Kadınlar dikkat! Çikolata kisti tehlike saçıyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Polat Dursun, normal kramplardan daha şiddetli ağrılı adet gören gören kadınları çikolata kistine karşı uyararak "Endometriozis, halk arasındaki tabiri ile çikolata kisti, rahim içindeki her ay adet olmayı sağlayan tabakanın rahim dışına yerleşmesi ve çoğalması ile karakterize bir hastalıktır. Neden oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte adet kanamasının döllenmenin olduğu tüpler yoluyla karın içine yayılması en çok kabul gören teoridir" dedi.

Kistlerin yumurtalıklarda büyüdüklerinde endometrioma olarak isimlendirildiğini ifade eden Prof.Dr. Dursun, "Kistin içeriği tamamen çikolataya benzediği için çikolata kisti olarak da isimlendirilir. Endometriosisin en yaygın belirtileri; adet dönemi öncesi ve sırasında ağrı (genellikle normal kramplardan daha şiddetli), cinsel birliktelik sırasında veya sonrasında ağrı, kısırlık, aşırı veya düzensiz kanamadır. Diğer semptomlar; yorgunluk, ağrılı barsak hareketleri, periyotlar halinde alt karın ağrısı, ishal ve/veya kabızlık ve diğer barsak bozukluklarıdır. Bazı endometriozisli kadınların hiçbir semptomu yoktur. Endometriozisli kadınların yüzde 30-40’ında kısırlık görülür ve hastalığın ilerlemesine bağlı olarak ortaya çıkar. Hastalarda kronik kasık ağrısı olması, adetleri sancılı olması, çocuk sahibi olmada zorluk (kısırlık) ve bazen de dışkılamada ve idrar yapmada sorunlara yol açabilen kronik bir hastalıktır. Gerçek tanısı ameliyatla konduğu için sağlıklı görünen kadınlardaki sıklığı tam bilinmemektedir. Fakat yüzde 2-15 arasında görüldüğü tahmin edilmektedir. Gebe kalamama nedeniyle araştırılan hastalarda yüzde 5-50 sıklıkta bildirilirken, endometriozis şikayetleri olarak bilinen ağrılı adet görme, kronik kasık ağrısı ve ağrılı cinsel ilişkisi olan kadınlarda (dismenore-disparonia-kronik pelvik ağrı) yüzde 70’ler oranında görülmektedir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Polat Dursun, kadınların şikayetler üzerine dikkat etmeleri gerektiğini ve jinekolojik muayeneye gitmelerini gerektiğini belirterek ortaya çıkan şikayetleri şöyle sıraladı:

"Ağrılı adet görme (Dismenore), kronik kasık ağrısı (Kronik pelvik ağrı), ilişkide ağrı olması (Disparaniya), ağrılı dışkılama (Tenesmus), gebe kalamama, adet düzensizliği, kabızlık, adet dönemlerinde burun kanaması, sık idrara çıkma, uzak organ tutulumları: makatdan kanama (barsak tutulursa), nefes darlığı (akciğerde yerleşirse)"

"RİSK FAKTÖRLERİNİN BAŞINDA YAŞ GELİYOR"

Endometriozis gelişimi için risk faktörlerinin olduğunu belirten Prof. Dr. Dursun bu faktörlerin başında yaşın geldiğine dikkat çekerek, "Üreme yaşındaki kadınlarda görülür, beyaz ırkta daha sık görülür. Adetlerin sık ve yoğun olması, uzun sürmesi ve ağrılı olması belirtisi olabilir. Gebelik endometriozis hastalığının görülme sıklığını azaltmaktadır. Birinci ve ikinci derece akrabalarda endometriozisi olanlarda görülme sıklığı artmaktadır. Aşırı alkol tüketimi, yağlı yiyeceklerle beslenme, fazla kahve ve kafein içeren içecekler neden olabilir. Zayıf ve uzun boylularda sık görülür. Çevresel kirlilik ve toksinler de oluşmasında etkilidir" dedi.

Reklam
Reklam

Endometriozis tedavisinde uygulanacak yönteme temel olarak hastanın şikayetlerine, yaşına, kistin büyüklüğüne, özelliklerine ve hastanın gebelik isteyip istememesine göre karar verildiğini belirten Prof. Dr. Dursun, "Tedavide ilaçlar ve gerektiğinde de cerrahi yöntemler kullanılabilir. Endometriozis ameliyatları çok zor ve dikkatli yapılması gereken ameliyatlardır. Bazen endometriozis ameliyatı kanser ameliyatlarından bile daha zor olabilir. Bu ameliyatı yapacak jinekoloğun bu konuda uzmanlaşmış olması çok önemlidir. Çünkü endometriozis kalın bağırsak, idrar yolları ve idrar kesesini tutabilir ve ameliyatı yapacak cerrahın bu organlarla ilgili müdahaleleri yapabilecek cerrahi tecrübeye sahip olması gereklidir. Bekar veya çocuğu olmayan hastalarda ameliyat kararı çok dikkatli verilmelidir. Ameliyat gerektiren endometriozis hastalarında ameliyatın laparoskopik olarak yapılması çok önemli ve hasta için avantajlıdır" açıklamalarında bulundu.

"ÇİKOLATA KİSTLERİNİN TEKRARLAMA RİSKİ YÜZDE 20-40 ARASINDA"

Çikolata kistlerinin tekrarlama riskinin yüzde 20-40 arasında olduğunu ve hastayı ameliyat sonrası yakın takip etmek gerektiğini dile getiren Dr. Dursun, "Tekrarlama olmasın diye ameliyat sonrası hormon ilaçları verilir ve hasta istiyorsa gebelik önerilir. Çünkü gebelikte artan hormonlar kistin küçülmesini sağlar ve tekrarlamayı azaltır. Kasık ağrısı, adet sancısı ve ilişkide ağrısı olan kadınların mutlaka endometriozis olup olmadığını anlamak için ayrıntılı bir jinekolojik muayene olması gereklidir" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

İHA

Anahtar Kelimeler: