"Kadınların boks hakemliği yapabileceğini kanıtladım"

Profesyonel maç yöneten Türkiye'nin ilk kadın boks hakemi Aynur Ülger Kaya, dünya şampiyonu Muhammet Ali Clay'ın maçlarını izleyerek başlayan boks tutkusunu ve ringlere çıkış öyküsünü anlattı - Aynur Ülger Kaya: - "Ringe çıkıp maç yöneten Türkiye'nin ilk bayan boks hakemiyim. Boksun tüm tekniklerini biliyorum. Boksör olsam şampiyon olurdum ve o gücü kendimde hissediyorum. Hakem olmayı kadınlar adına farkındalık yaratmak için tercih ettim. İlk bayan boks hakemi olmam vesilesiyle 'seçimimiz doğru mu' diye düşünenler oldu. Bir süre bana maç vermediler. Daha sonra onlar da ikna oldu düzeldi. Şimdiye kadar da sayısız maç yönettim." - "Ringe çıkınca ilk tepkiyi hakem arkadaşlarımdan aldım. 'Ringde kendini koruyabilecek mi, maçı başarıyla yönetebilecek mi?' şeklinde tepkiler aldım. Ama kadınların boks hakemliği yapabileceğini kanıtladım. İlk maçın dışında 1989 yılındaki Ankara'daki Türkiye Şampiyonası final maçımı asla unutamam. İnanılmaz heyecanlıydı ve 19 Mayıs'ta stat full doluydu. Seyircinin ortasındasınız, yurt dışından gelen insanlar vardı. Onun heyecanı büyüktü."

İSTANBUL (AA) - LALE BİLDİRİCİ BÜYÜKKARAKAYA - Dünya Kadınlar Boks Şampiyonasında geçen hafta Türk sporcuların 1 altın, 2 gümüş madalyayla elde ettiği başarı, Türkiye'de boks sporuna emek veren "öncü kadınları" ve onların mücadeleyle geçen hikayelerini gündeme taşıdı.

Türkiye boks tarihine damga vuran kadınların izini süren AA muhabiri, ringe çıkan ilk kadın Türk boks hakemi Aynur Ülger Kaya'ya ulaştı. Kayseri'de, muhafazakar bir çevrede doğan Kaya, dönemin dünya efsanesi Muhammet Ali Clay'ın maçlarını izleyerek başlayan boks tutkusunu ve ringe çıkış öyküsünü anlattı.

Reklam
Reklam

Orta gelirli 5 çocuklu bir ailede büyüyen Kaya, spora çocukluğundan bu yana ilgi gösterdiğini söyledi. Kaya, ailesiyle birlikte sabaha doğru televizyondan izlediği dünya ağır siklet boks şampiyonu Muhammed Ali Clay'a olan hayranlığından dolayı boksa yöneldiğini kaydetti.

- "Mahalledeki çocuklar korkardı benden"

Mizaç olarak boks sporuna yatkın bir yapıda olan Kaya, "Mahalledeki çocuklar biraz korkardı benden. Çok yaramaz bir kızdım. Babam her zaman, 'Sen erkek çocuk olsaydın' derdi." ifadelerini kullandı.

Çocukken kız akranları gibi soft oyunlarla oynamak yerine daha sert etkinliklere yönelen Kaya, şöyle devam etti:

"Çocukluğumda rayların üzerine inşaat çivileri koyardık, onlar tren üzerinden geçince kılıç gibi olurdu, kılıç oyunu oynardık. Kayseri'de iki katlı evimiz vardı, battaniyelerin ucuna ip bağlayıp, paraşüt yapardım ve o şekilde atlardım. Ünlü boksör Muhammed Ali Clay'a olan sevgim ve hayranlığım büyüktü. Onun maçlarını sabahlara kadar ailece izlerdik."

İlkokulu bitirdikten sonra babasının onu okuldan aldığını ve eğitim hayatının o an için bittiğini ifade eden Kaya, "İlkokulu bitirdikten sonra babam beni okuldan aldı. O dönemlerde Kayseri'de kız çocukları fazla okumaz ve evlendirilirdi. 1980 döneminin getirdiği sıkıntılardan dolayı babam okutmak istemedi. Ancak okuma sevgim vardı, bir sene ağladım. Bir kadın olarak hayatımı kurtarmam ve kendi ayaklarımın üzerinde durmam gerektiğine inandım. Babamı tekrar okula gitmeye ikna ettikten sonra Lise 2'ye kadar Kayseri'de okudum. Daha sonra ailece 1983 yılında İstanbul'a göç ettik. Kartal Lisesi'ni İstanbul'da bitirdikten sonra, farkındalık yaratmak istedim. Bolu'da Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde İşletmeyi kazanınca, yurtta okudum. 1988 yılında üniversiteden mezun oldum." diye konuştu.

Reklam
Reklam

- "Boks sadece erkek sporu değil"

Üniversite eğitimi sürecinde basketbol, okçuluk ve futbol ile ilgilendiğini belirten Kaya ancak içinde ukde olarak kalan boks sporuyla ilgilenmenin yollarını da aradığını aktardı. O dönem Bolu'da Beden Terbiyesi İl Müdürlüğünün açtığı boks hakemliği kursuyla beklediği fırsata kavuştuğunu söyleyen Kaya, lisans aldıktan sonra da boks maçlarını yönetmeye başladığını dile getirdi.

Erkeklerin egemen olduğu boks aleminde bir kadın olarak var olmak için çokça mücadele etmek zorunda kalan Kaya, şöyle konuştu:

"Kadınların da boks maçlarında var olabileceğini, farkındalık yaratarak öncülük yapabileceğini düşündüm. Ringe çıkıp maç yöneten Türkiye'nin ilk bayan boks hakemiyim. Boksun tüm tekniklerini biliyorum. Boksör olsam şampiyon olurdum ve o gücü kendimde hissediyorum. Hakem olmayı kadınlar adına farkındalık yaratmak için tercih ettim. Kadın hakem olduğumuz için ilk maçlarda aslında eşofmanla çıktım. Bayanların şort giyip maç yönetmesine alışık değillerdi. Tepki almamak adına eşofmanla çıkmak zorunda kaldım. İnsanlar gördükçe alıştıktan sonra maçlarda şortlara döndük. Kadın hakem olarak bazı sıkıntılar yaşadım. Kadınların boks yapması halk arasında düşük seviyede insanların yapabileceği spor dalı olarak görülüyor. Eğitim aldıkça insanların yapısı ve hayata bakış açısı farklılaşıyor. Ne kadar eğitim alırsanız ve kendilerini disipline ederseniz o tarz da devam edersiniz. İlk bayan boks hakemi olmam vesilesiyle 'seçimimiz doğru mu' diye düşünenler oldu. Bir süre bana maç vermediler. Daha sonra onlar da ikna oldu düzeldi. Şimdiye kadar da sayısız maç yönettim. İzleyicilerin de tepkileri olumlu olmaya başladı. Kadının olduğu yerde estetik oluyor. Ringde de oyuncularla ilgili de yumuşak davranıp kuralları bilmiyorsanız esneme oluyor. Kuralları bilip, ringde hakem olarak otoriteyi de sağlıyorsanız, sıkıntı yaşamıyorsunuz. Bu bütün spor alanlarında geçerli."

Reklam
Reklam

Boksun erkek sporu olmadığını vurgulayan Kaya, ilk olarak Samsun'daki bir boks maçını yönettiğini kaydetti. Kaya, "Ringe çıkınca ilk tepkiyi hakem arkadaşlarımdan aldım. 'Ringde kendini koruyabilecek mi, maçı başarıyla yönetebilecek mi?' şeklinde tepkiler aldım. Ama kadınların boks hakemliği yapabileceğini kanıtladım. İlk maçın dışında 1989 yılındaki Ankara'daki Türkiye Şampiyonası final maçımı asla unutamam. İnanılmaz heyecanlıydı ve 19 Mayıs'ta stat full doluydu. Seyircinin ortasındasınız, yurt dışından gelen insanlar vardı. Onun heyecanı büyüktü. Başarılı bir hakem olmanız için de kuralları iyi bilmeniz, olaya hakim olmanız, ufacık bir hata yaptığınızda onun üzerinde durmayıp, onu unutup olaya devam etmeniz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

- İş hayatına atıldı

Uzun yıllar başarıyla sürdürdüğü görevini 35 yaşında bırakan Kaya, evlenip, yuva kurdu. Üç çocuklu bir anne olarak mücadeleye devam eden Kaya, İŞ-KUR'un girişimcilik kursuna katılıp sertifika aldıktan sonra 55 yaşında KOSGEB'den 50 bin lira hibe, 90 bin liralık da geri ödemeli destek kredisi alarak iş kurdu. Açtığı restoranda müşterilerine hizmet veren Kaya, ileride jimnastik ve boks gibi spor dallarında, kadınlara destek sağlayacak bir tesis kurmak istediğini sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

Rusya'da geçen hafta yapılan Dünya Kadınlar Boks Şampiyonasında, Çinli rakibi Liu Yang'ı yenen Busenaz Sürmeneli altın, Buse Naz Çakıroğlu ile Elif Güneri de gümüş madalya kazanmıştı.

Anahtar Kelimeler: