İZMİR (İHA) - Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (EKAM) Müdürü Prof. Dr. Nurselen Toygar, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde devletin birtakım önlemler alması gerektiğini belirterek, "Kadınları şiddetten korumak için çalışan sivil toplum örgütleriyle işbirliğine gidilmeli, şiddet konusunda cezasızlığı kolaylaştıran tüm yasa ve uygulamalar kaldırılmalıdır" dedi.
25 Kasım Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (EKAM) ve İzmir Kadın Kuruluşları işbirliğiyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi Başkanı Engin Demir, günümüzde dünyada ve Türkiye'de kadınların yaşamın pek çok alanında şiddete maruz kaldığını söyledi. EKAM konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Demir, yaygın bir biçimde süren cinsiyet ayrımcılığının şiddet ortamı yarattığını belirterek, "Gelenekler ve namus adına işlenen cinayetlere kadınlar kurban edilmekte, aile içi şiddetin boyutları her geçen gün artmaktadır. Kadınlar gündelik yaşam içinde şiddete uğramakta ve ne yazık ki şiddete karşı sessiz kalmaktadırlar" dedi.
Kadınların şiddet konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini açıklayan EKAM Müdürü Prof. Dr. Nurselen Toygar ise, "Türkiye'de aile mensuplarının kadınlara uyguladığı şiddet, dayak, cinsel şiddet ve cinayetlere kadar geniş bir yelpaze içinde yer almaktadır. Pek çok şiddet eylemi, töre cinayetleri, küçük yaşta evlilik, berdel ve beşik kertmesi de dahil zorla evlendirme gibi geleneksel uygulamalardan kaynaklanmaktadır. İntihar etmiş gibi görünen bazı kadınlar, aslında aile mensupları tarafından öldürülmüş ya da intihar etmeye mecbur bırakılmıştır" diye konuştu.
Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün yaptığı bir çalışmaya göre, Türkiye'de erkeklerin yüzde 40'ının kadın ve kızları şiddetle disipline etmeye inandığını söyleyen Prof. Dr. Toygar, "Ankara'da gerçekleştirilen bir başka araştırmaya göre, kadınların yüzde 64'ü kocalarından, yüzde 12'si ayrıldıkları kocalarından, yüzde 8'i birlikte yaşadığı erkeklerden ve yüzde 2'si de kocalarının ailesinden şiddet görmektedir. Yüzde 60'ı kocalarının kendilerine tecavüz ettiğini söylemiştir. Güneydoğu Bölgesi'nde 599 kadın üzerinde yapılan bir araştırma, yüzde 57'sinin fiziksel şiddete maruz kaldığını göstermiştir" şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde devletin birtakım önlemler alması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Toygar, "Kadınları şiddetten korumak için çalışan sivil toplum örgütleriyle işbirliğine gidilmeli, şiddet konusunda cezasızlığı kolaylaştıran tüm yasa ve uygulamalar kaldırılmalıdır" dedi. Kadına yönelik şiddetin çok eski dönemlerden bu yana devam ettiğini açıklayan Devlet eski Bakanı Işılay Saygın, "Doğuda ne yazık ki kadınlar kocalarından şiddet görse bile bunu hak ettiğini düşünmekte. 'Kocamdır, döver de sever de' şeklinde bir anlayışa sahip olmaktalar" diye konuştu.
Türk geleneksel aile yapısının giderek yok olduğunu vurgulayan Saygın, "Örf ve adetlerimizi yeniden hatırlamamız gerekiyor. Bu konuda aile büyüklerine büyük iş düşüyor" dedi. Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması konusunda yasal düzenlemelerin yapıldığını kaydeden İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Yıldız Berger, "Ancak ne yazık ki uygulamada bunun örneklerini pek göremiyoruz. Birçok yasal düzenleme yalnızca kağıt üzerinde kalıyor" diyerek, yasaların uygulamada yetersiz kaldığını ifade etti.
Toplantı sonunda EKAM Müdürü Prof. Dr. Nurselen Toygar, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda verdiği destekten ötürü Işılay Saygın'a beyaz kurdele taktı.