Kadıköy’ün En İyi 7 Dönercisi

Her ne kadar çok sık tükettiğimiz bir lezzet olsa da döner deyip geçmemek lazım; et seçiminden terbiyesine, kesiminden sunuma kadar uzanan meşakkatli bir iş. Üstelik tüm dünyada Türkiye mutfağı denilince akla gelen ilk şey de döner. Dünyada pek iyi temsil edilmese de bizler, iyi dönerin memleketindeyiz ve onun nerelerde olduğunu biliyoruz. Hadi gelin, Kadıköy'de iyi dönerin peşine düşelim...

Hem en yeni hem de en iyi döner durağınız: Ayık 24

Yaptığınız iş ne olursa olsun onu hakkıyla yaparsanız sizi her zaman anlayanlar çıkacaktır. Açılalı sadece birkaç ay olan Ayık 24, Erzincanlı iki ortak ve daha da önemlisi iki arkadaş tarafından hayata geçirilmiş. Mekan, Erzincan yaprak döneri, paça çeşitleri, sac kavurma ve içli köfte gibi lezzetler üzerine kurulu. Doğrusunu isterseniz kendi alanındaki diğer yerlerle kıyaslandığında hem lezzet hem de sağlıklı mutfak anlayışı bakımından açık ara ilerde görünüyor. Neden mi? Erzincan yaylalarında taze kekikle beslenen hayvanlar özenle seçiliyor ve özel araçlarla getirtiliyor. Bu neden mi önemli? Yediğiniz etin nereden geldiğini ve sağlıklı olduğunu biliyorsunuz da ondan. Getirilen etler, Erzincan usulü ile terbiyeleniyor ve incecik kesiliyor. Yani, muazzam bir döner ile karşı karşıyasınız. Ayık 24 neden mi farklı? Tüm paça çorbalarında gerçek et suyu kullanıyorlar, sac kavurmada yer alan süzme yoğurt bile Erzincan’dan temin ediliyor. Döner yanında sunulan acı ezme, salata, patates gibi atıştırmalıklar da gönül fethediyor. İş böyle olunca bir gelen tekrar geliyor ve lezzet büyüyor. Tatlı olarak fırın sütlaç ve bol fıstıklı bir katmer ile şenlenmek mümkün. Hem de bu enfes lezzetlere dilerseniz bir öğlen ya da akşam yemeğinde veya gece eğlencesinden sonra da ulaşabilirsiniz. Ayık 24’ün, kısa zamanda Kadıköy’ün en iyi döner ve çorba adresi olacağına eminiz. Önermesi bizden, denemesi sizden :)

Reklam
Reklam

Moda’nın sevileni: Kassab

Son yıllarda Moda sakininin sevdiği et restoranlarından biri olan Kassab, 2013 yılında hayata geçirilmiş. Bodrum ve Acıbadem’deki şubeleri dışında şimdilerde Üsküdar ve Maltepe’ye de yeni şubeler açılması planlanıyor. Mekanın menüsü oldukça geniş. Günün çorbasını sorarak öğrenmeniz gerekiyor. İçli köfteden patates tavaya, patlıcan dolmasından meze çeşitlerine kadar her damak tadına hitap eden lezzetler bulmak mümkün. Ana yemekleri ise köfte, döner ve ızgara üzerine kurulu. Pirzola, çöp şiş, gavurdağı salatası ve dondurmalı irmik helvasının özellikle beğenildiği Kassab, dönerini ise yanında pilav ve patates püresi ile sunuyor. Tabii olmazsa olmaz domates, biber ve lavaşı da var. Üstelik mekanın ziyaretçileri tarafından lavaşa tam not verilmiş. Alkollü içecek seçeneğinin bulunduğunu da belirtelim.


Dönere fast-food yorumu: Boa

Avrupa’da nereye giderseniz gidin döner için “Turkish fast-food” derler. Oralarda döner, yanında kızartılmış patates ile ketçap ve mayonez gibi soslarla gelir. İşte bu konseptin yerli versiyonu Kadıköy çarşısında Boa Döner tarafından temsil ediliyor. Önceleri küçük bir yerde hizmet veren Boa, aldıkları yoğun ilgi neticesinde daha büyük olan yeni şubesinde hizmet vermeye başlamış. İster tombik ekmekte, ister dürüm olarak ya da sandviç ekmeğinde et ya da tavuk döner bulabiliyorsunuz. Etlerin Biga’dan geldiğini öğrendiğimiz Boa’nın ayrıca Kartal’da dönerlerin dizildiği bir tesisi bulunuyor. Özellikle bardakta sundukları dereotlu cacık, döner yanında sunulan patates ve sosları ile seviliyor. Örneğin ballı hardallı et döner gibi farklı tatlar arayanlar için ideal bir mekan.

Reklam
Reklam

Bursa’dan gelen yüzyıllık efsane: Kebapçı İskender

1860’lı yıllara ve Bursa’ya uzanan bir öykü bu. Bugün iskender konusunda Kadıköy’ün damaklarda iz bırakan belki de tek adresi Kebapçı İskender. Kurucusu Mehmet Bey, iskender kebabın mucidi olarak biliniyor. Şimdilerde ailenin 4. kuşak torunları toplamda 14 şubeyle bu markanın lezzet mirasını yeni nesillere aktarıyor. Peki nedir Kebapçı İskender’in sırrı derseniz; yağsız koç etiyle yapılan dönerin odun ateşinde pişirilmesi diyoruz. İş sadece ette mi saklı? Elbette değil; kararında pide, iyi bir salça sos, kaliteli bir tereyağı ve yanına pek yakışan yoğurt da bu işin püf noktalarından. Bunların hepsi Kebapçı İskender’de yıllardır aynı titizlik ve lezzet ile yapılıyor. Eğer az biraz yeriniz kalırsa kemalpaşa tatlısına buyurun deriz. Ama ne olur iskenderin yanında kola değil ya ayran ya da mekanın özel üzüm şırasından içiniz.


Mütevazi bir köşe: Korkmaz Büfe

Moda Caddesi üzerinde dostane mavi-yeşil dış cephesiyle karşılıyor Korkmaz Büfe. Sıradanlığın güzelliğine inananlardansanız işte burası öyle bir yer. 3-4 masanın anca sığdığı küçücük bir mekandan bahsediyoruz. Bilenler biliyor zaten; Korkmaz Büfe, bir deneyenin müdavimi olduğu döneriyle kendine özgü bir kitle oluşturmuş durumda. Moda’nın kendine münhasır belki biraz da pahalı yeme-içme dünyası yanında mütevazi duruşuyla gönüllere taht kuruyor Korkmaz Büfe. Çıtır ekmek arasındaki döner, domates, patates, biber ve turşu ile servis ediliyor. Biberleri genellikle acı oluyor. Fiyatları uygun, lezzeti iyi. Moda’ya giderken sağda, dönerken solda : ) - - - - - -

Reklam
Reklam

Farklı bir döner deneyimi: Frango

Kısa sürede 7 şube ile İstanbullu döner severlere hizmet vermeyi başaran Frango, öğrencilik döneminde “Work and Travel” isimli çalışma ve seyahat programıyla Amerika’ya giden gençlerin yaratıcı fikirlerinden doğmuş. O yıllarda Amerika’da sürekli restoranlarda çalışan bu öğrenciler, gittikleri her ülkenin mutfağını da böylece keşfetmişler. Gel zaman git zaman, öğrencilik yılları geride kalıp da çalışma yaşamı başlamış. Bir süre sonra ise cesaretli bir atılım ile profesyonel çalışma hayatını bırakıp döner işine girmişler. Dünyanın dört bir yanında gezdikleri, gördükleri tatları döner ile birleştirerek sunmayı hedefliyorlar ve “döner sosla yenir” diyorlar. Sahiden de enteresan tatlar denemişler. Antakya usulü domatesli baharatlının mı tadına bakalım yoksa, dereotlu cacık soslunun mu? Humus ve tahinli piyaz sevenleri de unutmamışlar, onu da dönere yakıştırmışlar. Körili ya da sarımsaklı çeşitler de mevcut. Farklı bir döner deneyimi arayanların seveceği bir mekan.

Reklam
Reklam

Üsküdar’da başlayan bir serüven: Kasap Döner

1946 yılında kasap Ahmet Sarıtaş’ın Üsküdar’da başlattığı serüven bugün; İstanbul, İzmir, Ankara, Kıbrıs ve Azerbaycan olmak üzere toplam 37 noktada sürdürülüyor. Son yıllarda hızlı bir büyüme gösteren marka, 3. kuşak aile üyeleri tarafından yönetiliyor. Çok şubeleşmesine rağmen Kasap Döner’in lezzeti ve konseptinde bir standart yaratarak kendine ait bir kitle oluşturduğu söylenilebilir. Peki döneri nasıl derseniz? Süt danasından yapılan döner, özel olarak tasarlanmış tandırlarda misafirlerin gözü önünde taze olarak pişirilen lavaşlarla sunuluyor. Dönerin yanında servis edilen patates kızartması, mercimek çorbası yanı sıra; tatlı olarak ise fırın sütlaç ve triliçe gibi lezzetler de bulmak mümkün.