Kadına karşı şiddet tüm dünyada sorun

BERLİN (İHA) - Kadına karşı şiddet, günümüzde sadece geri kalmış toplumlarda görülen bir sorun değil. Avrupa'dan Asya'ya kadınlar cinsel ya da fiziksel şiddete maruz kalıyor.

Küreselleşme çağında cinsiyet ayrımı ve kadına karşı şiddetin hala varlığını sürdürdüğünü görmek için Avrupa'ya bakmak yeterli. Neoliberal pazar anlayışı, yaşlıların ve çocukların bakımını, bireylerin kişisel sorunu ve devlete bir yük olarak görüyor. Cinsiyetler arasında daha fazla demokrasi sağlanması talebi de öyle. Bu konuda kadınların kendi başlarına mücadele etmesi bekleniyor. Yeni pazar anlayışını benimseyen ülkelerde toplumsal normların çözüldüğü ya da değiştiğine tanık oluyoruz. Bu süreçte kadınlara karşı şiddet de artış gösteriyor.

Reklam
Reklam

Bu konuya örnek olarak da Doğu Avrupa gösteriliyor. Eski Doğu Bloku ülkelerinden ya da bu ülkeleri transit bölge olarak kullanarak daha çok kadın, Batı ülkelerine pazarlanıyor. Batı Avrupa'da durum iç açıcı değil. Federal Almanya Hükümeti'nin yaptırdığı bir araştırma, ülkede her 3 kadından birinin aile içi fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor.

Asya'nın güneyinde, özellikle de Tayland'da, çocuk ve kadınlar, kendi ülkelerinde, turistlere pazarlanıyor. Malezyalı, Filipinli ve Endonezyalı genç kadınlar ise, başka ülkelere hizmetçi olarak gönderiliyor. Bu kadınlar, insanlık dışı koşullarda köle gibi çalıştırılıyor. Irak, Afganistan ya da Balkanlar ve Afrika gibi gibi savaş ve kriz bölgelerinde kadınların sırtına ek bir yük biniyor. Eşleri savaşta yaralanan, ölen ya da esir alınan kadınlar bir yandan hayatta kalmaya çalışırken, diğer yandan da diğer aile bireylerini yokluk içinde beslemeye çalışıyor. Bu bölgelerde kadına karşı cinsel şiddet bir savaş stratejisi olarak kullanılıyor. Cinsel şiddet bu anlamda kız çocuklarında, kadınlarda, ailelerinde ve toplumda etkisi uzun yıllar sürecek derin yaralar açıyor. Konunun tabu haline getirilmesi ise travramın kuşaklar boyunca sürmesine neden oluyor.

Reklam
Reklam

Kadına karşı şiddet sadece bireysel ve ailevi bir sorun değil. Dünya genelindeki değişim sürecinin bir parçası. Sorunun nedenlerinin araştırılması, ortaya dökülmesi ve çözümlenmesi gerekiyor. Çünkü kadınların ezilmesi ve kaybetmesi, tüm toplumun kaybetmesi demek.