Kadının sağlığıyla ilgili kararı da erkekler veriyor

MARDİN (İHA) - Bölgede yapılan bir araştırma sonucunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan kadınların sağlık sorunlarının sosyokültürel yapı, eğitim yetersizliği, ekonomik problemlerle sağlık hizmetlerinin yaygınlığının yetersizliğinden kaynaklandığı belirtildi.

Mardin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uz. Dr. Adem Özden, bölgedeki kadın sağlığı üzerine yaptığı araştırmalara göre; kırsalda sosyokültürel yapı olarak "erkek egemen" toplumun hakim olduğunu, sorunların da bundan kaynaklandığını söyledi. Bölgede genelde kadınların ekonomik bağımsızlıkları olmadığı gibi, hayatlarıyla ilgili kararlarda da söz sahibi olmadıklarına dikkat çeken Dr. Özden, kadınların sağlıkla ilgili sorunları olmasına rağmen, genellikle evlenene kadar babalar ve erkek kardeşlerin, evlendikten sonra ise kocaların yaşamla ve dolayısıyla sağlıkla ilgili kararları verdiklerini ifade etti.

Reklam
Reklam

Bölgede akraba evliliklerinin halen sık görüldüğünü kaydeden Dr. Özden, "Akraba evliliğine bağlı olarak kalıtsal hastalıklar ve gebelik kaybı diğer bölgelere göre daha yüksek seyretmektedir. Ayrıca bölgede halen 'çok çocuk' sahibi olmak, sosyal ve ekonomik bir güç olarak kabul edilmektedir. Ailelerin beklentide oldukları çocuk sayısı, batı bölgelerine göre daha yüksektir. Bu çerçevede doğurganlık hızı artmakta, iki gebelik arası süre kısalmakta ve 35 yaş üzeri gebelikler artmaktadır" dedi.

Genç kızların küçük yaşlarda evlendirilmelerine bağlı olarak 'adolesan' gebelik oranlarının bölgede diğer bölgelere oranla daha yüksek olduğunu ifade eden Dr. Özden, "Adolesan, gebeliklere bağlı olarak gebelik gestozlarına (gebelik zehirlenmelerine), erken doğumlara, düşük doğum ağırlıklı bebek doğumlarına ve sezaryen doğumlara daha sık rastlanmaktadır. Erken yaşta evlilikler nedeniyle fiziksel, hormonal ve ruhsal gelişimini tamamlamamış genç kızların evliliğine sık rastlanmaktadır. Bu genç kadınlar, sağlık kuruluşlarına kısırlık yakınmasıyla başvurmaktadır. Genç evli kadınlar, hemen gebe kalmadıkları için toplumsal baskıya maruz kalmakta, dolayısıyla bu bayanlarda psikolojik sıkıntılar meydana gelebilmektedir" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Çocuk olmaması sorununun bölgede büyük sosyal problemlere yol açtığını söyleyen Dr. Özden, "Erkekler bu konuda çekinik davranmakta, hekime çok zor başvurmaktadır. Özellikle kırsalda kısırlık, sadece bayandan kaynaklanan bir problem gibi algılanmaktadır. Dolayısıyla, yeterli araştırma ve tedaviler yapılmadan evlilikler bu nedenle bozulabilmekte veya erkekler çok eşli evliliği tercih edebilmektedir. Bu korkular genç bayanları, şayet maddi imkanlar yeterliyse, gereksiz yere 'yardımcı üreme tekniklerine' ve 'tüp bebek' yapmaya itmektedir" diye konuştu.

Bölgede eğitim seviyesinin yetersiz olması ve okur yazarlık oranın düşük olmasının da sağlıklı yaşam bilincinin yetersiz olmasına yol açtığını kaydeden Dr. Özden, bu konuda yaşanan sıkıntıları şöyle anlattı:

"Kadınların, insan sağlığı ve özellikle koruyucu sağlık hizmetleri hakkında yeterli bilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu hizmetlerden yararlanmak isteyen kadın sayısı da az olmaktadır. Bu eksik, özellikle aile planlaması ve gebelikten korunma yöntemlerinin kullanımı konusunda belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Çocuk istemeyen kadınların oranı, modern bir doğum kontrol yöntemi kullanan kadınların oranından çok daha fazladır. Ayrıca, modern korunma yöntemleri hakkındaki yanlış inanışlar (kanser ya da kısırlık yapar, kilo aldırır, baş ağrısı yapar vb.) bu yöntemlerin yaygınlaşmasını engellemektedir."

Reklam
Reklam

Gebelik esnasında takip ve "sağlık personeli gözetiminde doğum yapma" bilincinin kırsalda yetersiz olması ve kırsal alanlarda yeteri derecede sağlık hizmeti sunulamaması, özellikle köylerde gebelik takibinin olmaması nedeniyle ağır gebelik yaşandığını belirten Dr. Özden, aynı şekilde evde sağlık personeli eşliğinde olmayan komplike doğumların ve doğum sonrası kanamalarının sağlık kuruluşlarına gecikmiş olarak ulaştırılmasının sık gözlenen bir durum olduğunu ve gebelik döneminde takiple ve doğum esnasında zamanında etkin bir müdahaleyle önlenebilecek anne ölümlerinin yaşandığını kaydetti.

Yaptığı araştırma sonucunda, birçok sebebe bağlı olarak toplum sağlığı ve bu kapsamda kadın sağlığıyla ilgili problemlerin bölgemizde yaygın olarak izlendiğini dile getiren Dr. Özden, "En büyük sıkıntı, eğitimsizlik olarak karşımıza çıkıyor. Eğitim seviyesinin yükselmesiyle beraber sağlıklı yaşam bilinci ve sağlık hizmetlerine ulaşma isteği de artacak ve bu da diğer nedenlerin daha kolay ortadan kalkmasını sağlayacaktır" diyerek, bu konuda sağlıkçılar başta olmak üzere toplumun her kesimine büyük görevler düştüğünü sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam