"Kadın erkek ilişkilerinde adalet vazgeçilmez bir prensiptir"

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Martı: - "Kadın erkek günlük hayat içerisinde iç içe ve her an beraberiz. Her an dengeli ve sağlıklı ilişkiler yürütmek zorundayız. Hiçbir zaman aklımızdan çıkartmayalım ki, İslam'ın bakışında kadın ve erkek birbirinin düşmanı değildir. Güç yarıştıran, birbirinden rol çalan iki ayrı varlık değildir" - "Eğer insanı doğru anlamak istiyorsanız, eğer bir insana doğru şekilde ulaşmak istiyorsanız, bir insana iyiyi ve güzeli öğretmek itiyorsanız onunla sağlıklı bir iletişim kurmak istiyorsanız, onun nasıl bir toplumda büyüdüğünü bilmek zorundasınız"

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, "Bizim için en önemli şey adalettir ve adaletli olmaktır. Kadın erkek günlük hayat içerisinde iç içe ve her an beraberiz. Her an dengeli ve sağlıklı ilişkiler yürütmek zorundayız. Hiçbir zaman aklımızdan çıkartmayalım ki, İslam'ın bakışında kadın ve erkek birbirinin düşmanı değildir." dedi.

Düzce Üniversitesi (DÜ) İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen "Dini Referanslar Eşliğinde Toplumsal Cinsiyet Adaleti" konulu konferansa katılan Martı, burada yaptığı konuşmada, toplumsal cinsiyet olgusunun izlerinin geçmişe kadar sürülebildiğini ve yaradılışa kadar uzadığını söyledi.

Reklam
Reklam

İki farklı cinsin yeryüzündeki macerasının, Allah'ın bir erkek bir de kadını yaratmasının ardından başladığını vurgulayan Martı, şunları kaydetti:

"Yaratılıştan itibaren toplumlar kadın olmayı ve erkek olmayı birbirlerine öğreterek devam etmişlerdir. Aslında her toplum bir kız ve oğlan çocuğunu zamanla farklı niteliklere sahip olan, çeşitli davranış modelleri geliştiren, rollerini üstlenen, sorumluluklarını bilen, hakları ve beklentileri değişik olan, bir erkek ve kadına dönüştürür. Her toplumda kız olarak ve erkek olarak doğmak aynı sonuçları vermez."

- "İnsanın nasıl bir toplumda büyüdüğünü bilmek zorundasınız"

Martı, aslında cinsiyetlerin aynı olduğunu ama bir kadının doğu veya batı ülkesinde yetiştiriliş tarzının farklılaştığına dikkati çekerek, "Aynı şekilde bir erkek çocuğunun İslam ülkesinde dünyaya gelmesi ile İslam ülkesi olmayan bir toplumda dünyaya gelmesi arasında büyük fark vardır. Büyüdüğü toplum ona nasıl iyi bir erkek ya da kadın olacağını öğretir." diye konuştu.

İnsan ilk doğduğu anda nasıl yaşayacağını içinde bulunduğu kültür ve inancın kotlarına göre öğrendiğini anlatan Martı, "Toplumun insana cinsiyetlerinin kodlarını öğretmesine toplumsal cinsiyet diyoruz. Uygun, yakışan ve meşru davranışları insana toplum öğretir. Kendisini ve karşı cinsi nasıl algılayacağını toplum öğretir. Kayıp ve kazanımlar toplum öğretir. Çarşı pazarda ne kadar dolaşacağımı ve ne kadar eğitim alacağımı bana toplum empoze eder. Toplumsal hayata ne anlamda katılmam gerektiğini yine toplum öğretir." ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Martı, onun için toplumsal cinsiyetin, kadın ve erkek üzerinde ilişkiyi düzenlemek için kurulan bir kavram olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Eğer insanı doğru anlamak istiyorsanız, eğer bir insan doğru şekilde ulaşmak istiyorsanız, bir insan iyiyi ve güzeli öğretmek itiyorsanız onunla sağlıklı bir iletişim kurmak istiyorsanız, onun nasıl bir toplumda büyüdüğünü bilmek zorundasınız. Çünkü onun içinde yetiştiği toplum, onun zihin dünyasını, onun cinsiyet rolleri inşa etti."

- "Kadın erkek ilişkilerinde adalet vazgeçilmez bir prensiptir"

Toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin birtakım yasaların olduğunu anımsatan Martı, "İnsanların kadın ve erkek arasındaki dengeyi ihlal eden ve kadının yaşamsal haklarını engelleyen birtakım adımları olunca, kanun buna 'dur' demek için birtakım yasalar çıkarır. İslam da aynı şekilde kadının haklarını korumak için, kadın ve erkek arasında farkı teşhis edebilmek için birtakım yasalar getirmiştir. Bu kurallar bazen hukuki olur, bazen de ahlaki olur. Ama hem hukuk hem de ahlak hepimizi bağlayarak, kadın ve erkek arasında dengeli ve adaletli bir hayatı sağlamak için vardır." değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Martı, Müslümanlar için kadın erkek ilişkilerindeki adalet konusu vazgeçilmez bir prensip olduğunun altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yüce Rabbimiz adalet konusunda adil olmayanlardan bir gün hesap soracağını söylüyor. Bu yüzden bizim için en önemli şey adalettir ve adaletli olmaktır. Kadın erkek günlük hayat içerisinde iç içe ve her an beraberiz. Her an dengeli ve sağlıklı ilişkiler yürütmek zorundayız. Hiçbir zaman aklımızdan çıkartmayalım ki, İslam'ın bakışında kadın ve erkek birbirinin düşmanı değildir. Güç yarıştıran, birbirinden rol çalan iki ayrı varlık değildir.

Kuran-ı Kerim'in ifadesi çok açık, 'Mümin erkek ve kadınlar birbirlerinin velisidir.' Veli demek dost, birbirini koruyan ve destek olan, birbirinin hayatını kolaylaştıran demek. Mümin erkek ve kadın karşılıklı bundan sorumlu olduğuna göre, bizim cinsiyet dediğimiz gerçekliği düşmanlık üzerinden okumamız doğru değil."

Konferansa, Düzce Valisi Zülkif Dağlı, DÜ Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, protokol üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: