıca CD ve fotoğrafların bilirkişiye gönderilmesine raporlar geldikten sonra da akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını isteyerek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Duruşma sonunda açıklama yapan İstanbul Barosu Kadın Hakları Kadın Hakları Merkezi Başkan yardımcısı avukat Birsen Baştopaloğlu, "Sanık hala kendisine suç bulmamakta. Niye beni etkin şekilde aramadılar. Arasalardı ben bu suçu işlemeyecektim şeklinde savunma yaptı. Şiddet faillerinin geldiği son nokta budur asla kendilerinde suç bulmuyorlar. Mağduru suçluyorlar niye öyle maske taktı şeklinde savunma yapıyorlar, ya da niye beni devlet durdurmadı şeklinde savunma yapıyorlar. Etkin eylemler alınarak ve İstanbul Sözleşmesi uygulanarak kadınların yaşam haklarının güvence altına alınmasını istiyoruz. Sadece kınamakla olmaz sahip çıkılsın. Etkin cezalar verilsin. Verilen cezalarda da infaz hükümleri farklı uygulansın. Bu cezasızlık algısı ortadan kaldırılsın. Kendisine suç yüklemiyor sanık güvenlik görevlilerini suçluyor" dedi.
(DHA)